Bunu yazdığım gün seçim günüydü ehe daha önce dediğim gibi taslakta biriktirdiğimden bazı bölümlerde ne dediğimi bilmiyorum TFYGUIYDFYGUGF bu şarkının melodisi çok hoşuma gittiğinden koydum Notre Dame de Paris müzikaline gittim ve aşırı güzeldi
Bir kaç güne Kaveh kendini toparlamıştı ama hâlâ canı yanıyordu bu yüzden yataktan pek kalkası yoktu. Üzerine rahat şeyler geçirmiş hastane yatağının karşısındaki televizyona bakınıyordu.
Alhaitham duş almak istediğinden Kamisato malikanesine dönmüştü, annesi onunla birlikteydi ama söyleniyordu.. Kaveh iç çekmişti ve birisinin onu kurtarmasını dilemişti.
Benimde dileklerim kabul olsun diyerek, içeri Şerif Kujou girmişti, Kaveh ile konuşacakları meseleler var diye.. Annesi onu görünce olduğu yerden kalkıp onu karşılamıştı, Kaveh ise televizyonu kapatıp ona bakmıştı..
Şerif Kujou, Kaveh'in yanına yaklaşmıştı.. "Geçmiş olsun efendim.." Kaveh başı ile onaylamıştı.. "Teşekkürler..?" Şerif Kujou ceketinin iç cebinden, polis kimliğini çıkartıp ona göstermişti.. "Ben Şerif Kujou Sara.. Buraya düğün günü olan olaylar hakkında sizden bilgi almak istediğim için geldim.."
Şerif Kujou kimliğini geri ceketinin iç cebine koyup, Kaveh'in annesinden dışarı çıkması için rica da bulunmuştu.. Annesi de eşyalarını alıp odadan çıkıp onları yalnız bırakmıştı..
Kaveh elini ensesine götürmüştü. "Daha önce neden gelmediniz?.." Şerif Kujou, yatağının ucuna oturmuştu.. "Sizin kötü etkilenebileceğinizi düşündük.. Ayrıca.. Normalde gelecektik, fakat bir yakınınız bunun hemen olmamasını ve bizimle konuşup, konuşmayacağınız sormamızı söyledi.."
Kaveh başı ile onaylamıştı.. "Bu olay beni şok'a soktu.. Ama.. Sanırım hatırladıklarımı anlatabilirim ve sizden bir açıklamada almak istiyorum.. Bu konuyu diğerlerine sorduğumda bana net bir cevap vermediler.."
Şerif Kujou eline telefonunu almıştı anlattıklarını not alabilmek için. "Sizi dinliyorum.." Kaveh iç çekmişti..
"Telefonumu almaya gitmiştim.. Etraf normaldi gayet.. Sonra arkamda birini hissettim ve dönerken bir anda bıçağı bana soktu, Ona bağırdım. Bunun Thomaya bir uyarı olduğunu mu falan filan dedi işte.. Bıçak aşırı motor yağı kokuyordu ama.. Telefonuma uzanıp birisini aradım sonra zaten gitmişim"
Şerif Kujou anlattıklarını, telefonuna not etmişti ve telefonunu kapatmıştı.. Kaveh ise kaşlarını çatmıştı.. "Peki bunun Thoma ile ne alakası var? Sizde bana bunu açıklar mısınız?"
"Normalde onunla bir alakası yoktu, babası ile alakalı bir meseleydi.. Ama bu işi onun yüklenmesi gerektiğini söylediler.. Yoksa yakınlarını öldürmekle tehdit ettiler.. Buna da sanırım ilk sen kurban gittin.. İşlerin bu kadar ciddiye gitmesi benim ve ekibimin aptallığı bu yüzden sizden özür diliyorum.."
Kaveh sessiz kalmıştı. Şerif Kujou ise yataktan kalkmıştı.. "Sizden alabileceğim bilgi bu kadarsa teşekkür ederim.. Ve tekrardan özür dilerim.. Hem kendim hem de ekibim adına.." Kaveh iç çekmişti.. "Sadece o lanet herifleri yakalayın bana yeter.."
Şerif Kujou odadan çıkmıştı, Kaveh ise düşünmeye başlamıştı belki başka bir haltını daha görmüşümdür diye.. Bacaklarını yavaş hareket ettirerek kendine çekmişti ve kollarını birleştirip odaklanmıştı.. "Belki.. Bir tamircidir.. Bıçak motor yağ kokuyordu çünkü.. Karanlıktı ama sanki ayakları büyük duruyordu.. Belki de yaşlıdır.. Of yerimde Sherlock Holmes olsa 2 dakikaya bulmuştu! Düşün Kaveh!"
Kaveh iç çekmişti.. Televizyonu geri açmıştı ve kanallarda gezinmeye devam etmeye başlamıştı.. Bu seferde odaya hemşire gelmişti.. Kaveh ona bakmıştı. Hemşire odaya bakınmıştı iyice, Kaveh ise garipsemişti.. "Başka birine bakmak için mi geldin?.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔎𝔞𝔳𝔢𝔥𝔱𝔥𝔞𝔪
Fanfictionheellooooo sizi kavehtham kitabı ile karşıladımmmmm<3 Hoşunuza gider mi bilmem amaa sevmezseniz ve cringe bulursanız lütfen yerime yastığı tepikleyin^^(ben öyle yapıyorum sinir olduğum şeylere-) iyi okumalar^^