"Hadi dağdan aşşağı sırtımızda taş taşıyalım."
İnosuke ve Zenitsu onaylayınca dağa çıkıp konağa kadar taş sırtlamıştık. Konağa geri döndüğümüzde dinlenip üzerimizi değişmiştik. O sırada dışarıda bir bağırış duymuştum.
"Neler oluyor?"
"Hiç bir fikrim yok."
Dışarı çıktığımızda Sumi ve Aoi'nin biri tarafından kucaklandığını gördüm. Biraz daha yaklaşınca o kişinin Ses Hashira'sı Uzui Tengen olduğunu gördüm.
"Tengen-san?"
"Haa, Kamado. Ne gösterişli saç."
Saçıma baktım. Rengi biraz daha koyulaşmıştı ve belime kadarda uzamıştı.
"Kızları bırakır mısınız?"
"Bana emir verme velet!"
"Tengen-san, size emir vermiyorum. Ricada bulunuyorum."
"Hayır. Şimdi gidiyorum."
Kanao, Tengen uzaklaşmadan Aoi ve Sumi'yi tuttu. Tanjiro yanıma gelip Tengen ile konuşmaya çalışıyordu. En sonunda İnosuke ve Zenitsu, sağ ve solu tutunca Aoi'nin kalçasına vurup bırakmıştı. Önüne geçip sinirle ona baktım.
"Küçücük kıza ne yaptığınızı sanıyorsunuz Tengen-san?"
"Seninle uğraşamayacağım. Düşün peşime."
"Hey! Kimsin sen?"
İnosuke kılıcını ona doğrultarak konuşunca Tengen bir poz takınıp konuştu.
"BEN TANRIYIM!"
Zenitsu ile birbirimize baktık ve tekrar onlara döndük.
"Tam olarak neyin Tanrısı?"
Tanjiro?
"Sende ışık görüyorum velet. BEN GÖSTERİŞ VE ŞATAFATIN TANRISIYIM! Şimdi önümde diz çökün. Ben ne dersem onu yapacaksınız. Kedi olun dersem kedi, köpek olun dersem köpek!"
Bu adam ne söylüyordu böyle. İnosuke bir adım öne gitti ve konuştu.
"MEMNUN OLDUM GÖSTERİŞ TANRISI. BENDE DAĞLARIN EFENDİSİ İNOSUKE-SAMA!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnosuke
FanfictionEvden çıktığımızda Zenitsu'nun, Nezuko'nun olduğu kutuya sarıldığını gördüm. Yüzü gözü şişmişti. Kafası kanıyordu. Ona vuran kişiye doğru koştum ve yumruk salladım. Kafasındaki domuz maskesi çıkınca gördüğüm yüz ile donup kaldım. İyi okumalar <3