~22~

217 20 16
                                    


Sonunda... BİTTİ OKULA GİTMİYORUM ALLAHIM BİSMİLLAH  Ben evimde yatağımda mutluyım kimse bana dokunamaz


Saatler hızlı geçmişti.. Cyno yurda dönerken bir çiçekçi görmüştü.. Alsam mı diye düşünmeye başlamıştı.. Ama madem randevuya çıkacaklar bu kısmın en önemli parçası çiçeklerdir zaten.. Hem Tighnari çiçeklere bayılıyor..

İçeri girdiğinde biraz çiçeklere bakınmıştı.. Biraz gerilmişti çünkü hangi çiçeği daha çok seviyor ondan pek emin değildi.. Sumeru'nun popüler çiçeklerinden olan Padisarah'a dönmüştü.. Belki bunlardan hoşlanır diyerek Padisarahlardan ve her zaman ki Sumeru güllerinden almaya karar vermişti..

Çiçekçi onları birleştirip, mor bir pakete sarıp ona uzatmıştı.. Cyno parasını verip teşekkür ederek çıkmıştı.. Mutlu mutlu yurda ilerlemeye devam ediyordu.. Yanakları pembeydi, her düşündüğünde daha çok pembeleşiyordu..

Bir yandan gerilmiyor değildi.. Fikrini değiştirmesinden çok korkuyordu, öyle bir şeyin olmasını asla istemiyordu.. Derin nefes alıp vermişti.. Kötü fikirlere kapılmayarak yurdun bahçesine gelmişti..



Tighnari odada onu bekliyordu.. Ona göre hazırlanıp çıkacaktı. O da gergindi Cyno gibi.. Ya çift olduktan sonra ailesi bunu duyup ona kızarsa.. Cynoyu ondan ayırmaya çalışırlarsa? Başını yastığına gömmüştü..

O sırada içeri giren birini duyduğundan geri doğrulmuştu ve o tarafa bakmıştı.. Cyno elinde güzel çiçeklerle gelmişti.. Tighnari onu görünce ayaklanmıştı. Çiçekleri görünce de kalbi deli gibi atmaya başlamıştı..

"Hoş geldin.."

Cyno gülümsemişti ve oba yaklaşmıştı.. "Hoş buldum.. Ve.. Güzel sürprizler getirdim.." Cyno çiçekleri ona uzatmıştı.. Tighnari ise onları almıştı. "Nasıl birisin sen.. Beni o kadar kolay etkileyebiliyorsun..?"

Cyno sırıtmıştı ve onun yanağından öpmüştü.. "Bu çiçekler gibi güzel olduğundan ve ben de bir arı olduğumdan, senden bal yapmasını çok iyi biliyorum^^" Tighnari onun omzuna hafifçe vurmuştu.. Cyno ise kıkırdamıştı.. "Eehm.. Ne zaman çıkıyoruz?.." Tighnari direkt sandalyesinin üzerindeki ceketini almıştı.. "Hep yakın olduğum birine süslenme gereğinde bulunmadım.. Madem onun güzel çiçekleriysem umursamaz diye düşündüm.."

Cyno, çiçek buketinden bir tane sumeru gülü almıştı ve Tighnari'nin saçlarını kulağının arkasına alıp, çiçeği kulağına yerleştirmişti.. "Çiçek olduğunu unutmamak için taktım.. Çünkü unutulmak için fazla güzelsin.." Tighnari'nin yanakları kızarmıştı.. "Kalbim dayanamıyor.... Lütfen kalp krizi geçirmeyeyim daha ilk dakikadan.."

Tighnari boş bir vazo alıp çiçekleri içine yerleştirmişti.. Vazoya su koyup, balkonun masasına yerleştirmişti.. Geri dönüp çantasını da almıştı.. "Çıkalım o halde.. Bay Cyno planı yaptıysa.." Cyno gülümsemişti.. "Bugün derslere girmek yerine hep bunun hakkında düşündümm" Tighnari onun başına vurmuştu..

"Aptal.. Böyle bir şeyi yapma sonra sınavlardan kalırsan kötü olur.. " Cyno, Tighnari'nin elini tutmuştu.. "Hiç bir sınav Cyno için bir tehdit değildir"

Tighnari daha çok boş boğazlık yapmasın diye odadan çıkartmıştı onu.. Onlar çıkarken de Alhaitham mükemmel bakkala gitme kombiniyle geri odaya dönüyordu.. Onlar ona selam verip gitmişlerdi.. Alhaitham ise arkalarından su dökmek istese de sadece iç çekip, içeri girmişti..

Kavehle onlarda, beraber bir şeyler izlemeye karar vermişlerdi.. Alhaitham mısır falan almıştı marketten.. Kaveh yorganlarını yatağın arasındaki boş kısma yerleştirmişti.. Yastıklarla birlikte.. Küçük bir alan oluyordu ama birbirilerine yakın olacaklarından pek umursamamışlardı..

𝔎𝔞𝔳𝔢𝔥𝔱𝔥𝔞𝔪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin