☀️ 3 Hafta Sonra 🌙

101 11 2
                                    

Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim çok teşekkür ederim.Umarım sizlerde çok iyisinizdir.Şimdi Şu son 2 haftada neden bölüm atmadın diyeceksiniz.Cevabını hemen vereyim cevabı,Üniversite Sınavları.Tıpkı sizler gibi ben de final sınavlarına girmek zorunda kaldım Ve o yüzden bu kitabı iki haftalığını ekmek zorunda kaldım ama şu an geri döndüm

Bu arada okullar hazır tatil oldu sizlere birkaç tane soru sormak isterim.Tatiliniz nasıl geçiyor? Umarım güzeldir.Gerçi her ne kadar tatiliniz yeni başladıysa ki benim de yeni başladı.Ne olur ne olmaz sorayım dedim.Umarım tatiliniz Güzel geçiyordur

Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim.İyi okumalar sizleri seviyorum

(Not:Haftaya Kurban Bayramı olduğundan bölüm atmayabilurim,bilginize.Zaten akşama kadar yeni bölüm gelmezse bilin ki bölüm atmayacağım)


3 Hafta Sonra;

Eclipse'in Ağızından;

Yere doğru gümbürtülü bir şekilde ateş topları isabet ederken,olduğum yerde kollarımı birleştirmiş gururlu bir biçimde bakıyordum.Sonrasında ise yavaşça arkamı dönerek Bayan Solana'nın beni görmesini sağladım.Bayan Solana oturduğu yerden sanki kaleye top atmışım gibi hızlıca ve gururlu bir şekilde alkışlamaya başlamıştı

"Tamam,Bunu kullanabileceğin büyüler listesine ekliyorum!"dedi Bayan Solana heyecanlı bir sesle

"Tamamdır!"dedim

Evet son 1 ay boyunca her şey daha kötüye giderken,Biz de kendimizi mutlak sona doğru hazırlıyorduk.Bayan Solana ve ben,neredeyse Datrone'un olayı ortaya çıktıktan sonra ne tür büyüleri kullanıp kullanamayacağımı test etmek için her büyüğümü deniyorduk.Derslerde ders işlemek  yerine alttaki antrenman salonuna gidiyor ve ne kadar büyüğün varsa denemeye çalışıyorduk.Bazıları ya işe yaramıyor ya da simsiyah bir Topak halinde ortaya çıkarak bir dondurma gibi eriyorlardı 

Durumun daha kötüye gitmesi öğrencilerin güçlerinin kötüye gitmesine sebep oluyordu bazıları farklı canavarlardan doğduklarından asıl formlarına dönüşüyordu ve bu yüzden okula gelmeleri tehlikeli olmuştu.Buna en büyük örnek Datrone'du.Datrone,Ölüm Meleği formuna geldiğinden beri evinde duruyor ve hiçbir şekilde dışarıya çıkmıyordu.En çok onlara üzülüyordum.Bizler en azından dışarıya çıkabiliyor ve kafamızı dağıtabiliyorduk ama onlar evlerinde durmak zorundalardı.Asıl formları insandan farklı olan canavarımsı çocuklar evlerinde duruyor ve hiçbir şekilde dışarıya çıkmıyorlardı

En azından Müdür John onlara bir iyilik yaparak evlerine Öğretmenlerin gitmesini sağlıyordu ve onlarda böylece derslerden mahrum kalmıyorlardı

Bu arada Müdür John,dedim de aklıma geldi.Bu süreç içerisinde Müdür John kesinlikle beni yanına çağırmamıştı.Bu konu hakkında bi açıklama bulunca beni yanına çağıracağınız söylemişti ama...Her halde bir şey 'bulamadı' ya da bir şeyler biliyor da bana söylemiyordu çünkü bunun başka iyi bir açıklaması olamazdı

"Bayan Solana? Müdür John'dan bir haber var mı?"diye sordum sakince

"Ah! Eclipse! Ne iyi oldu da hatırlattın! Müdür John seni derslerden sonra yanında istiyordu"dedi Bayan Solana birazcık heyecanlı bir sesle

Onca yaşanan sıkıntıdan ve birazcık hor görmeden sonra sanırsam artık Evren benim yanımda olmaya başlamıştı.İyi şimdi sadece tek yapmam gereken teneffüs zilinin çalmasını beklemek

Teneffüs zilinin ileri ki koridordan Yankılı bir şekilde çalması ile birlikte kafamı çıkış kapısına doğru yönelttim.Evren Bir değil iki tane 'Sana katılıyorum' diyerek ödüllendirmişti beni herhalde.Neşeli bir şekilde Bayan Solana doğru döndüm,Bayan Solana ise çıkmama izin verdi ve bu şekilde antrenman salonundan koşarak ayrıldım

