𝔎𝔞𝔳𝔢𝔥𝔱𝔥𝔞𝔪

~18~

Öncelikle herkese geçmiş olsun seçimi kazanamadık.. Ümitle dolmamız gerekirken ümitsizlik basıyorlar bize..  İnşallah ağızımızı açık bırakırlar, inşallah dedikleri gibi iyi olur..  Zannetmiyorum ama olsun... ÖHM buraya moralinizi bozmaya gelmedim buyrun size yeni bölümmmm

Sonunda Sumeruya ayak basmışlardı.. Kendilerine bir taksi tutup Kazuhalarla vedalaşmışlardı.. Taksiye binip yurdun oraya gelmişlerdi.. Gelince zaten Kaveh direkt eşyalarını bırakıp Tighnarilerin odasına baskına gitmişti..

Tighnari onu görünce Tilki modelli terliğini eline alıp ona vurmaya başlamıştı.. Aynı şekilde Alhaitham'ın yanına gidince de vurmuştu.. Cyno zaten uyuyordu o gün önemli bir toplantısı olduğundan o ölüydü..

Tighnariden güzel bir anne dayağı yediklerinden sonra eşyalarını çıkartmışlardı.. Kaveh ne varsa hepsini kirliye atmıştı.. Alhaitham'da iç çekip içinde tahminen temizlerde var diyerek, Kavehin yapmadığı işi yapmaya başlamıştı..

Kaveh mehrağına sarılmıştı ve içindeki eşyalarını öpmüştü.. Hemen masasına geçmişti ve Teyvatsapp bölüm gruplarına bakmıştı.. Eksik yapmadığı ödevleri yapacaktı.. Alhaitham ona bakmıştı.. "Gelir gelmez ödev mi yapacaksın?"

Kaveh odaklandığından onu görmezden gelmişti.. Alhaitham ise kaşlarını çatmıştı, iç çekip ayaklanmıştı.. Kulaklığını takmıştı ve o da masasına geçip kitap okumaya başlamıştı.. Saat geçti ama normalde yorgun olmaları gerekirken ikisi de işlerine odaklanmış çalışıyordu..

Alhaitham bunun saçma olduğunu düşünüyordu.. Bu okulun kalitesi bu kadar diye.. Zaten Kaveh en öne çıkan öğrencilerden biri olmuştu kısa sürede.. Fakat emindi ki kendisini herkesten daha fazla yoruyordu.. Alhaitham iç çekmişti ve Kaveh'e bakmıştı.. Ağır hasar almasına rağmen bunu umursamayıp sadece işine odaklanıyordu..

Kime neyi kanıtlamaya çalışıyordu ki bu kadar yoruluyordu? Babası olsa babasıyla aynı bölümde bile okumadı.. Annesi tatlı kadın onu baskılayacak bir kadında değil.. Belki Alhaitham bu konuları hiç kafaya takmıyordur..

Bu konu onu sinir ediyordu bu yüzden sandalyesini onun yanına sürüklemişti ve Kaveh'in elinden kalemi almıştı.. Kaveh ona bakmıştı kaşlarını çatarak..

"Kaveh bu kadar yeter zaten yaralısın dinlenmen lazım.." Kaveh biraz geriye çekilmişti.. "Alhaitham bu benim görevim ama!" Alhaitham kaşlarını çatmıştı.. "İnsanların görevi gecenin kör saatinde çalışmak değildir Kaveh! Dinlenmeye ihtiyacın var" Kaveh kalemini ondan geri almıştı.. 

"Ben böyle rahatım.. Rahatsızsan sen yatabilirsin.." O geri önüne dönmüştü.. Alhaitham ise ellerini yumruk yapıp sıkmıştı.. Sandalyeden kalkıp, Kaveh'in belinden ve bacaklarından tutarak sandalyeden kaldırmıştı.. Kaveh ona bakmıştı.. "Alhaitham napıyorsun?!"

"Sözle olmuyorsa ben de fiziksel hareket ediyorum.. " Kaveh düşmeyeyim diye ona tutunmuştu.. Alhaitham onu yatağına yatırmıştı.. Kendisi de yanına yatıp, Kaveh'e sarılmıştı kalkmasın diye.. Kaveh ondan kurtulmaya çalışıyordu ama beceremiyordu.. "Alhaitham! Bırak beni!"

"Sana da iyi geceler sevgilim" Alhaitham sırıtmıştı ve gözlerini kapatmıştı.. Kaveh hâlâ kurtulmaya çalışıyordu bir şekilde.. Alhaitham onu sıkıca tuttuğundan kurtulamamıştı gerçi..

Kaveh iç çekmişti.. Ve Alhaitham'a arkasını dönmüştü.. "Gıcık herif.." Belki uykuya dalınca bırakır diye düşünüp beklemeye başlamıştı.. Ama bekleye bekleye kendisi uyuya kalmıştı.. Alhaitham onun uyuduğunu fark ettiğinde kollarını salmıştı, yataktan kalkıp Kaveh'i yorganın altına yerleştirmişti..