Zilin çalmasıyla eş zamanlı sınıftan çıkmam bir olmuştu. Niye mi?
Lisa'nın Chaeyeong'u öpmesini sağlamış yetmemiş istagram hesabını çalarak Chaeyeong'a istek atmıştı fotoğraflarını beğenmiş ve yorum yapmıştım.
Şimdiyse can güvenliğimi korumak için arkama bakmadan koşuyordum.
Madem korkuyorsun ne diye bu işe kalkışıyorsun ki?
"Korkmuyorum ki sadece.. Rosé çok güzel bakıyordu ben de arkadaşıma bir iyilik yapayım dimi?"
Yanımda biri varmış gibi iç sesimle konuşuyordum. Koridorun diğer ucundan Lisa'nın"Jisoo seni öldüreceğim " dediğini duyduğumda daha hızlı koşmaya başlamıştım.
Önüme bakmadığım için yine birine çarpmış ve yere düşmüştük. Kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktım.
"Hass-" karşımda gördüğüm bedenle yutkunmam bir olmuştu. Kos koca okulda çarpışacak insan mı bulamadım ben ?
Lisa'nın gülme sesini duyunca hemen kendime gelerek ayağa kalkmış ve karşımdaki tanrıçanın kalkması için elimi uzatmıştım.
"Ben çok özür dilerim hocam gerçekten yanlışlıkla oldu. Sizi görmedim özür-'"
Ben ne dediğimi kendim bile zar zor anlarken karşımdakinin bunu anlaması hiç mümkün değildi.
Jennie"Tamam Jisoo sakin ol, dikkatli ol sürekli bir şeylere çarpıp duruyorsun " demiş ve gitmişti.
Lisa"Bak kardeşim bana bulaşmanın cezası bu. Kendin ettin kendin buldun '"
••••
"Jisoo yakala" Jungkook'un attığı topu zıplayarak tutmuş sektirerek Nayeon'a doğru sürdürdüğüm sırada önüme Lisa çıkmıştı.
Gözlerini kısıp sinsice gülümseyerek "Bana ver topu,bak sonra çarpılırsın " demişti.
Bende aynı şekilde gülümseyerek "Beceriyorsan kendin al" demiş topu Lisa'nın arkasındaki Jungkook'a atmış, topu potaya atmak için yerimi değişmiştim.
Jungkook topu yeniden bana atmıştı tam o sırada spor salonuna giren bedenle dikkatim dağılmıştı Momo topu benden almıştı.
Önümde duran Jungkook "Jisoo topu nasıl kaptırırsın " diyerek sitem etmişti.
Jimin onun bu haline gülerek "Jennie hoca geldi ya ondandır,toparlayamamış çocuk kendini " demiş ve gülmeye başlamıştı.
"Sizin benle derdiniz ne arkadaş?" Diye sitem ettim.
Jennie hocayla konuşan Kai benim topu tutamadığımı görünce" Jisoo kendine gel,oynamayacaksan da çık oyundan " demişti.
Ah bu adam sabahtan beri benim sinirlerimle oynuyor.
Jisoo sana bu yapılır mı?
Yapılmaz. "İsterseniz sizinle de bir maç yapalım hocam " dedim yüzümdeki gülümsemeyle.
Öyle hafife alınacak biri diğildim ben.
••••
"Evet son iki puan, hadi Jisoo " diye bağırdı Jimin. Üç- iki hesap benden yanaydı. Gözüm seyirci koltuğunda oturan kadına kaydı gergin bir şekilde bizi seyrediyordu.
Kai hoca bunu fırsat bilerek topu almış ve potaya atmıştı. Son bir puan kalıyordu ya kazanacaktım ya da kaybedecektim.
"Jisoo kendine gel" diye bağırdı Lisa.
"Merak etme Lis, kazanan ben olucam sonunda"
"Kendinden çok eminsin küçük ve bu hiç iyi bir şey değil" dedi Kai hoca.
"Ben yapamayacağım sözler söylemem hocam. "
Maça başladık yeniden, ders zili çoktan çalmış bazı sınıflar ve öğretmenler bizi izlemek için gelmişti.
Bu defa da Kai hocanın topu atmasına izin vermiştim ama becerememişti. Top potaya değerek yere düşmüştü.
••••
"İşte bu be" diyerek bağırdı bizimkiler,son bir puan kalmasına rağmen bir az zor olmuştu.
"Adil bir maç oldu hocam, teşekkürler " dedim elimi öne doğru uzatarak. Elimi sıkarak yapmacık bir şekilde gülümsemiş spor salonunu terk etmişti.
Gözlerim onu aradı, bana gülümseyerek bakmış sonra o da diğerleri gibi salonu terk etmişti.
••••
Kafam allak bullaktı başım ağrıyordu. Başımı kollarım arasına alarak dinlenmeye çalıştım.
Sınıfa giren bedenle tüm uğultular kesilmişti. Başımı kaldırıp ona baktım, gülümsemişti. Kalbim hızlanmıştı bu gülümsemeyle.
Çok güzeldi,ona gülümsemek yakışıyordu.
Tutuklu kalmıştım gülümsemesinde, gülümseyince gözleri kayb oluyor yanaklarında çıkıntılar oluşuyordu.
Tanrı onu özenle yaratmıştı sanki, güzeldi işti,bu dünya için fazla güzeldi.
Dersi anlatırken sürekli göz göze geliyorduk,oysa gözlerini kaçırıyordu. Bu hali tatlı geliyordu bana, kendim bile bilmeden gülümsemiştim.
Yanımda oturan Nayeon sürekli kaş göz işareti ile bizimkilere bir şeyler anlatıyordu. Tahmin edeyim 'beni'
Nayeon"Gözlerinle siktin kadını resmen, yazık olur gözlerine " diyince kafasına benim tarafımdan sağlam bir şekilde darbe almıştı.
Jennie hoca bize baktı yeniden derse döndü. Nayeon bana doğru eğilerek fısıltıyla konuşunca Jennie hoca yeniden bize bakmış "Lütfen sınıftan çıkarmısınız " demişti.
Sanki bir az üzgün ve kızgındı.
Usulca yerimden kalkıp sınıf kapısına doğru adımladım arkamdan gelen Nayeon "Üzgünüm hocam arkadaşı bir şeye çok bakmaması için uyarmıştım" dedi.
Yanımda addımlamağa başlayınca "Gözüme görükmemeye çalış Nayeon,seni geberteceğim" dedim sadece onun duyacağı bir şekilde.
Nayeon"Yakalaya bilirsen gebertirsin" diyerek önden gitmiş, koşmaya başlamıştı.