"Yarın yine burada buluşuruz olur mu?"diye bağırdı Bayan Solana arkamdan

"Tamam"diye yanıtladım bağırarak

Antrenman Salonu en alt katta olduğundan dolayı koşarak üst katlara doğru çıkmaya başlamıştım.Müdür John'un bulunduğu kat neredeyse en üst katlardaydı ancak en üst katta değildi ama üst katlara yakındı.Bir sporcu gibi hiçbir şekilde dinlenmeden üst katlara doğru çıkarak Müdür John'un odasına doğru çıkmaya başladım 

Sonunda Müdür John'un odasının bulunduğu kata geldiğinde sessizce Müdür John'un odasına doğru gittim ve adımı fazla paniğe sokmadan yavaşça kapıyı tıklattım

İçeriden boğuk bir şekilde;

"Gel"sesini duydum

Kapının kulpunu yavaşça çevirdim ve içeriye doğru girdim.Müdür John beni görünce ilk önce gözündeki gözlükleri çıkardı ve sonrasında ise okuduğu birkaç belgeyi masasının ilerisine doğru iterek,ellerini masanın üzerinde birleştirdi ve bana doğru bakmaya başladı

"Hoşgeldin,Bayan Nightinggale.Buyrun oturun,Tamda görüşmek istediğim kişisiniz.Bayan Solana buraya gelmenizi söyledi değil mi?"

Deri koltuklardan birine oturduktan sonra Müdür John'a doğru döndüm ve birazcık samimiyetsiz bir biçimde gülümsedim

"Doğru bildiniz...Beni neden yanınıza çağırdınız?"

Müdür John gözlerini kısa bir süreliğine kapattı derin bir nefes alıp verdikten sonra yeniden bana doğru bakmaya başladı.Gözlerinde şu an aşırı bir ciddiyet ve sanki birazdan söyleyecekleri şeyler için pişman olacakmışcasına karmakarışık bir ifade vardı  

"Bunu uzun zamandır senden saklıyordum Ama artık dayanamayacağım çünkü işler artık daha kötüye gitmeye başladı ve daha fazla saklamaya devam etmem artık bir işe yaramayacaktır çünkü zaten çevremizde olan değişikliklerin farkına varmışsındır Bayan Nightinggale"

Sadece başımı olumlu anlamda salladım

"Pekala Bayan Nightinggale artık gerçekleri söylemenin vakti geldi.Bunca yaşanan anormali ve değişikliklerin sebebi Ateş Çemberi adı verilen evrensel bir olayın yaşanması"

"Ateş Çemberi de neyin nesi böyle?"dedim kafam karışmış bir halde

"Ateş Çemberi göksel bir varlıktır,Bayan Nightinggale.Bu dünya var olduğundan beri O da buradaydı ancak oluşması neredeyse yüzyıllar Hatta bin yıllar bulduğundan dolayı çoğu kaynakta ismi veya cismi geçmiyor ama şunu bilmiş ol ki o her zaman buradaydı Çünkü o annenle babanın bir eseriydi"

Neden şaşırmadım acaba

"Hangisinin eseri?"

"İkisinin de"dedi Müdür John

Müdür John bunu der demez afallamıştım.Ateş Çemberi'nin daha çok Annemin bir formu olacağını düşünmüştüm.Sonuçta annem bir yıldız ve ateşten yapılma bir şeydi.Ateş Çemberinin ikisinin de Birleşmiş bir form olması bana enteresan gelmişti

"Yani bir Tutulma mı?"dedim

"Bir nevi evet,Ateş Çemberi'ni çevresi ateşle kaplı bir karadelik olarak düşünebilirsin.Dünyayı tam olarak yemeyen bir karadelik ancak Dünyanın Hayat enerjisini emecek kadar güçlü bir karadelik çünkü milyonlarca veya yüzyıllarca ortada olmayan bir canlı ya da daha doğrusu bir Göksel varlık çok ve çok fazlasıyla aç oluyor ve bu açlığını giderebilmek için dünyanın tüm enerjisini,Daha doğrusu yaşam enerjisine emmesi gerekiyor ve bu da Dünyadaki tüm taşamın-"

"Yok olmasına sebep olur"diye korku içerisinde bitirdim cümlesini

Müdür Can hüzünlü bir biçimde bana doğru baktı ve başını olumlu anlamda sallayarak;

"Evet"dedi

...

Melezler Okulu-4:Ateş ÇemberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin