9

3.4K 297 173
                                    

İki hafta süren eğitim, 8 gündür bitmişti. Hem yüzbaşıdan kurtulmuştum, hemde dağlara sonunda kavuşacaktım. Görevler bizleri beklerdi.

Tim olarak bize verilen oda da oturmuş haber izliyorduk. Kaç günlük yorgunluğumuzdan dolayı, kimsenin konuşmaya mecali bile yoktu.

Haberi sunan süslü püslü kadını inceledim, güzel bir kadındı. Bir an asker olmasaydım, benim de böyle bir ince bedenim olsaydı nasıl dururdu diye düşündüm.

Kaslı ve bir kadına göre büyük olan vücuduma o kadar alışmıştım ki, kendimi öyle düşünmek bana boşluk getirdi. Aklımda öyle canlandıramıyordum.

Eğdiğim başımı kaldırıp, tekrardan haberlere odaklandım.

Kadının arkasında olan büyük ekranda birden Türk bayrağı çıkınca, kötü şeyler değildir diye dua ettim içimden.

Kadının ince sesi önce büyük bir duygu geçişi ile hüzünlü bir tınıya dönüştü, kalbimin atışı hızlandı. Yüreğime giren sancı, tanıdık hissi ortaya çıkardı.

"Suriye El-Bab'da da çıkan PYD terör örgütü ile olan çatışma sonucu, şehit düşen Uzman çavuş Kadir Keleş ve Asteğmen Deniz Uçan ailelerini yasa boğdu."

Daha sonra şehitlerin aileleri ekranda belirdi. Bir annenin yakarışı doldurdu kulağımı. Birde sessizce köşede ağlayan şehit babaları.

Asteğmenin annesi yokmuş, terör örgütünün saldırısı sonucun da Şehit düşmüş güzel annem.

Saydım haberin süresini baştan beri, 56 saniye. Onca saçma şeyi dakikalarca gösteren haber, onlar için canlarını vermiş, annelerini babalarını evlatsız bırakmış iki canı, bir dakika bile dolmadan ekrandan siliyorlardı.

Bu da onların kahpeliğiydi. Fakat şehitlerimizi ne biz unutacaktık, ne anneleri babaları, eşleri, çocukları, arkadaşları, kardeşleri.

O intikam eninde sonunda ya alınacaktı, ya da alınacaktı.

Haberin ekrandan silinmesi ile, dolduğunu farkettiğim gözlerimi tim farketmeden sildim. Ben onların komutanıydım, beni böyle görürlerse benden daha kötü olurlardı.

Yerimde dikleşip time doğru konuştum. "Gördünüz beyler, binlerce canı korumak için can veren şehitlerimiz, sadece 56 saniye önemseniyor. Onlar diğer haberlere geçince unutacaklar olanları fakat biz unutmayacağız. O annelerin haykırışlarını, babaların sessizce iç çekerek ağlamasını biraz da olsa dindirmek için, kanlarını yerde bırakmayacak, intikamlarını ister geç olsun ister erken olsun alacağız."

Derin bir nefes alıp dudaklarımı hafifçe yaladım.

"Biz burada vatanı kollamak için, arkadaşlarımızın kanlarını yerde bırakmamak için varız. Bizler, bizim intkamlarımızı alacak nesli yetiştireceğiz. Nasıl ki biz bu gün birilerinin intikamı için yaşıyorsak, birileri de bizim intikamımız için yaşayacak. Size emrediyorum, ölmek yok!"

Hemen sonrasında gelen, "Emredersiniz komutanım!" sesiyle memnunca gülümsedim.

İkinci bir kaybı kaldıramazdım. Ya kafama sıkardım ya da meslekten ayrılırdım.

"İçeride içimiz sıkıldı beyler, dışarıda çardaklarda oturalım kalkın." Tim ayaklanıp, arkamdan dışarı çıktığında bende çardakların olduğu yere doğru yürümeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DAĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin