MEDYA-LUCİFERİM
Yeni kurgum arkadaşlar adı üstünde kurgu hayallerimizi yansıtabiliriz bunu saçma bulanlar okumasınlar lütfen. İlk bölümü atıyorum hadi hayırlısı.__________________
"Efeeee kalk hadi abim, işe geç kalacaksın bak." Abimin zil gibi sesi sayesinde uyanmıştım, yerimden kalkıp dolabımdan beyaz bir gömlek giydim, altına siyah pantalon giyip beyaz gömleğimin üzerine siyah bir hırka geçirdim, Güzel bir mekanda çalışıyordum, alkolsüz bir mekandı, bazen insanlar tatlı yemeye bazen de kahve içmeye gelirdi. Fırat abi patronumuzdu, yanımızda eski okul arkadaşım ve Fırat abinin oğlu vardı, biz üçümüz çok iyi anlaşırdık. Saçlarımı da düzenleyip çıktım odadan, abimle vedalaşıp evden de ayrıldım, mekanda yerdim bişeyler mutlaka.
Otobüs beklemeye başladım, yanımda duran dedikoducu teyze beni gözüne kestirmişti. Kesşn yanıma oturacak ve gidene kadar kafamı beynimi sikecekti. Gelen otobüse hemen binip en arkaya geçtim, neyse ki yer vardı kulaklıklarımı çıkarıp taktım, yaklaşık bir 20 dakika sonra bizim mekanın önünde durmuştu otobüs, aşağıya inip mekana ilerledim, içeriye girerek hafif yüksek sesle bağırdım, henüz müşteri yoktu.
"BEN GELDİM EN SEVDİĞİNİZ ARKADAŞINIZ ve çalışanın Fırat abi Günaydınlar hepinize."
"Günaydın Hoşgeldin bu enerjinin sebebi nedir öğrenebilir miyiz? Çünkü benim iti zorla getiriyorum resmen." Fırat abi oğlu Batu hakkında konuşunca kahkahamı tutamadım. Pozitif olmayı hep sevmişimdir.
"Baba abartma istersen." Batu ordan baygın bakışlar attı gülümsemeyi ihmal etmedi ama. "Sus lan sıpa, neyse gidiyorum ben gelene kadar temizleyin bu masaların üzerini gelir şimdi müşteriler. " Fırat abi çıkınca Emre de üst katta olan bar bölümünden indi. Evet 2 katlı bir mekandı, alt kısım tamamen sevimliydi, ama üst kısım Fırat abinin ortağı Tayfun abiye aitti, daha çok bar gibi bi mekandı. Onun girişi arka taraftaydı, Fırat abi bizim girmemize izin vermezdi benimde öyle yerlerde işim olmazdı zaten. Emreyle birlikte bütün masaları silip kendimizi Batu'nun yanına attık.
"Akşam boş musunuz?" Batu'nun konulmasıyla hemen benim takvimi gözden geçirdim. "Boşum ben." Emre de kısa bir analiz yapıp bana katıldı.
"Akşam bize gelin? flim izleriz birlikte ne dersiniz eğleniriz hem bizimkiler yok 2 gün de olmayacaklar." Fikri cazip gelse de abime bişey demeden onay vermek istemiyordum. Abim 28 yaşındaydı, her ne kadar çalışmamı istemese de ben zorlamıştım, güzel bir yer bulunca da sesini çıkarmadı. Abim banka da çalışıyordu. Maaşı güzel olsa da annemin ilaçları çok pahalıydı, hastane masrafları da vardı. Abim belli etmek istemese de zorlanıyor mesaiye kalıyordu, uykusuz uykusuz 2 kere kaza yapmasına gönlüm el vermemişti, bende işe girmiştim.
Çok bir kazancım olmasa da yetiyordu, Abim annemin ilacı, hastanesiyle bakıcı parasıyla ilgilenirken bende evin elektrik, su , doğalgaz ve normal mutfak alışverişine bakıyordum. Kalan paramızı da biriktirip daha güzel bir ev almak istiyorduk. Babam'ın ölürken bize bıraktığı ev her ne kadar güzel olsa da annemi de getirmek istediğimiz için daha büyük bir eve ihtiyacımız vardı, çünkü annemle beraber bakıcısı da gelmek zorundaydı.
"Aloo Efe daldın oğlum ne diyorsun hadi cevap ver." Telefonumu gösterdim onlara hemen anladılar tabi abim daha işe gitmemişti, bugün annemin yanına uğrayacak ordan gidecekti, abimi arayıp kulağıma yasladım, kısa bir süre sonra açıldı. "Abicim buyur bir sıkıntı mı var?" Abimin her zaman ki sorgular sesine göz devirdim. "Yok abi sıkntı yok sadede bu akşam Batularsa kalabilir miyim? Emre de gelecek." Abim bir süre düşündü. "Tamam kal ama dikkat et." Abimin onay vermesiyle bizimkilere işaret ettim, onlarda sevindiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTAN'IN GÖZDESİ
ActionKulağımın hemen dibinde ki fısıltıyla yerimden sıçardım. "Nadide Eşim..." Evet benim adım, Efe Kartal. 19 yaşındayım abimle birlikte yaşayıp, hasta annemize bakmak için çalışıyoruz. Herşey mükemmeldi, Lakin arkadaşlarıma uyup Şeytan aşık etme büyüs...