Melezler Okulu-4:Ateş Çemberi

☀️ Olayların Başlaması Part-2 🌙

Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru yok.

Hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim

Yazarınız;
Dilara

Eclipse'in Ağızından;

"Unutmayın,her ne kadar şu an durumumuz karışık olsa da,yapabildiğince derslerinize çalışmaya devam edin.Yarın ki dersimizde görüşmek üzere! İyi dinlenin!"dedi Bay Peter sakince ama son 2 cümlesini söylerken sesi aniden neşeli bir ton almıştı

Herkes sessizce başını yavaşça olumlu anlamda salladı,buna bende dahildim.Şu an Bay Peter üzerinde siyah pelerin ile kaplı olup başını siyah kapşon ile kapatıp yüzünü de maske ile kapatmış olsa da yine her zaman ki gibi bizim sevdiğimiz cana yakın Bay Peter'dı

Bugün,sadece derslerimizi tekrar etmiştik,yani çok fazla yeni bir şey öğrenmeye pek imkanımız olmamıştı.Sebebi ise muhtemelen Bay Peter'ın durumu.Ki haklı, Düşünsenize bir sabah farklı Bir bedende uyanıyorsunuz ve sonrasında ise öğrencileriniz olduğunu ve onlara ders vermek zorunda olduğunu az hatırlıyorsunuz.Onlara yeni bir ders vermek için psikolojiniz ne kadar iyi olur ya da Kafanız ne kadar boş olur Bunu da düşünmek gerekiyordu

Ben bunları düşünüp dururken,Teneffüs Zili gürültülü bir biçimde çalmaya başladı.Bay Peter ilk önce dış kapıya doğru döndü,sonrasında ise bize doğru dönerek konuşmaya başladı

"İyi dersler,Yarın görüşürüz!"dedi Bay Peter sevecen bir sesle ve sessizce sınıftan çıktı

Biraz kafamı rahatlatmak için Cennet Bahçesinde,arkadaşlarım ile buluşmaya karar verdim çünkü biliyordum ki yakın zamanda başlayacak olaylardan kafamı pek dağıtacak zaman olmayacaktı

Cennet Bahçesine geldiğimde küçük gölün olduğu yere doğru yavaş yavaş yürüdüm ve sonrasında ise küçük gölün 4 adım ilerisinde oturdum.Bacaklarımı,karnıma doğru çektim ve sonrasında ise etrafımı incelemeye başladım.Bu durumu okulun koridorlarında da da fark etmiştim.Okulda çok fazla az insan vardı yani şu an Şuradaki insan sayısını toplasak Muhtemelen 10 veya 12 falandı ve genellikle Cennet Bahçesi neredeyse tüm öğrencilerle dolu olurdu çünkü teneffüs vaktiydi ve öğrenciler direkt buraya akın ediyordu

Öğrencilerin azlığı kendi içimdeki korkuyu birazcık olsun artırırken etrafta,Troy,Tralia,Datrone ve Coral'ın da bulunmaması işi iyice kötü bir duruma doğru getiriyordu.Korkmuş bir şekilde etrafıma bakarken bir anda giriş kapısının oradan Tralia'yı görünce hafiften rahatladım.Tabii bahçe kalabalık olmadığından Tralia'da beni direkt fark etti ve nazikçe elini salladı sonrasında ise yanıma doğru geldi.Yanıma geldiğinde ise yere doğru oturdu Ve benim aksime bacaklarını ileriye doğru uzattı şu an Tralia benden 4 adım solumda duruyordu ama ondan anormal derecede bir sıcaklık geliyordu,sanki sauna'ya gitmiş de oradaki inanılmaz sıcaklığı üzerine çekmiş gibiydi

Tralia bana doğru gülümserken ben de ona doğru gülümsüyordum sonrasında ise üzerindekileri inceleme fırsatım olmuştu.Tralia'nın üzerinde turuncu renkli askılı bir tişört ve dizlerinin biraz aşağısına gelen gri renkli bir spor eşofmanı tarzında bir şey giymişti Ayaklarında ise spor ayakkabılar vardı. Ancak işin en dikkat çekici ise Tralia'nın göğsünden turuncu renkli bir şey parlıyordu.Her ne kadar şu an,kıyafetinden dolayı ucu gözükse de o turuncu parlayan şey Eğer dikkatli bakarsanız görmemeniz imkansızdı Hatta o kadar çok parlıyordu ki Tralia'nın neredeyse göğüs kafesinin bir kısmını görebiliyordum

Onu üzmemek adına sakin bakışlarla Tralia'nın kıyafetine doğru işaret parmağımı uzattım

