Yeni görevimiz evin içindeki iblisi katletmek ve kaçırdıklarını kurtarmaktı. Tanjiro, Zenitsu ve ben içeri girmiştik. Çok fazla ilerlemeden arkamızda iki kardeşi gördük.
"Neden girdiniz içeri?"
"Kutunun içinden sesler geliyordu. Korktuk."
Tanjiro benden önce davranıp konuşunca yoluma devam ettim.
"O kutu hayatımdaki en değerli şeydi. Neyse madem geldiniz, sizi korumak görevimiz."
Tam ilerleyecektik ki ses duyuldu. Zenitsu korkuyla Tanjiro'yu ve kızı başka bir odaya ittirdi. Davul sesi gibi olan ses tekrar duyulunca Tanjiro ve küçük kız bir anda kayboldu.
"Zenitsu!"
"Hanako-chan, Tanjiro nerde? Nereye gitti?"
"Hiçbir fikrim yok."
Evin içinde dolaşıp duruyorduk. Artık daire çizdiğimizden şüphelenmeye başlamıştım.
"Çıkış nerde, gidelim artık. Burası çok korkutucu."
"Abla. Bu abiyi neden yanımızda getirdin?"
Çocuk böyle söyleyince hafifçe kıkırdamıştım.
"Bilmem. Güçlü olduğunu düşünüyorum ama o sadece öleceğini düşünüp gücüne odaklanmıyor. Onu da böyle kabul edelim."
Zenitsu bize söylenirken yolumuza iblis çıkmıştı. Zenitsu ve çocuk yüzünden alanım kısıtlıydı. Ellerinden tuttum ve koşmaya başladım. Boş bir odaya geldiğimizde kılıcımı elime aldım ve iblisi bekledim.
"Kaçmanız işe yaramaz. Hepinizi mideme indireceğim. Ha?"
Elimdeki kılıcı görünce duraksadı ama amacından sapmadı. İçeri girdi ve bize doğru atılacakken arkamdaki ses harekete geçti.
"Yıldırım Nefesi. Birinci Şekil! Gök Gürlemesi ve Şimşek!"
Zenitsu yapacağını yapmıştı yine. İblisin başı önüme düştüğünde dejavu yaşamış gibi hissettim. Zenitsu'ya baktığımda burnundaki balon patlamıştı ve etrafa bakınıyordu.
"Hanako-chan... Beni korudun..."
Zenitsu yanıma gelecekken onu ittim ama o sırada oda değişmişti. Baş aşşağı düştük. Birkaç kere daha ses duyduğumda kendimi Zenitsu ile ayrı bulmuştum. Aşşağı doğru düşüyordum. Ta ki kapı kapanana kadar. Kafamı kaldırdığımda önümde domuz vardı. Dur bir dakika domuz maskesi mi?
"Ahahahah. Geliyorum seni piç kurusu!"
Koşarak başka yöne gitti. Değişik şey. Bir ses daha duyduğumda Tanjiro'yu gördüm. İblise son noktayı koyuyordu. İblis ölmeden önce gözlerinden yaş düşmüştü.
"Huzur içinde uyu."
"Tanjiro!"
"Hana? Diğerleri nerde?"
"Bilmiyorum."
Elinde tahta tüplü bir şey görünce merakıma yenik düşerek sordum.
"O ne?"
"Ah, bu mu. Tamayo-san için. Kibutsuji Muzan'ın emrinde çalışanlardan topladığım kan örneklerini ona gönderiyorum ki Nezuko için bir tedavi bulabilsin."
"Tamayo? Muzan? Tedavi mi? Tedavi mümkün mü?"
Tanjiro ile çıkışa giderken bana herşeyi anlattı. Tamayo'nun kim olduğunu, tedavinin mümkün olduğunu, Muzan'ın kim olduğunu anlattı.
Ailemizi katleden kişi oymuş. Bunu yanına bırakmayacağım Kibutsuji Muzan. Aileme çektirdiklerini sana da yaşatacağım.
Çıkışı bulduğumuzda kan kokusu aldım. Zenitsu'nun kanıydı. İyi de yaralanmamıştı ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnosuke
FanfictionEvden çıktığımızda Zenitsu'nun, Nezuko'nun olduğu kutuya sarıldığını gördüm. Yüzü gözü şişmişti. Kafası kanıyordu. Ona vuran kişiye doğru koştum ve yumruk salladım. Kafasındaki domuz maskesi çıkınca gördüğüm yüz ile donup kaldım. İyi okumalar <3