𝔎𝔞𝔳𝔢𝔥𝔱𝔥𝔞𝔪

~3~

3. Bölüm ayaklarınızda dostlaaaaarrrrr

Alhaitham Kaveh'i yatağına yatırmıştı ve çantasını kenara koymuştu. Yine laf etmesin diye de alarm kurmuştu, temizlenmek içinde banyoya gitmişti.. O banyo da yıkanırken Kaveh uyanmıştı.. Uyuşuktu ve gözlerini odada gezdirmişti, yatağından kalkıp sallana sallana dolaba yaklaşmıştı..

 Fakat yaklaştığı dolap Alhaithamındı ve onun dolabını açıp pijamalarını aramıştı.. Bulamayınca da bir tane sweat bir tane de şort alıp geri kapatmıştı, giyinirken kıyafetlerin kokusunu hoş bulmuştu bu yüzden kendi kıyafetlerini direkt yere atıp yatağına geri yatmıştı..

Alhaitham banyodan çıkınca onun kıyafetlerini yerde görünce iç çekmişti ve kaveh'e bakmıştı.. Kaveh'in üzerindekileri fark etmişti ve garipsemişti ama sarhoşluğunun geçmediğini düşününce bir şey dememişti.. Ve o da giyinip yatmıştı..

Sabahleyin Kaveh alarmın sesine uyanmıştı.. İlk sinir olup alarmı kapatmak istese de sonra yapmamıştı ve yataktan kalkmıştı.. Günlük bakımını yapmak için banyoya gittiğinde üzerindekilerin Alhaitham'a ait olduğunu fark etmişti.. Ve dün nelerin olduğunu düşünmeye başlamıştı.. En son ona sinirinden ağacın orda deli gibi içiyordu.. O daha fazla sorgulamak istemediğinden.. Yüz bakımını yapıp saçını taramıştı.. 

Sonra da Odaya geri dönüp üzerindeki kıyafetleri çıkartıp kıyafetleri uyuyan Alhaithamın üzerine atmıştı.. Kendi kıyafetlerini giyince de karnı acıkmıştı.. Kantine inmeye üşendiği için Alhaithamın yorganını çekiştirmeye başlamıştı.. Çünkü sabahleyin başka bir yerden odaya sipariş verebiliyorlardı ama sipariş verdikleri adamın  numarası yoktu onda.. "Alhaithaaaam kalksanaaaaa" Alhaitham yorgun bir ses tonuyla.. "Rahat bırak beni Kaveh.." Kaveh kaşlarını çatmıştı ve daha çok çekiştirmişti.. "Ya kalk!! Acıktım!" Alhaitham "Ne yapayım ben? Annen miyim senin?.." Kaveh "şu sipariş alan adamın numarası yok kantine gitmek istemiyorum.." Alhaitham ona sırtını dönmüştü.. "Umurumda değil uyumak istiyorum.. 

Dün gece yeterince bebek oldun zaten.." Kaveh sinirlenmişti ve su alıp onun üzerine dökmüştü.. Alhaitham da doğrulmuştu hızlıca "NAPIYORSUN LAN SEN?!" Kaveh sırıtmıştı.. "Bak uyandın işte^^" Alhaitham ona öfkeli bir şekilde bakmaya başlamıştı.. Kaveh ise o bakışlardan sıçtığını anlayınca çantasını ve ceketini almıştı.. "Veya k-kantine gideyim ya ben^^" " Alhaitham yataktan kalkmıştı.. Kaveh ise kapıya koşup odadan çıkmıştı.. 

Kantinden kendine bir şeyler alıp direkt kütüphaneye geçmişti.. Bugün pek Alhaithama gözükmemeye çalışacaktı çünkü sinirlendirdiğini biliyordu ama hak etmiş olduğunu da düşünüyordu.. O yüzden bir yandan sandviç yerken diğer yandan çizim yapıyordu..

Bir süre sonra uykusu gelmişti ama uyumak istemediğinden defterini kapatmıştı ve ayakta durursam uykum gider diye raflara bakınmaya başlamıştı.. Elini rafta gezdirirken arkasında biri olduğunu hissetmişti ve kafasını arkaya çevirmişti.. Ama çevirdiği anda bir el rafa sertçe yerleşmişti, bir kaç kitapta onunla yere düşmüştü.. 

Alhaitham faresini yakalamıştı.. Yüzü soğuk ve sinirliydi ama Kaveh ile yüzü arasında santimler vardı.. Kaveh'in kalbi deli gibi atmaya başlamıştı ve yüzünü ittirmeye çalışmıştı, fakat alhaitham elini tutmuştu.. "N-neden bu kadar yakınsın uzaklaşsana be!" Alhaitham "Neden öyle diyorsun..? Yüzümün çok güzel olduğunu söyleyen sen değil miydin?.. Veya.. Havalı olduğumu düşünen..?" Alhaitham hafif gülümsemişti.. "Veya gülümsememin çok güzel olduğunu söyleyen?..~"

 Kaveh'in yanakları kızarmıştı ve başka tarafa bakmaya çalışmıştı.. "Benimle uğraşmayı bırakırmısın!?!" Alhaitham "Sen benimle uğraşıyorsun? Hatta.. Kıyafetlerimi bile giyiyorsun?.. Ben neden seninle uğraşamıyorum?.." Kaveh onun sertçe ayağına basıp diğer eliyle onun karnından itmişti.. "Senin uğraşman uğraşmak değil!! Farkındaysan açık bir alandayız neden bunu yapıyorsun!?" 

Alhaitham üzerini silkelemişti.. "Seni sinir etmek hoşuma gidiyor belki?" Kaveh kaşlarını çatmıştı ve yerdeki kitabı alıp ona vurmuştu kitapla.. "GİTMESİN!!" Alhaitham kitabı tutmuştu.. "Neden bu konuları söyledikçe utanıyorsun? Yoksa bana aşık mısın?" Kaveh.. "SANA NEDEN AŞIK OLAYIM BE!? AŞIK OLUNACAK TARAFIN MI VAR?!" Alhaitham "Dün hepsini teker teker sayıyordun ama" Kaveh daha çok sinirlenmişti " KES SESİNİ! SENİN GİBİNE AŞIK OLUCAĞIMA GİDER ŞEYTANA AŞIK OLURUM!" Kaveh onun olduğu yerden çıkmıştı ve masaya yaklaşıp eşyalarını almıştı.. Ve kütüphaneden çıkmıştı..

Alhaitham her zaman ki umursamazlığıyla düşürdüğü kitapları alıp geri rafa yerleştirmişti.. Tabi rafın arkasında da garip sesler duymuştu, merakına yenik düşüp arka tarafa bakmıştı.. Gördüğü şeyden tiksinmişti çünkü sevişen bir çift vardı..

 Alhaitham'da içinden "Odanız yok mu neden gül gibi kütüphaneye leke sürüyorsunuz?-" İç çekip o taraftan çıkmıştı, dersi içinde sınıfına gitmişti.. Kaveh ise başka bir bölümden olan arkadaşıyla dışarda oturuyordu.. Kendisinin doğaya karşı bir ilgisi vardı..  "Eee? Günün nasıldı?" Kaveh iç çekmişti ve kollarnı birbirine dolamıştı.. 

"Bunaltıcı.. Aşırı bunaltıcı Tighnari.." Tighnari ona bakıyordu. "Şaşırmadım.. Ne zaman nasıldın diye sorduğumda tek cevabın bunaltıcı oluyor" Kaveh' de ona bakmıştı.. "Ne diyeyim? Anneeee baaak bugün renkleri öğrendik çok heyecanlıydı mı diyeyim ne bekliyon?" Tighnari ona soğuk bir bakış atmıştı

. "Kötü veya iyiyim de diye bilirsin Kaveh.. Ne bunalttı seni Alhaitham falan mı?" Kaveh "Tam üstüne bastın.. O adam o kadar sinir ediyor ki beni!!" Tighnari çenesine elini yaslamıştı ve başka tarafa bakmaya başlamıştı.. "Bilmem bana karşı öyle değil" Kaveh kaşlarını çatmıştı..

"Sarhoşken söylediklerimi yüzüme vuruyor sadece!!" Tighnari "Neden vurmasına izin veriyorsun o zaman?" Kaveh düşünmüştü.. "Dur nasıl yani beynim yetmedi" Tighnari iç çekmişti ve doğrulmuştu geri "Normal.. Demek istediğim sarhoşken dediğin şeylerden etkileniyor mu? Yani umursayacak bir insan değil o?" Kaveh'in kafasında ampul yanmıştı

(akpli deil yanlış anlamayın...) "Ay benden etkileniyor mu yani" Tighnari elini ensesine atmıştı" Garanti diyemem ama belki.." Kaveh sırıtmıştı. "Hehe.... Aklıma bir şeyler geldi....." Tighnari ona tiksintiyle bakmıştı " Ne olur aklına ne geldiyse sakın yapma-" Kaveh yanaklarını şişirmişti.. "Ne yani? Bana güvenmiyormusun???" Tighnari net bir cevapla "Evet" Kaveh onun başına vurmuştu. "Kırıcısın Tighnari!" 

Tighnari kafasını tutmuştu. "Ow! Kafama vurmana gerek yoktu!" Kaveh dil çıkartmıştı, Tighnari, somurtup oturduğu yerden kalkmıştı. "Sana da yaranılmıyor.. Gidiyorum ben" Kaveh bacak bacak üstüne atıp başka tarafa dönmüştü. "İyi git, Hmph.." Tighnari çantasını alıp oradan ayrılmıştı.. Kaveh ise sırıtmıştı ve madem Alhaitham ondan etkileniyordu o zaman sınırları zorlardı o da onunla uğraşmak için...

Güneşin batımına doğru Kaveh odaya Alhaithamdan erken dönmüştü ve çalışma masasına oturup bilgisayarına oturmuştu, yapacağı maket proje için bilgisayardan ilk modelini tasarlayacaktı.. 

Geceye kadar sürebileceğinden kendine kutu kahve almıştı, onlarla idare edecekti artık.. Bir süre geçmişti fakat kahveler bir işe yaramamıştı, Kaveh masaya kafasını yaslamıştı, uyuya kalmıştı.. Alhaitham ise odaya girdiğinde onu öyle görmüştü, ilk başta ne ile ilgilendiğini merak edip bilgisayarına bakmıştı, sonra da birikmiş boş kahve kutularına bakmıştı, onları çöp poşetine atıp Kaveh'in üzerini battaniye ile örtmüştü, üzerini temizlemek içinde kıyafetlerini alıp banyoya geçmişti.. Kaveh ise yine o banyodayken uyanmıştı ve etrafa bakmıştı.. Banyodan sesler duyunca Alhaithamın geldiğini düşünmüştü, üzerinde de battaniyeyş fark edince yanakları hafif pembe olmuştu, ama kendini toparlayıp maket modeline bakmıştı.. Derin bir nefes vermişti çünkü bu maketi yapmak tasarlamaktan daha da zordu..

Siniri bozulmuştu ve bilgisayarı kapatıp geri aynı şekilde masada uyumaya devam etmişti, ne de olsa Alhaitham bana kıyamaz beni yatağıma yatırır diye..

Kesinlikle kıydı-