~22.Bölüm~

19 3 0
                                    

Yie Jae
-Birlikte yemek yemek istermisin?

Jung Soon-Bok
-Olur,hastaneden birlikte çıkalım sonra seni aramak zorunda kalıyorum.

Yie Jae
-Peki istediğin gibi olsun.O zaman akşam görüşürüz.

Jung Soon-Bok
-Görüşürüz.Vay be o neydi öyle bayılacağım sandın neredeyse.

Binna
-Kiminle konuşuyorsun?

Jung Soon-Bok
-Hee aa şey kendi kendine konuşuyordum öyle yok bir şey yani.

Binna
-Tamam sakin ol hiç bir şey sormadım varsay tamam mı?

Jung Soon-Bok
-Hey Binna birinin gözlerinin içine baktığında,sesini duyduğunda bayılacakmış hissi oluşuyorsa ne anlama gelir?

Binna
-Demek ona aşıksın.

Jung Soon-Bok
-N ne bir dakika ben öyle bir şey demedim.Tamam Yie Jae yakışıklı ama o ve ben haaa hayal bile etmek istemiyorum.

Binna
-Neden olmasın?Yie Jae çok iyi biri ayrıca dediğin gibi yakışıklı,neden bir akşam yemiyorsunuz?

Jung Soon-Bok
-Yemediğimizi kim söyledi?

Binna
-Sandığımdan hızlısın Jung Soon-Bok.

Profesör Mi
-Aşk konularını ne zamandan beri hastanede konuşur oldunuz!Hadi hala ne öyle bakıyorsunuz suratıma işinizin başına gidin!

Binna &Jung Soon-Bok
- Özür dileriz profesör.

Binna ve Jung Soon-Bok hastaların odasına gidip gerekli muayneleri yapar.Profesör Mi her zaman olduğu gibi huysuz gibi etrafta dolaşıyor insanları azarlıyordu.Bu kadında böyleydi ne kadar soğuk,sert biri gibi gözüksede içinde bir kedi vardı.Gülümseyen,mutlu olan bir kadın...Biraz zaman geçtikten sonra hastanenin kapısından içeri Ghim Jae-Sung girdi.

Jung
-Bay Kim geldi öyle değil mi?

Asistan
-Evet,Profesör Mi'nin odasına yönlendirdim.Sizi bekledi ama sabah olan ameliyatınız uzun sürünce sıkıldı bende profesörün odasına gönderdim.

Jung
-Peki,teşekkür ederim.

Ghim Jae-Sung
-Günaydın sevgili arkadaşım Jung.Ne kadar güzel bir sabah öyle değil mi?

Jung
- Sen adımını atana kadar her şey güzeldi ayrıca biz seninle nerden arkadaşız?Kafandan senaryo yazma hem sen hangi yüzle buraya gelebiliyorsun?

Ghim Jae-Sung
-Bana haksızlık ediyorsun Jung.Hem ben ne yapmışım?Tabi gelicem burası benim hastanem,ben burada çalışıyorum.Sen onu bunu bırak Binna nerede?

Jung
-Şuan fark ettimde keşke seni o gün hastaneye götürmeseydim.Sen ne kadar yüzsüz bir insansın hala gelmişsin Binna diyorsun,kafan mı güzel seni ?

Ghim Jae-Sung
-Ayyy Jungcum seninle kafa yoramayacağım ben gidiyorum.Kolay gelsin sana.

Jung
-Ben sana göstericem Jungcumu.

Binna teyzenin yanına gelmiş son kontrolleri yapıyordu.Teyze hala ona hayran hayran bakıyor,gülümsüyordu.

Binna
-Evet bugün büyük gün.Ameliyat olacaksınız hanımefendi. Nasıl hissediyorsunuz?

Teyze
-Hiç korkmuyorum.Sonuçta ameliyatı sen yapacaksın,sana çok güveniyorum.Bu arada Bayan Binna bugün gözleriniz daha bir güzel bakıyor.Güzelliğinizin sırrı nedir?

Binna
-Hanımefendi beni utandırıyorsunuz.Güzelliğimiz sizden aldığıma eminim.Bana güvendiğiniz için teşekkür ederim.Merak etmeyin ameliyatının güzel geçicek.Şimdi hemşireler sizi hatırlayacaklar.

Teyze
-Bekliyor olucam Bayan Binna.

Binna odadan çıkıp üstünü değiştirdi ardından ameliyat haneye indi.Ellerini sabunlu su ile yıkayıp ameliyata girdi.Adımını atarken bir yandan da derin bir iç çekti ve ameliyata başladılar.İlk başta her şey güzeldi taki hemşirenin o sözünü duyana kadar"hastanın nabzı düşüyor!"Binna birden panik yapmış eli ayağına dolanmıştı.Elinden ne geliyorsa yapmaya çalıştı ama hastayı hayata geri döndüremedi.Bir yere dalmış,gözleri dolmuştu.Elindekileri bıraktı ve hastanın ölüm saatini söyledi.Herkes ameliyat haneden çıktıktan sonra yere çöküp ağlamaya başladı.Hemşireler ameliyat haneden üzgün bir şekilde çıkınca aile endişelnemişti.Bir hemşireye durdurup neler olduğunu sordu.Hemşire hastanın öldüğünü söyleyince aile yıkılmıştı.Bir süre sonra gözleri kırmızı bir şekilde ameliyat haneden çıktı.

Binna
-Lütfen beni affedin.Size ve ona söz vermiştim ama sözümde duramadım,ben çok özür dilerim.

Teyzenin oğlu
-Doktor sen elinden geleni yaptın lütfen daha fazla özür dileme.

Teyzenin kızı
-Eğer tümörün belirtilerini erken fark etseydik şuan yaşıyor olacaktı.Sizin suçunuz yok doktor.

Binna ailenin yanından ayrılıp çatı katına çıkmıştı.Yere oturup ağlamaya başladı.Hastaların üzerine çok titrer, onları kendi ailesi olarak görürdü.İçeri Jung girmiş Binna'nın bu halini görünce yanına oturmuştu.

Jung
-Ağlama artık eminim sen elinden geleni yapmışsındırm.Daha fazla kendini üzme.

Binna ellerini gözlerinden çekip Jung'a sarılıp ağlamaya başlamıştı.Jung bir yandan onu teselli edip bir yandan da sırtını sıvazlıyordu.

Binna
-Ona söz vermiştim ama sözümü tutamadım.Hepsi benim yüzümden oldu.

Jung
-Hiç bir şey senin yüzünden olmadı.

Bir süre daha çatıda kaldıktan sonra aşağı indiler.Tam karşılarında profesör Mi duruyordu.

Profesör Mi
- Böyle ağlamaya devam mı edeceksin?Git elini yüzünü yıka.Her hastanı kaybettiğinde böyle ağlarsan seninle işimiz var demektir.Herkesin seni teselli etmesini mi bekliyorsun Binna?Ya sen Jung sen onu teselli eden bir robotmusun?Her zaman yanında sen olamazsın,şimdi ikinizde işinizin başına dönün derhal!

Binna profesörün yanından ayrılmıştı.Giderken gözünden akan yaşları siliyordu.Jung profesörün yüzüne bakarak konuşmaya başladı.

Jung
-Sizcede bu fazla değilmiydi profesör?

Profesör Mi
-Ne yapsaydım?Onu teselli etsem daha çok ağlayacaktı.Siz doktorsunuz her ne olursa olsun elinizden ne geliyorsa yapmalısınız.Oturup burda ağlayacağanıza birini iyileştirmek için çaba gösterin!

Profesör Mi her zaman olduğu gibi yine sinirli tavrıyla lafını söyleyip gitmişti.

Aşk DoktorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin