13.

52 8 10
                                    

İsmail YK / Facebook

Niye bu şarkıyı önerdim
bilmiyorum ama birden 
İsmail YK şarkısı dinleme
isteği duydum
HJLLDSFGLHLJKDLDL

Ama şimdi itiraf edelim
hepimizin içinde İsmail YK
dinlemeye aç olan bir taraf illaki vardır.

Bu bölüm diğer
bölümler gibi kısa değil.
Vote atalım
mı bu uzun bölüme🥲

Neyse ben sizi
tutmayayım iyi
okumalar🙊💋

Servisten inmiş okula varmıştım. İlk dersimiz bedendi!

Çantamı sırama koyduktan sonra Gazel'e baktım. "Hey!'' Elimi kitabıyla başının arasında salladığımda bana sinirle baktı, "Tamam biliyorum, kitap okurken rahatsız edilmekten nefret ediyorsun ama dersimiz beden..."

Omzunu silkti,"Ben gelmeyeceğim."

Kollarımı birbirine doladım ve sıram dolapların yanında olduğu için o tarafa yaslandım. "Yok öyle bir şey hanımefendi. Bu soğukta sanki ben çok istiyorum spor yapmayı! Hadi,hadi!"

Zorla ayağa kalktığında bıyık altından gülmeye başlamıştım.

Teker teker merdivenleri inerken hiç çalışmayan aklım bu merdivenleri nasıl azaltabileceğimizi düşünür olmuştu.

Bahçeye indik ve kapalı spor salonuna doğru yürüdük. Daha dersler başlamadığı için çoğu kişi dışarıdaydı.

İçeri girdiğimizde sıcak hava vücudumu mayıştırmış, beden hocasının gelmediğini görmek rahatlamamı sağlamıştı.

Kadın, ne bileyim...

Çok değişikti.

Geçen yıl voleybol takımında olsam bile bu yıl hem sınav senemde olduğumdan hem de  öğretmenimiz değiştiği için çıkmak istediğimi belirtmiştim.

Elçin hocanın görünmesiyle boy sırasına girmiştik. Ortalardaydım.

En uzundan başlayan sıralama bana geldiğinde rahat komutunda olan bedenimi hazır ola çevirdim ve "On iki," diyerek sıramı belirttim. Sağımda ki kıza baktıktan sonra tekrardan rahat komutuna döndüm.

Yoklama "On dokuz,son." sesiyle durduğunda Elçin Hoca "Sınıfınız kaç kişi?" diyerek bizden cevap beklercesine bakışlar attı, içimizden biri "Yirmi üç," diyerek yanıt verdiğinde "Başkan, numaralarını söyle!" dedi aksi bir ses tonuyla.

Sınıf başkanının herkesin numarasını ezberlediğini falan mı düşünüyordu?
Elindeki sınıf defterini açsa numaraları kendisi de görebilirdi.

Elif görevini yere getirebilmek için sınıf defterini nazikçe isteyip içindeki adlarımızın yazılı olduğu kağıdı alıp hepimize bir göz attı, gelmeyenlerin numaralarını yok yazdı.

O sırada yok yazılan beş kişi spor salonunun kapısında göründü.

Çağrı,Deniz,Arda,Mert,Atlas,

Hoca onlara sert bir bakış attı. "Yok yazıldınız! Sıranın sonuna geçin!"

Çağrı şaşkınlıkla gözlerini açtı,okula yeni geldiğinden Elçin Hoca ile yeni tanışıyordu. Evet Gazel'in komşusu olan çocuk bu çocuktu.

Aslında biz de dört aydır tanıyorduk onu.

Deniz, "Hocam antrenman vardı ama!" diye sızlandı. Elçin Hoca içinse bu konuşma bir bahaneden ibaretti.

"Oğlum,geç. Attırma kendini!''

Deniz kendi kendine mırıldandı, "Atın hocam, yok yazdıysanız biz niye buradayız!"

Platonik Gülümseyiş // Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin