Yemeğim bittiğinde sofradan kalktım.
"Ben odama çıkıyorum"
"Tamam güzelim bizde cerenle çıkarız birazdan"
"Tamam"
Dedim ve odaya çıktım bir süre sonra kapı sesini duydum emre ve ceren gitmişti, acaba kaçma şansım var mıydı gerçi kaçarsan nereye gidecektim? Tek istediğim düzgün bir hayat kurmaktı. Belki de yapabilirdim odadan çıktım ve aşağı indim kimse yoktu. Mutfaktaki bulaşıkları makineye dizdikten sonra oturma odasına geçtim ve televizyon izlemeye başladım.Nerdeyse 2 saat olmuştu ve inanılmaz bir karın ağrım vardı. Sanki karnıma bıçak saplıyorlardı. Belki geçer diye umut ettim ama hayır geçmiyordu 1 saat daha bu şekilde durmuştum ama gerçekten dayanılmaz bir hale gelmişti ve artık başımda da keskin bir ağrı vardı. Uyursam geçer diye düşündüm ve zorda olsa odaya çıkmayı başardım ve yatağa uzandım gözlerimin üstüne çöken ağırlıkla gözlerim kapandı.
~EMRE~
şirkette ki işlerim bitmişti bende eve gitmeye karar verdim içimde sanem'e karşı bir şeyler vardı ama ne olduğunu anlayamıyordum. Şirketten çıkıp arabaya bindim ve evin önüne geldim kapıyı çaldım ama Sanem kapıyı açması bir süre daha kapıyı çaldım ama içerden ses gelmiyordu endişelenmeye başlamıştım. Aklıma gelen soru ile korumalara döndüm.
"Evden çıkmadı değil mi lan?!"
"Yok abi valla bir saniye ayrılmadım kapının önünden kimse çıkmadı"
"Niye açmıyor lan o zaman bu kız kapıyı"
"Bilmiyorum abi"
"Kırın kapıyı"
Adamlar kapıyı kırdıklarında içeri girdim kimse yoktu, sinirle üst kata çıktım aklımdaki tek düşünce Sanemin kaçmış olmasıydı en son yatak odasına girdim Sanem uyuyordu derin bir oh çektim ve yanına gittim.
"Sanem uyan hadi"
SANEMİ durtmeme rağmen uyanmıyordu.
"Kızım Uyansana, şakanın sırası değil sinirliyim zaten!"
Saneme daha dikkatli bakınca ağzındaki beyaz köpük gibi olan sıvıyı görünce endişelenmeye başladım.
"Kalksana Sanem!?"
Kalkmıyordu.
"Allah kahretsin!"
Sanemi hızla kucağıma evden çıktım.
"ARABAYI GETİRİN LAN ÇABUK!"
Arabaya bindim ve hızla hastaneye sürdüm."SEDYE GETİRİN!"
doktorların getirdiği sedyeye sanemi bıraktım.
"Buradan sonrasına giremezsiniz"
Dedi ve hemşire de hızlıca içeri girdi ne olmuştu o sıvı neyin nesiydi aklımdaki sorular durmak bilmiyordu, bunu kim yapmıştı? Hangi canına susamış yapmıştı bunu?Çıkan doktoru görmemle yanına gittim.
"Ne olmuş cabuk söyle!"
"Zehirlenmiş"
"Ne zehri doktor?"
"Sanriim yediği birşey den zehirlenmiş aslında şuan yaşaması mucize normalde bu gibi ağır zehirlenme vakalarında çoğu kişi sağ çıkamaz, ama anladığım kadarıyla Sanem hanım baygınken içindeki zehirli sıvıyı kusmuş bu nedenle iç organları zarar görmemiş"( bende ne salladım he)
"Tamam ne zaman görebilirim sevgilimi"
"Şimdi odaya alicaz hemşire hanım size haber verir"Aklıma ilk gelen şey cerenin bu sabah yaptığı yumurta geldi benim yememe izin vermemişti. Hemen korumalardan birini aradım.
"Ahmet cabuk cereni bulun depoya götürün!"
"..."
Telofunu kapattım. Bir süre sonra yanıma gelen hemşire ile Sanemin odasına gittik içeri girdiğimde uyuyordu yanına oturdum ve elini sıkıca tuttum.
"Onu mahfedicem için rahat olsun sevgilim"
"Ne diyorsun gene?"
"Sanem uyumuyor muydun sen?!"
"Gördüğün üzere uyandım"
"İyi misin ağrın varmı? aç mısın? İyisin değil mi?"
"Sakin ol iyiyim merak etme"
"Tamam ama bir şey olursa söyle bana sakın çekinme"
"Tamam"
~SANEM~
Emre'nin bu halleri beni güldürüyor du aslında tatlı çocuktu ama ben daha kendimi sevmeyi öğrenememişken nasıl bir başkasını seve bilirdim? Bu düşüncelerimi emre nın sozleri böldü
"Eve gitmek ister misin?"
"Çok iyi olur çok yorgunum midem bulanıyor"
"Tamam güzelim, istersen kucağıma alayım seni"
"Gerek yok! Yani yürürüm ben"
Emre gülümsedi
"Sen nasıl istersen"
Gülümsedim ve onun koluna girerek yürümeye başladık. Öncesine göre bana karşı daha iyi davranıyordu ama tabi ki de bu hareketleri ile benim gözümü boyayamazdi benim hayallerim vardı kendime yeni bir hayat kuracaktım ama önce buradan kaçmam gerekti. Tam hastane den çıkıyorduk ki aklıma gelen fikirle Emre'ye döndüm.
"Şey benim tuvallette girmem gerek"
"Eve kadar bekleyemez misin?"
"Çok sıkıştım şurada var ben gidip gelirim"
"Tamam o zaman Ahmet! Gel buraya!"
"Buyur abi"
"Yengene şurada ki tuvalete kadar eşlik et"
"Ne yengesi emre?"
"Hadi gidin siz ben arabadayım"
Dedi. Ve gitti bende tuvalete gittim koruma kapıda bekliyordu hızlı olmam lazımdı. Açık bir cam aradım ama yoktu resmen tuvallette cam yoktu bu kadar şansız olmam gerçekten inanılmazdı. Kaçma planım iptal olduğu için tuvalletten çıktım ve arabaya doğru gittim ve içeri girdim.
"İşin bittiyse gidelim"
"Bitti, gidelim"
Korumalardan biri arabaya bindi ve sürmeye başladı.Eve gelmiştik. Bugün dikkatimi çeken şey evin biraz uzağında olan depoydu Emre'ye döndüm.
"Evin uzağındaki yer, neresi?"
"Orası depo"
"Gidebilir miyim?"
"Hayır Sanem orası senin için uygun değil"
"Niye çocuk muyum ben"
"Alakası yok sadece girmemen gereken bir yer"
"Peki"
Dedim ve odaya çıktım ne vardı orada?~EMRE~
Sanem odaya çıkınca evden çıktım ve depoya girdim ceren elleri, ağzı, ayakları bağlı bir şekilde duruyordu beni görünce daha çok debelenmeye başladı. Yanına gittim ve yüksek seste bağırarak konuşmaya başladım.
"SENDİN DEĞİL Mİ!?"
"Mmm!"
Cerenin ağzını açtıktan sonra geri çekildim.
"Ben değilim emre bey!"
"Yalan söyleme!"
"Yalan değil ben yapmadım"
"Doğruyu söyle ceren yoksa seni burada doğrarım!"
"Tamam! Ben yaptım!"
"Niye yaptın lan ne zorun vardı benim sevgilimle!"
"SEVİYORUM ÇÜNKÜ SENİ! DELİ GİBİ SEVİYORUM! O KIZLA BİRLİKTE OLMANA DAYANAMIYORUM ANLASANA"
"Senin derdin anlaşıldı. Ama neyse ki bundan sonra yaşamayacaksın. Elveda ceren!"
Dedim ve tetiği çektim. Tam kalbinden vurulmuştu ama ona az bile cerene son kez bakıp depo dan çıktım ve eve girdim.~SANEM~
Aşağı dan gelen kapı sesiyle gözlerimi açtım yataktan kalktım ve aşağı indim karşımda emre vardı ama gömleğinde kan vardı. Ve korkarak o soruyu sordum.
"Üstündeki ne?"
"Boşver odana cik Sanem"
Kesin o depo da bir şey olmuştu en son oraya giderken görmüştüm onu.
"Tamam"
Dedim ve daha fazla ustelemeden odaya çıktım akşam depoya gidecektim ve orada neler olduğunu öğrenecektim.Saat 2.48 nerdeyse gece yarısı olmuştu emre uyuyordu bunu fırsat bilerek odadan çıktım ve alt kata indim mutfak kapısın dan çıktım fazla koruma yoktu hızlıca bahçesi ki çitler den atladım ve depoya gittim korumalar yoktu büyük bir yerdi kocam demir bir kapı vardı açmaya çalıştım ama açılmıyor du biraz daha zorladiktan sonra kapı açıldı. İçeri de kesici aletler halat, kırbaç, bıçak, balta , jilet gibi aletler vardı gözüm yerde olan kişiye takıldı biraz yaklaşınca bunu ceren olduğunu anlamıştım.
"C-ceren.. ceren Uyansana!"
Onu ne kadar sevmesem de ölmesini istemiyordum cereni hızla sarsmaya başladım ama uyanmıyordu ölmüştü. Ve bunu yapan da emreydi depoda çığlıklarım yankılanıyordu sadece benim sesim vardı. Benim çığlıklarım bir süre sadece cerene baktım bembeyaz olmuştu kendimi zorlayarak yavaşça ayağa kalktım ve oradaki buzluğa benzeyen bir şey gördüm etrafı kanla kaplıydı. Ben neyin içine düşünmüştüm biri ölmüştü. Yavaşça buzluğa benzeyen şeyin kapağını açtım.
"B-unlar ! Bunlar AAAH!!!"
gördüklerim parçalanmış kol bacak gibi şeylerdi bunları emre yapmıştı aklım bunları almıyordu beynim durmuş gibiydi gözyaşlarım sel gibi akıyordu ellerim ve bedenim tir tır korkudan ne yapacağımı bilmiyordum. Ve arkadan gelen o sesi duydum emre nın sesi..."SANEM!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
Action15 yaşında babam tarafından bir bara satıldıktan sonra hayatım değişmişti. Kim bilebilirdi 6 yıl sonra birinin beni oradan kurtaracağını? Nereden bilebilirdim o adamın bana yaşatacaklarını... REKLAM YAPMAYINIZ