16.

168 31 24
                                    

Düşlere dalıp gitmek bazen ne kadar iyi bir şeydir.

                                             Dostoyevski.

••••
Giydiği siyah mini etekle ve göbeğinin üzerinde duran beyaz gömlekle o kadar güzel ve seksi görünüyordu ki gözlerimi ondan alamıyordum.

Ama etek çok kısaydı, neredeyse yok denilecek kadar vardı.

İtiraf ediyorum güzel etekti, ona çok yakışmıştı. Ama onu böyle her kesin gözü görecekti.

Başka zaman giye bilirdi mesela, benimleyken.

Yanımda oturan Taehyung"Ya yeter bakma öyle, kadını gözlerinle yedin bir az daha bakarsan anlayacak " dedi.

Taehyung'un yanımda oturduğu bile unutmuşum,bu dünyadan kopmuştum sanki.

Mutlaka günün sonu benim için disiplinle bitecekti.

Ben de dahil olmakla bahçedeki bir kaç öğrencinin gözü onun üzerindeydi.  Oysa hiç kimseye bakmadan okula doğru yürüyordu.

Anlaşılan Kai ona yaramış

"Neden her defasında moralimin içine sıçıyorsun?"

Taehyung bana anlamaz gözlerle baktı.

"Hiç boş ver diyerek elimi havada yelledim.

Bir kaç dakika sonra zilin çalmasıyla sınıfa çıkmıştık.

•••••

Zil çalmış kafeterya'ya gitmek için koridora çıkmıştık, bakışlarım koridorun diğer ucundaki Jennie'yi bulunca yüzüme küçük bir gülümseme yerleşti.

Etrafa baktığımda herkesin ona baktığını görmüştüm. Tanrım sabır ver,şu an ona bakan herkesin gözlerini oymak istiyorum.

Önümüzden geçince yerdeki bakışları bizi bulmuş gülümseyerek göz kırmıştı bana.

Kalbim göğüs kafesime sığmıyordu, öyle hızlı atıyordu ki sanki diskodaydı.

Lisa"Hadi kafeterya'ya inelim,bence biraz daha burada kalırsak iyi şeyler olmayacak"

Nayeon"Bence de"

Önümde duran Momo kafasıyla Jimin ve Jungkook'a işaret verince bir anda ayaklarım yerden kesilmişti.

Şu an kollarımdan tutularak yürüyordum. Yürümüyordum daha doğrusu onlar beni taşıyordu.

Önümüzde oluşan kalabalığı bozmak için Momo sürekli' çekilin hasta var ' diye bağırıyordu.

Kısa sürede kafeteryadaki masamıza ulaşınca beni nazikçe yere bırakmış, önümde eğilerek "Prensesim istediğiniz bir şey var ?" Diye sormuşlardı.

Bunu yaptıklarında bir kahkaha kopmuştu dudaklarımdan.

"Bana acı kahve getirin köleler "

Sensitive Hearts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin