16

138 25 49
                                    

Sağ tarafımda hissettiğim acı ile inledim.

"Kardeşime ne yaptığını sanıyorsun lan sen?!"

O burda olduğuna göre Tengen...

Elektrik sesi duyunca yeşil saçlı iblis kaybolmuştu. Hemen sağ tarafıma baktım. Tengen biraz uzakta, yerde kanlar içerisinde yatıyordu ve sanırım zehirden de etkilenmişti.

Nefesimi kullanarak zehirin yayılmasını biraz engellemiştim ve Tengen'in yanına inmiştim. Bir gözü çizilmişti ve parmaklarının birkaçı kopmuştu.

"Tengen-san?"

Tengen gözlerini kırpıştırıp acıyla inleyince gözüm dolmuştu. Elimi sırtına koyup doğrulmasına yardım ettim ve ağlamaya başladım.

"Özür dilerim Tengen-san. Sizi koruyamadım."

Tengen acı ile gülümseyince aklıma Kyojuro gelmişti ve ağlamam şiddetlenmişti.

"Hanako, ağlama."

Bir yandan göz yaşlarımı silerken diğer yandan onu kontrol ediyordum ki başımda hissettiğim sıcaklık ile ağlamam kesilmiş ve gözlerim onun gözlerini bulmuştu.

"Ben iyiyim. Şimdi ölmeyeceğim merak etme."

"A-ama Kyojuro'da böyle gülümseyip, ölmüştü."

Gözümden akan yaşı parmağı ile silip beni ve kendisini ayağa kaldırdı.

"Sana söz veriyorum, uzun bir hayat süreceğim."

Onu onaylayıp biraz rahatladım ve savaşa geri döndüm. Yeşil saçlı olan iblisin yanına gideceğim de onun Tanjiro'nun saçını çektiğini ve parmağını kırdığını gördüm.

"Tanjiro!"

İblis bana doğru koştu ve orağını salladı.

"Sen hala ölmedin mi?"

"Üzgünüm ama ölmeden seni öldürmem lazım."

Biz savaşırken konuşup benim dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu. Tabi ben buna kanmazdım. Aksine ben ona sorular sorup dikkatini dağıtmaya çalışıyordum.

"Adın ne?"

"Ha, ne yapacaksın?"

"Sadece merak ettim."

"Gyutaro."

"Bende Hana, sekiz seviye iblis avcısıyım."

"Sekiz seviye ha? Yine de beni yenemezsin."

"Öyle mi dersin?"

Arkasından Tengen gelip onu oyalarken ben Tanjiro'yu kontrol ediyordum. Kılıcını tutup ayağa kalktı ve Gyutaro'nun yanına gidip birlikte savaştılar.

Bir süre uzaktan onları izledim ve Gyutaro kan tekniğini kullacağı vakit yanlarına koşup nefes tekniklerimi ard arda kullanmaya başladım.

"Güneş Nefesi! Öfkeli Güneş!"

"Alev Dansı!"

"Yanan Kemikler, Yaz Güneşi!"

"Hayırsever Parlaklık!"

"Güneş Çarkı!"

Ve son noktayı koymak için hareket ettim.

"Ayçiçeği Bas-"

Dizim yer ile buluşunca öksürmeye ve kan kusmaya başlamıştım. Zehirden etkilenmiş olmalıyım ki vücudum titriyordu. Ayağa zorda olsa kalktım ama geri düştüm. Terkar kalkmaya çalıştım ve kılıcımı sıkıp gözlerimin önünde tuttum.

İnosuke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin