YEEEEEE SONUNDA 20 ULAŞTIKKKKKKK buuu bölümde bilmem nası bir sürprizzz karşılayacak sizleri >;3333
Erken atmamın sebebi krediye başvurmamdır dostlarrrrrGece 02.00 olmuştu ama bizimkiler hâlâ dışarıdaydı. Kaveh her zaman ki gibi Tighnari'den daha fazla içmişti. Masaya kafasını koymuş, bütün millete sövüyordu..
Tighnari onun bu haline gülüyordu.. Ama şimdi mecbur onu yurda götürmek zorundaydı.. Collei'ye götürse rahatsız olabilirdi. Hem pek tanımıyordu.. Alhaitham'ı aramayı düşünmüştü gelip alması için..
Ama-
Alhaitham da o sırada sarhoş Cyno ile uğraşıyordu.. Kendisi de sarhoştu ama en azından ayakta kalabilecek haldeydi.. Hesabı ödeyip Cynoyu masadan kaldırmıştı.. Kendilerine taksi çağırmıştı..
Tighnari ve Kaveh Yurttan o kadar uzak olmadıkları için yürüyorlardı.. Tighnari kendi kendine düşünüyordu neden ben Kavehe güvendim diye.. Kaveh çok sırnaşık davranıyordu.. Kedi gibi.. "Tamam Kaveh seni sahibine götürüyorum işte bana bulaşma.."
Kaveh tatlı şekilde sırıtmıştı.. Yanaklarındaki kızarıklık zaten her şeyi çok açık belli ediyordu.. "Hehe~" Yurdun kapısına geldiklerinde, Alhaitham ve Cynoyu taksinin içinden inerken görmüşlerdi..
Tighnari onları gördüğü gibi gerilmişti.. Cyno ile denk gelmek istemediğinden.. Ama biraz onları izleyince Cyno'nun sarhoş olduğunu fark etmişti.. Bu yüzden Alhaitham içeri girmeden onlara yetişmişti.. "Alhaitham!"
Alhaitham ve uyuşuk Cyno onlara bakmıştı.. Kaveh, Alhaitham'ı görünce mutlu olmuştu ve üzerine atlamıştı.. Alhaitham o yere düşmesin diye belinden tutmuştu.. Tighnari ise başını eğmişti.. "Üzgünüm..... Onu içmekten alamadım..."
Alhaitham iç çekmişti.. "Bu her zaman ki hali değil mi? Neden özür dileme gereğinde bulunuyorsun?" Tighnari sessiz kalmıştı.. Bakışlarını çevirmişti.. Çevirdiği gibi de Cyno ona sarılmıştı.. Tighnari'nin yanakları pembeleşmişti.. Cyno ağlamaya başlamıştı.. Tighnari paniklemişti.. "N-ne oldu!? Neden ağlıyorsun???"
Cyno kendi kendine mırıldanıyordu garip ses tonuyla, Tighnari anlamadığından daha çok geriliyordu.. Alhaitham, Cyno'nun ensesinden tutup çekmişti.. "Anlatmaya çalıştığı şey seni ne kadar özlediğini.. İki uyuşukla baş etmek o kadar zor ki T-T"
"Kaveh.. Kendini kaybetmeseydi.. Kardeşimin yanına gidecektim.." Alhaitham onaylayarak başını sallamıştı.. "Saat geç oldu ama gidebileceksen git.. Sabah başka bir tartışmanızı duymak istemiyorum.. Bugün yeterince gördüm"
Tighnari'nin yüzü düşmüştü.. "Biliyorum... Ama benim hatam.." Cyno'nun elinden tutmuştu.. Cyno da geri ona sarılmıştı.. "Cynoyu ben çıkartırım.. Sabah.. asıl meseleyi açıklarım.." Alhaitham, yerinde bir türlü duramayan Kavehi kucağına almıştı.. Önden yurda doğru ilerlemeye başlamıştı.. Kaveh ise hem Cynoya hem de Tighnariye el sallıyordu..
Tighnari, Cynoya bakmıştı.. Onu kendisinden ayırıp ellerini onun yanaklarına yerleştirmişti.. "Tamam.. Ağlamayı kes.. Dediklerinin hiç birisini anlamıyorum.." Tighnari, baş parmaklarıyla onun göz yaşlarını silmişti..
"Kıskanç bir piçim ben! Lütfen küsme benimle!" Tighnari'nin de gözleri dolmuştu.. "Hayır.. Sana küsmem ben.. Zaten tüm olanlar benim yüzümden.. Kendini suçlama Cyno.." Cyno burnunu çekmişti.. "Çok kötü hissettim!"
"Senden daha kötü hissediyorum ben.. Olanları sana anlatmalıydım ama çekindim!" Cyno göz yaşlarını silmişti.. "Ne olayı?.." Tighnari bir süre sessiz kalmıştı.. "Bunu.. Sabah konuşmaya ne dersin.. İkimiz de yorgunuz.." Cyno başını sallayarak onaylamıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔎𝔞𝔳𝔢𝔥𝔱𝔥𝔞𝔪
Fanfictionheellooooo sizi kavehtham kitabı ile karşıladımmmmm<3 Hoşunuza gider mi bilmem amaa sevmezseniz ve cringe bulursanız lütfen yerime yastığı tepikleyin^^(ben öyle yapıyorum sinir olduğum şeylere-) iyi okumalar^^