"Tralia? Neden göğüsün bu kadar çok parlıyor senin? İyisin değil mi? Eğer bir sorun varsa revire gidelim"dedim endişeli bir sesle

Tralia ilk önce ne dediğimi anlamamış olacak ki bana bön bön baktı sonrasında ise saniyesinde tepki verdi ve ilk önce göğsüne sonra da bana doğru baktı ve tatlı tatlı gülümseme başladı

"Aa! Merak etme sorun yok o benim Ateş Kesem! Parlıyor da ama merak etme bir sıkıntı değil Arada bir parlar"dedi Tralia sakin bir sesle 

Tralia, 'Ateş Kesem' deyince ona bön bön bakmaya başladım.Tralia bunu fark etmiş olacak ki bana bunun ne olduğunu açıklamaya başladı

"Hatırlarsan benim Babam bir Ejderha ve benim annem insan.Babam Ejderha olduğundan Ateş püskürtmesi gerekiyor,ateş püskürtmesi için ise tam göğsünün ortasında ve kalbinin birazcık alt tarafında bir tane Ateş Kesesi denen bir şey var.Bu,Ateş Kesesi babamın Ateş üretmesine ve Ateş çıkarmasına yardımcı oluyor.Tabii bu gen babamdan,anneme,annemden de bize doğru geçmiş.O yüzden hem Troy'da hem de ben de Ateş Kesesi var Ateş püskürteceğimiz zaman bu ateş kesesi parlamaya başlar"dedi Tralia sakince ve cümlesini bitirir bitirmez ağızından ufak tefek bir kıvılcım fırladı

Bu sanki Tralia geyirmiş de,geğirmenin sesi yerine Alev çıkmıştı gibi bir durum olmuştu.Tralia'nın ağzından ufak bir alev saniyeliğine fırladıktan sonra Tralia hemen ağzını elleriyle kapattı ve bana doğru döndü

"Afedersin"dedi boğuk bir sesle

"Önemli değil,sahi bu arada Troy nerede?"dedim sakin bir sesle

Tralia hemen ellerini ağzından çekti ve birazcık üzgün bir ifadeyle bana doğru bakmaya başladı

"Şey,O bugün kendini biraz iyi hissetmediğinden evde kalacağını söyledi ama yarın okula geleceğini de söylemeyi ihmal etmedi.Ha bu arada Coral ve Datrone'u soracak olursan Onlar hakkında hiçbir fikrim yok"

"Tamamdır,Teşekkür ederim Tralia.Okul çıkışında ben onu kontrol ederim sonra da sizi de kontrol ederim oldu mu? Troy'un Durumunu merak ediyorum çünkü"

Tralia tatlı bir biçimde gülümsedi ve kafasını yavaşça olumlu anlamda salladı.Tralia,kafasını sallar sallamaz teneffüsün bittiğini işaret eden zil zangır zangır çalmaya başladı.Tralia'ya  doğru döndüm

"Dersin ne?"

"Ateş Dersi,Senin?"

"Ne tesadüf benimde!"dedim heyecanla

"O zaman birlikte gidelim!"

İkimiz de aynı anda ayağa kalktık ve yan yana yürüyerek Ateş sınıfında doğru gitmeye başladık.Tralia,benim tam solumda duruyordu.Uzun bir yolculuğun ardından Ateş sınıfının kapısının önünde durduğumuzda kapının üzerine asılmış olan bir tane not ile karşılaştık

Sevgili Öğrencilerim;

Bir rahatsızlık sebebiyle,derslere 2 hafta ara vermek zorunda kaldım.Benim yokluğumda derslerinizi çalışmayı asla ihmal etmeyin ve dikkatli olun!

Sevgilerimle,
Bay Robert

Şaşkınlık içerisinde Tralia ile birbirimize doğru baktık sonrasında ise Tralia gözlerini kapattı ve derin bir nefes alıp hızlıca vererek yanımdan ayrıldı.Arkası dönük bir biçimde yavaş yavaş yürürken konuşmaya başladı

"Cennet Bahçesine geri dönüyorum Sen de gelecek misin?"dedi sıkkın bir sesle

Gözlerim kısa süreliğine sınıfın üzerinde duran notla ilişti en az 1-2 sene ona baktıktan sonra koşarak trilyonun yanına doğru gittim ve onun tamını sağına doğru geçip yürümeye başladım

"Yapacak başka bir şeyim yok.En iyisi seninle takılmak!"dedim

Ve birlikte sessizce koridorlardan geçerek Cennet Bahçesine doğru yürümeye başladık

...