Hissedilen Duygular

425 51 7
                                    

Kontrol etmeden aceleyle yazdım. Bir dahaki bölüm olayların geliştiği bir bölüm olucak ve uzun olucak kendinizi hazırlayın.

Fic ile alakalı değil ama medya benim için çok özel. Paylaşmak istedim.

İyi okumalar...

Jungkook's Pov

Taehyung beni otelin önünde bıraktıktan sonra hemen otele girdim. Her ne kadar işten çıktığım gibi buluştuğumuz için normalde yorulucağımdan daha fazla yorulsam da o anlar hiç bitmesin istemiştim. Gerçekten eğlenmiştim. Özellikle de yaşadığım son şeylerden sonra kafamı dağıtmamı sağlamıştı. Bunun için ona gerçekten minnettardım. Bazen düşünüyordum. Bana yaptığı yardımları neden yapıyordu? Herhangi bir sebebi var mıydı, yoksa ona bunu yaptıran şey bunu insanlık vazifesi olarak görmesi miydi? Bilmiyordum ama er geç öğrenecektim.

Aklımda bu sorularla odamdaki banyoya doğru ilerledim. Kendimi hem bedenen hem ruhen temizlendiğimi hissettiğim tek yer burasıydı. Duş almak beni her anlamda temizliyor, rahatlatıyordu. Kısa fakat arındırıcı bir duşun ardından uyumak için yatağıma geçtim. Yarın yine hem dersim vardı hem de işe gidicektim. Yine yorucu bir gün beni bekliyordu.

-
Sabah sekizde yine alarmım çalmadan uyandım. Zaten alarmla uyanmayı sevmiyordum. Nedensizce beni korkutuyordu. Ne zaman bir alarm duysam kalbim hızlıca atıyor, nefeslerim hızlanıyordu. Sanırım ilkokuldan kalma bir şeydi. Üstünde çok da durmuyordum açıkçası. Önemli bir şey değildi.

Uykum açıldıktan sonra yatağımdan kalktım. Bu günkü planım kahvaltı yaptıktan sonra okula gitmek ardından işe, işten de eve. Dünün yorgunluğu hâlâ üzerimdeydi ve kolay kolay geçmeyecekti galiba. Bu düşüncelerle hızlı bir kahvaltı yapmıştım. Üzerime her zamanki gibi bol ama hoş görünen bir şeyler giydikten sonra otelden çıktım.

Dersim dokuz buçuktaydı ama okuduğum üniversite otele uzaktı ve gitmem neredeyse bir saat sürüyordu ve ben bundan nefret ediyordum. Otele yakın olsaydı daha geç kalkar ve daha kolay giderdim. Aslında önceden yani ailemle kaldığım zamanda üniversitem uzak sayılırdı ama şu an daha uzaktı. Uyumaya aşık biri olarak sırf bu yüzden erken kalkmak sinir bozucuydu. Ne olurdu da homofobik olmasalardı da beni evden atmasalardı. Böyle hem aileme hem okulun bulunduğu yere lanetler okuyarak okula gittim.

Tek istediğim şey bugünün bitmesiydi. Yarın cumartesiydi. Bu da demek oluyordu ki ne gitmem gereken bir okul ne de bir iş vardı. Sonunda gerçekten dinlenebileceğim bir zaman dilimi. Sonunda.

Bunlar kafamda dönerken çoktan amfiye girmiştim. Güzel bir yer seçip oturdum. Profesör Kim sınıfa girdiğinde ise tamamen derse odaklanmıştım.

-
Taehyung's Pov

Sabah her zamankinden farklı bir şekilde uyandım. Daha mutlu, daha enerjik, daha hayat dolu... Neden? Belki de dün Jungkook ile buluştuğum için belki de saat çoktan öğleni geçtiği ve işe geç kaldığım için. Bir dakika ne? Öğlen mi? Çok güzel gerçekten önemli bir toplantıyı kaçırıyordum hatta kaçırmış bile olabilirdim. Mükemmel yani. Tek kelimeyle mükemmel. Yataktan hızlıca kalktığımda normalde yaptığım her şeyi iki katı hızda yapıyordum. Mükemmel bir güne harika bir şekilde başlamıştım.

Hızlıca üzerimi giyinmeye çalışırken aklımda dün yaşadıklarımız tekrar canlanıyor sanki her kelimesini her cümlesini her hareketini tekrar tekrar kafamda canlandırarak ölümsüzleştirmek istiyordum. Gerçekten o anları tek bir kelime ile anlatabilirdim. Tek bir kelime.  Birkaç harf. Bir nefes. Mükemmel.

Tek kelime ile mükemmel.

Bir şekilde bu anları tekrar yaşamak istiyordum. Ya da neden bir kere daha yaşayayım ki? Farklı yerlerde, farklı zamanlarda, farklı şekillerde ama hep aynı kişiyle. Sadece onunla.

Aslında bu hafta sonu onunla dışarı çıkmak istemiştim. Bir kere tattım bu zevki bir daha vazgeçemem. Kim vaz geçebilirdi ki? Ben o kişi değildim. Öyle biri de yoktu kanımca.

Ama bu planım gelicek olan ve  2 hafta kadar kalıcak olan kuzenim ile sekteye uğramıştı. Uzun süredir görüşmemiştik bir kız arkadaşı olduğundan ve birbirlerini çok sevdiklerini biliyordum. Onun dışında ne yaptığını pek bilmiyordum Byul unnie ile konuşmayı çok seviyordum. Hiç bir zaman sizi yargılamaz, en mantıklı cevapları verirdi.

Belki de ona Jungkook'u anlatmalı hatta onları tanıştırmalıydım. Neden olmasındı değil mi?

Bu düşüncelerle arabama atladım ve şirkete gitmeye başladım.

_ARTEMİS_

CafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin