|12| Belirsizliğin Ortasında

16 3 0
                                    

Medya: Jennie & Rosé - Two Faced

~ İyi Okumalar

Yüzünü bile hatırlamadıklarınızın ruhunuzda bıraktığı anlamsız korkular...

"Merhaba oğlum, özledin mi babanı?"

Bazı insanlar bana bir yüzünün olmasının ne kadar önemli olduğunu daha iyi hatırlatıyordu. O da bu insanlardan biriydi. O hâlâ daha burada olmayı, beni kendi kanından sayarcasına oğlum kelimesinin üstüne basa basa konuşmayı mârifet sanan türden bir adamdı. Lâkin adam demek de pek doğru sayılmazdı zira bunun gibiler sadece konuşma yetisi olan hayvanlardı.

"Neden buradasın?"

"Oh, küs müyüz yoksa? Ses tonun epey sinirli geliyor da kulağa."

Sorduğum soruyu umursamadan konuşmasına tahammülüm yoktu. Buraya ne için geldiğini söyleyecekti.

"Bana sadece neden burada olduğunu söyle!" Sesimin yüksek ve sinirli çıkmasına engel olamayınca etrafta ki birkaç insan bize dönmüştü. Rahatsız etmemek için daha sakin olmayı demeyip derin nefesler verdim ama ona karşı konuşurken kendimi dizginlemek istemiyordum. Çünkü ne yapsam haklıydım.

Yüzüme alttan sinsice gülermiş gibi bakıp başını öne eğdi ve "İnanır mısın..." Dedi. "Seni özlediğim için geldim."

Yanı başımda olduğu dakikalar arttıkça başıma daha fazla ağrı giriyordu. Dediği şeylerin gerçek olmadığının tabii ki farkındaydım. Başımı ağrıtan şey bu değildi. Sinirlendiğim ve tam olarak kafamı duvarlara sürtmemi sağlatacak şey ağzından çıkanlara kendinin bile inanmadığı dalga geçercesine söylediği bu sözlerdi. Benimle hâlâ daha dalga geçiyordu ve bu onu öldürmek istememe sebep oluyordu.

"Jungkook... Hiç büyümüyorsun oğlum. Eskiyi unutalım, ne dersin?"

"Oğlum deme bana."

"Üzgünüm... Tamam mı? Yeterli mi senin için?"

Sinirim öyle bir bozulmuştu ki dayanamayıp şuursuzca gülmüştüm. Sahiden gerçek gibi gelmiyordu. Karşımda durup bana tüm geçmişi sahte bir özürle unutturmaya çalışıyordu.

"Seneler sonra mı aklına geldi kendini affettirmeye çalışmak? Amacın ne söylesene?"

Durgun suratında hiçbir minik değişimi yoktu. O bile niye bunu yaptığını bilmiyor gibiydi. Bir çıkarı olduğuna kesinlikle emindim çünkü o çıkarı olmayacağı bir işe girişmezdi. Uzun süre ne diyeceğini düşündükten sonra buram buram sigara kokan nefesiyle konuşmaya başladı.

"Jungkook ben gerçekten sadece oğlumla yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Sana kötü davrandığımı da biliyorum. Bunlar için özür dilerim. Ama sence de artık yeni bir şeyler inşaa etme zamanı gelmedi mi?"

Konuşamadım.

Dünyanın en hafif şeyiymiş gibi anlattığı omuzlarımda ki yüklerim bu sefer kalbime ve dilime ağır geldi. Yutkunamadım. Sustum ve tekrardan kabullendim insan olmanın iğrenç bir şey olduğunu. Sadece insan olmak değil, var olmak da en az insan olmak kadar kötüydü. Ama var olmak insan olmak için yeterli değildi. Keza bunun gibiler, dünya da hiç var olmuş olmaması gereken kişilerdi.

Kendimi ve diyeceklerimi toparlayabildiğimi hissettiğimde sakin olmaya çalışarak konuştum. Dediğim her bir kelime kendimden tiksindirdi. "Baba, sen o yıktığın evin üstüne yeni bir ev inşa edemezsin. Dağıttın şeyi bile toplamayı bilmezsin ki sen. Bu ev çoktandır enkaz. Geri kazanmaya çalışacağın bir çocuğun yok senin. Git ve geri dönme. Seni bir kere daha görmek istemiyorum. İn."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Forget The Sun [Taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin