"Ne demek yalnız değil?"
"Yanında arkadaşları var demek."
"İYAAA! HEPİMİZ ÖLÜCEEEEZ! ÖLECEĞİM! ÖLECEĞİM! ÖLE-"
Zenitsu'nun kafasına birazcık sert olacak şekilde vurdum ve İnosuke'ye döndüm.
"Gidelim. Ama dikkatli olun. Plan yaparak ilerleyelim."
İnosuke kılıçlarını bana doğrultup konuştu.
"Planını kendine sakla gidiyorum ben. Ahahaha! Dövüşün benimle iblisler!"
Zenitsu'nun elinden tuttum ve bizden koşarak uzaklaşan İnosuke'nin peşine düştüm.
İblisleri gördüğümde İnosuke'nin biraz yara aldığını gördüm. Ama bunu umursamıyordu. Hala etrafını sarmış üç iblis ile savaşıyordu.
İblisler bizi gördüğünde gülümseyerek yanımıza geldi.
"Vay vay, taze etlerimiz gelmiş. Genç hanım kaç yaşındasınız?"
Zenitsu bayılmıştı. Neden bayıldığını biliyordum. Sesi herzamankinden daha kalın çıkıyordu.
"Bir bayana yaşı sorulmaz. Bunu sana öğretmediler mi?"
Zenitsu iblise saldıracakken diğeride bana yöneldi. Kılıcımı çekip bildiğim teknikleri uyguladım. İblisin kafasını kestikten sonra diğerlerinin yanına gittim. İkiside işini bitirmişti.
"Hanako-chan iyisin değil mi?"
"İyiyim Zenitsu. Ya siz, iyi misiniz?"
Zenitsu kafasını sallayınca İnosuke'ye döndüm. Bana bakıp bir süre sonra kafa salladı. Dağlarda büyüdüğü için duyguların ne olduğunu anlamıyordu.
Sana tüm duyguları öğreteceğim İnosuke...
---
"Gak, Nataguma Dağı'na, Gak, Nataguma Dağı'na gidin, Gak."
Kargadan aldığımız görev ile dinlenme tesisinden çıkıp Natagumo Dağı'na doğru yola çıktık. İnosuke önde Zenitsu ve ben arkada sohbet ederek gidiyorduk. Dağa yaklaştığımızda dağ girişinde Tanjiro'yu görmem ile koşup ona sarıldım.
"Tanjiro, iyisin değil mi? Yaralanmadın değil mi?"
Ayrılıp vücuduna bakmaya başladım. Ellerimden tuttu ve bana gülümseyerek baktı.
"İyim ben merak etme. Sen iyi misin?"
"İyiyim. Nezuko nasıl?"
"Uyuyor."
Gülümsedim ve kutuyu okşadım. Dağ girişine doğru biraz gittim ve arkamı döndüm. Tanjiro, İnosuke'yi yine kızdırmış olmalı ki İnosuke olduğum tarafa koşmaya başladı. Zenitsu oturmuştu. Kafamı sallayıp ormana girdim.
İnosuke önümde durunca ona çarptım. Neden durduğunu eline bakıp anladım.
"Bu da ne?"
"Örümcek ağı gibi duruyor."
İnosuke elini sallayıp ondan kurtulmak isterken konuştu.
"Amma sinir bozucu be!"
"Haklısın."
İnosuke örümcek ağlarını keserken ben de etrafı kokluyordum. Bir an iğrenç bir koku alınca koku almayı bıraktım.
"İnosuke."
"Ne istiyorsun?"
"Teşekkür ederim. Benimle birlikte dağa geldiğin için."
Tanjiro ile İnosuke konuşurken onlara bakmıştım. İnosuke'nin kafasının etrafında yine baloncuk çıkmıştı. Çok şirin gözüküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnosuke
FanfictionEvden çıktığımızda Zenitsu'nun, Nezuko'nun olduğu kutuya sarıldığını gördüm. Yüzü gözü şişmişti. Kafası kanıyordu. Ona vuran kişiye doğru koştum ve yumruk salladım. Kafasındaki domuz maskesi çıkınca gördüğüm yüz ile donup kaldım. İyi okumalar <3