Parti-2

124 14 5
                                    

Zor bir dönemden geçtim. Kim okur bilmiyorum. Kontrol etmedim.  İyi okumalar.

Taehyung gözlerini yüzümden çekmeden konuşmaya başladı, son kelimesiyle beni şoka sokarak.

"Emin misin aşkım?"

Aşkım.

Tanrım şu an nasıl göründüğümü bilmiyorum bile. Büyük ihtimalle gözlerim duyduğum kelime ile, yeterince büyük değillermiş gibi, şokla aralanmış ve daha da büyümüştü.

Bilmiyordu Jungkook. Esmer bedenin o gözlere ilk bakışta hayran kaldığını, ne zaman göz göze gelseler o iki kahveliğe daldığını bilmiyordu ama öğrenicekti.

Hem de çok yakında.

Taehyung'un gözlerinden gözlerini ayırmadan hipnotize olmuşçasına kafasını salladı Jungkook. Dudaklarından da ufak bir 'evet' nidasi döküldü.

Sanki onun söylediği şeyleri yapmam ya da onay vermem için aşkım demesi yeterli gibi. Bu kadar güçlü bir kelime mi bu? Hem de ağzından çıkan kişinin hiç bir duygu yüklememesine rağmen mi?

Yanılıyordu Jungkook. Taehyung'un aşkım kelimesine hiç bir anlam yüklemediğini düşünürken yanılıyordu.

Çünkü Taehyung öyle bir şekilde söylüyordu ki bu kelimeyi, onu tanıyan herkes bu kelimenin duygu dolu bir ifade olduğunu bilirdi. Jungkook hariç, o anlamıyordu.

-
Ne hissediyordum şu an? Bu hissin adı neydi?

Neden o kadının sürekli Taehyung'a gülümsemesi, bulunduğumuz masada onun yanında, tabiri caizse, yapışık durması, gülerken elini sürekli Taehyung'un koluna değdirmesi ve her şeyden önemlisi beraber geçirdikleri geceden bahsetmesi neden vücudumu içten yakıyordu ya da neden kalbimde sancı hissetmeme neden oluyordu?

Bilmiyordu Jungkook ama öğrenicekti.

Kadının yanımıza gelmesinin üzerinden yaklaşık bir saat geçmişti. Bu süre zarfında sürekli önceden Taehyung ile yaptığı şeylerden gülerek bahsetmiş, sürekli ona temas etmişti.

Yaptığı şeylerin amacı beni sinir etmekti. Biliyordum. Bilmediğim şeyse, gerçekten bir ilişki içinde olmadığımız halde kadının yaptığı, söylediği şeylerin gerçekten neden sinirimi bozduğuydu.

"O gün çok eğlenmiştik, o kadar komikti ki. Değil mi Taehyung?"

"Hayır, çok sıkıcıydı."

Seori'nin afallamış yüz ifadesini izlemek çok zevk vericiydi benim için. Demek ki Taehyung senin kadar eğlenmemiş Seori.

"Ah anladım. Peki Jay ile beraber gittiğimiz parti. O çok güzeldi değil mi?"

"İnan o günü evde geçirmeyi tercih ederdim."

Ve yine bana zevk veren afallamış surat ifadesi. O ifadenin bana bu kadar zevk vermesi normal miydi?

-
Seori yanımızdan gideli on dakika kadar oluyordu. Taehyung onu bir kaç kere daha terslemiş, Seori de somurtarak gitmişti.

Sonunda kadının cümlelerini sindirdiğimde konuşmaya başladım.

"Kimdi o kadın?"

"Ortak olduğumuz şirketlerden birinin sahibi. O da benim gibi erken yaşta çalışmaya başlamış."

"Sadece ortaksınız yani?" Sesimdeki imayı sezmiş olacak ki bulunduğumuz ortama ufak bir kahkaha bıraktı.

"Benim için öyle."

CafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin