~17.Bölüm~

18 3 2
                                    

Hastaneye girip odadan çantamı aldım.Hızla aşağıya indim,Jung hala orada yağmurun dinmesini bekliyordu.Bir gökyüzüne baktım bir de Jung'a,hava duracak gibi değildi.Çok beklemeden yanına gittim,şemsiyeyi ona uzattım.Sadece yüzüme bakıyordu,bu garipti benden nefret eden birine şemsiye uzatmak pek mantıklı gelmiyor.Çok geçmeden dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.

Jung
- Neden bana şemsiyeni veriyorsun,senin eve gitmen gerekmiyormu?

Binna
- Burda yağmurun durmasını bekliyorsun ama sence yağmur dinecek gibi duruyormu?Hem benim montum var,benim için sorun olmaz.

Jung
- Çok düşüncelisin ama senin şemsiyeni istemiyorum,burda yağmurun dinmesini bekleyebilirim.Şemsiyeyi geri al.

Elime birden şemsiyeyi tutuşturuverdi.Ne yani tüm gün burda mı duracaktı?O inatçısın tekiydi,her zaman ne istiyorsa,be düşünüyorsa onu yapıyordu.Bu onun doğrusuydu ya da o öyle zannediyordu.Şemsiyeyi hızla eline verdim ve yanından uzaklaştım.Ona doğru dönüp bağırmaya başladım.

Binna
- Şemsiye için teşekkür etmene hiç gerek yok!

Kafama şapkamı geçirip ordan koşarak uzaklaştım.Eminim arkamdan şaşırmış bir şekilde baka kalmıştır.Eve gelip sıcak süt kaynattım.Umarım hasta olmam yoksa kolay toparlayamam.Bir yandan sütümü içiyordum.Telefonum çalmaya başladı,masadan telefonu alıp cevapladım.

Binna
- Alo,profesör Mi bir sorunmu var?Bu saatte hiç aramazdınız her şey yolunda mı?

Profesör Mi
- Endişelenme bir sorun yok,sadece Lee Hyun'un bugün kemoterapi tedavisini başlatma kararı aldık.Yaklaşık 4 seans yapmayı düşünüyoruz eğer tümörün büyümesini engellersek tedaviye devam ederiz ama belli bir yere kadar küçültürsek ameliyata alırız.

Binna
- Anlıyorum profesör, haber verdiğiniz için teşekkür ederim.Sabah dediğiniz gibi tam vaktinde olucam.

Profesör Mi
- Güzel,unutmamışsın.Şimdi kapatmam gerekiyor,erkenden yat.

Binna
- Peki efendim, dediğibiz gibi yapacağım.

Telefonu kapattım,elimdeki bardağı mutfağa götürdüm.Işıķları kapatıp direk yatağıma gittim.Ben düşüncelere dalarken çoktan uykuya dalmışım bile.Sabah olunca erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım.Odamı toplayıp,pijamalarımı değiştirdim.Erken kalktığım için rahat hareket ediyordum ama biraz daha yavaş olsam hastaneye geç kalacaktım. Dünkü sağanak yağmurdan sonra sıcacık güneş yukarıda parlıyordu.Bu havayı çok seviyordum.Hastaneye giderken bir paket çikolata alıp hediye kutusuna koymalarını rica ettim.Hastanenin önüne gelince profesör ile karşılaştım,tam zamanında.

Profesör Mi
- Hani erken gelmeyecektin,tam zamanı değil.Bir kere bak sadece bir kere beni şaşırt Binna.

Binna
- Erken geldiğimi biliyorum ama size bunu vermek için geldim.Umarım beğenirsiniz.Doğun gününüz kutlu olsun.

Elimdeki paketi profesöre doğru uzattı. Şaşırmış bana bakıyordu.Mutlumuydu yoksa şaşkınmıydı anlamıyordum.Elimden yavaşça paketi alıp için açtı.İçindeki çikolataları görünce birden gözleri doldu.

Binna
- Profesör ben yanlış bir şey mi yaptım?Amacım sizi üzmek değildi.

Profesör Mi
- Hayır aksine çok mutlu oldum Binna.Bu çikolatalar kızımın en sevdiğj çikolatalardı.Onları tekrar yiyebilecek olmak beni mutlu etti, teşekkür ederim.

Birden bana sarıldı,evet sarıldı.İlj defa bana sarılmıştı.Profesörü mutlu görmekmek beni de mutlu etmişti.Bir süre sonra sarılmayı bırakıp arabasına binip gitti.Bende hastaneye girdim,karşıma Jung çıktı.Bir an onu karşımda görünce şaşırdım.Elini bana uzatıp şemsiyeyi uzattı.Bir an yine söylenecek sandım ama yapmadı.

Jung
- Aaaa ben yaptıklarım için senden çok özür dilerim Binna.Ayrıca dün için teşekkür ederim. Beni affettin mi?

Binna
- Affettim,dün için rica ederim.Bir daha beninle kavga etmeye kalkışma tamam mı?

Jung
- Asla birdaha seninle kavga etmeyeceğim söz.

Binna
- Bunu duymak içini rahatlattı.

Jung ile konuşurken yan taraftan bir ses geldi,kafamı çevirip sesin geldiği yöne doğru baktım.Nee onun bu hastanede ne işi vardı?

Aşk DoktorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin