HElLiİii koleksiyon yaparmış gibi bölüm biriktirmeye devam ediyorum taslakta FHGJHGDGFVCDGTH Taam taam had olcak inş bu bölümcükle
Saatler geçmişti, Alhaitham bıkmadan, sabrını tüketmeden beklemeye devam ediyordu.. Sanırsın kütüphaneye gelmiş gibi bir hali vardı.. Üzerinde beyaz gömlek olsa doktor sanırlardı öyle bir tipi vardı..
Bir hemşire yanına gelmişti ona, Kaveh'i odaya aldıklarını söylemişti.. Alhaitham direkt kalkmıştı.. Hemşire ondan etkilendiğinden uzun süredir orada oturduğunu ve onun için iyi olursa onunla kahve içmek istiyordu..
Alhaitham reddetmişti.. Bakması gereken bir Kahve vardı zaten.. O yüzden Kaveh'in odasını göstermesini istemişti, hemşire üzülmüştü ama pes etmeyecekti, onu Kaveh'in odasına götürmüştü..
Hemşire onun için bir şeyler getirebileceğiniz söyleyecekken, Alhaitham içeri girmişti ve kapıyı onun yüzüne kapatmıştı.. Kaveh'in yanına yaklaşmıştı, arkadaki koltuğu, Kaveh'in yanına çekmişti. Koltuğa oturup, Kaveh'i izlemeye başlamıştı.. Uyanmasını dört gözle bekliyordu..
Dalgın olduğundan, telefon birden çalınca titremişti ve telefonuna bakmıştı.. Ayato arıyordu, şuan ne kadar açmak istemese de pencerenin oraya gidip açmıştı telefonu.. "Efendim..?"
"Müsait misin?" Alhaitham iç çekmişti.. "Evet.. Öyleyim.."
"Kaveh'in durumunu soracaktım.." Alhaitham, Kaveh'e bakmıştı.. Sonra geri pencereye dönmüştü.. "Odaya aldılar uyanmasını bekliyorum.."
"Ne zaman uyanır biliyor musun? Şerif Kujou onunla da konuşmak istiyor.." Alhaitham sesini ciddileştirmişti.. "Doktor kısa sürede uyanabileceğini söyledi.. Ama şuan o bu haldeyken onu bu işin içine sokmanızı istemiyorum.."
"Haitham seni anlıyorum.. Ama bu işi şimdi çözmezsek ya başkasına ya da Thomaya zarar gelebilir.."
"O kadar iyi polislerse zaten şimdiye bulmuş olurlardı.. Ayrıca.. Kaveh'i düşünmüyorsun.. Uyanır uyanmaz bununla nasıl ilgilensin!?" Ayato iç çekmişti.. "Haitham onlar elinden geleni yapıyorlar.."
"Eğer o konuşmak isterse konuşur.. Onu böyle bir zamanda rahat bırakın.." Ayato konuşacakken Alhaitham telefonu yüzüne kapatmıştı..
Ayato ise telefona bakıp elini saçlarına atmıştı Şerif Kujou'da onu izliyordu.. "Fazla korumacı sanırım.." Ayato ona bakmıştı.. "Bu olay Kavehten daha çok onu etkiledi diyebilirim.." Şerif Kujou başını sallamıştı ve elini saçında gezdirmişti.. "Onu anlayabiliyorum başıma buna benzer olay gelmişti.." Ayato tek kaşını kaldırmıştı..
Şerif Kujou ise iç çekmişti.. "Kız arkadaşım bir zamanlar kaçırılmıştı.. Onun etkisinden hiç bir zaman çıkamamıştım.. Bu yüzden çok kavga ederdik.. Bir ara ayrıldık, şimdi konuşuyoruz ama eskisi kadar yakın değiliz.." Ayato anlıyorum anlamında başını sallamıştı.. Şerif Kujou "O ne derse o olsun.. Sanırım.. Dedektif Heizou ile konuşmam gerekecek.."
Ayato iç çekmişti.. "Bu kadar uğraştırdığımız için üzgünüm.." Şerif Kujou sessiz kalmıştı..
Alhaitham telefonu kapattıktan sonra sessize almıştı ve geri koltuğa dönmüştü, Kaveh'in elini tutmuştu.. "Seni bu işlere sokmayacağım.. " O onun elini öpmüştü.. Derin bir nefes verip başını yatağa yaslamıştı.. Orada uyuya kalmıştı..
Bir süre sonra, Kaveh'in durumunu ama daha çok Alhaitham'ı kontrol etmeye o lanet hemşire geliyordu, Alhaitham'ın üzerini battaniye ile örtmüştü ve Kaveh'e bakmıştı.. Keşke hiç uyanmasa deyip ters ters bakmıştı ona.. Sonra da çıkmıştı odadan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔎𝔞𝔳𝔢𝔥𝔱𝔥𝔞𝔪
Fanfictionheellooooo sizi kavehtham kitabı ile karşıladımmmmm<3 Hoşunuza gider mi bilmem amaa sevmezseniz ve cringe bulursanız lütfen yerime yastığı tepikleyin^^(ben öyle yapıyorum sinir olduğum şeylere-) iyi okumalar^^