8.Bölüm- Duygular

1.4K 134 16
                                    


"O zaman özledin, bunlar hep özlemenin yansıması diye yorumlamalıyım." dedi mesaj yazmaktansa kendisi gelmişti.

"Ben sana ne demiştim hatırlıyor musun 'ben niye seni özlüyorum' demiştim "

"Hatırlamıyorum" dedi bilerek.

"Sen ne demiştin onu hatırlıyor musun peki?" dedim.

Kendim söylemeyip ondan özlediğini duymak istemek bencillik miydi?

"Hatırlıyorum" dedi ve sırf inat olsun diye konuşmaya devam etmedi. Sinirle kapıya doğru yaslandım. O konuşana kadar konuşmayacaktım. Elimi önümde birleştirmiştim ve sessizlik yaratarak konuşsun diye baskı yapıyordum.

Beni taklit ederek olduğum tarafa yaslandı ve ellerini benim gibi önünde birleştirdi. Yüzünde bir tebessümle bana bakıyordu.

Gülmeyeyim diye etrafa bakınıyordum.

"Susacak mıyız yoksa aynı anda itiraf edecek miyiz?" dedi.

"İkisi de değil senin konuşmaları anlatmanı bekliyoruz"

"Ama hep senin dediğin oluyor Atarlım" yalancı bir sitemle konuşmuştu.

Etrafta gezen bakışlarımı ona çevirdim. Göz göze geldiğimizde her şey durmuş gibiydi.

"Zayıf noktamı buldun demek ki" derken elleri gözümün önüne düşen saçlarıma gitti ve kulağımın arkasına koydu. Hala gözlerimin içine dikkatlice bakıyordu.

Göz göze gelmemiz miydi zayıf noktası?

Yine ne ara elinde olduğunu fark edemediğim çiçeği kulağıma takmıştı. Dikkat ettiğimde yine pembe gül olduğunu gördüm. Bu bana verdiği üçüncü pembe güldü. " Ben seni çok özleyeceğim Atarlım o yüzden sen de beni özle demiştim. Her günüm seni özleyerek geçti, sen hiç özlemedin mi?"

Yine bakışlarımı kaçırdım. Ne demeliydim ki?

"Gözüm aramış olabilir seni" dedim ama o kadar sessiz söylemiştim ki belki duymazdı.

Güldü ama içten bir gülüştü. Utandığım için yine ona bakmıyor apartmanı inceliyorken "Geldim artık gözün bana değse" dedi.

Yine ona bakmadığımda bu sefer kendisi bakışlarımın olduğu tarafa geçti "Sen bana bakma ben senin baktığın yönde olurum" alıntısını söylemişti.

Ben niye bu kadar utangaç biri olmuştum.

"Yoruldun mu, uykun mu var?" derken eli göz altlarıma değmişti. Elleri sertti ve tahriş olmuş gibiydi bunu kendi fark etmişti ve yüz ifadesinden anladığım kadarıyla rahatsız olup geri çekecekken elinden tuttum. Ben ondan rahatsız olmazdım ki.

Elini tutmamı bu şekilde açıklamak zor geldi. Elinin üstünde küçük bir çizik vardı ve baş parmağımı üzerinde gezdirdim.

"Elin çizilmiş" dedim bahane olarak.

Utangaç hallerimi fark ediyordu ve halinden de memnun olduğu için sessiz kalmıştı ama eli tüm elimi sarmıştı.

"Sen daha fazla yorulma atarlım, dinlen sonra konuşalım ne dersin?"

"Tamam"

"Mesaj atarım sana olur mu? Gül yengenin sağlığı irtibatı dışında yazma iznim var dimi?"

"O konu hariç mesaj atıyordun zaten" 

"Burada bahane bulmak için çırpınıyorum Atarlım, birazda olsa destek olsan"

SAVUNMA ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin