ŞEYTAN'IN GÖZDESİ

Bölüm/12

Seks yani.
-
-
-
-
-

Boynumda gezinen dudaklar etrafımda uçusan hayali yıldızları saydıracak kadar güzeldi. Evet doyumsuz eşim yüzünden, 1 saattir sevişiyorduk. Pardon sevişmiyoruz, o beni emiyordu o kadar.

Vücudumda emilmedik yer kalmamıştı.  Her zerrreme öpücük bırskıp ardından dişlerini hissediyordum. Boynumda ki dudaklar ise kendimden geçiriyordu. Ellerimi ensesine götürüp daha çok bastırdım. Boynumdan ayrılarak gözlerime baktı.  "Güzelim... "Bişey dememe izin vermeden alt dudağıma yapıştı. Dudağıma dişlerini geçirerek emmeye başladı. Dilini önce dudağımın iç kısmında hissederken ardından dilimi buldu. Anında karşılık verip dilimle yarı yolda karşıladım.  Dili o kadar sıcaktı ki alabildiğim kadar alıp dudaklarıma hapsetmeye çalıştım. Bir süre sonra ayrıldı.  Dudaklarımız arasında oluşan ince salya midemi bulandırması gerekirken aksine kendimi tekrar dudaklarında buldum. Sırıtarak çekildim. Aynı sırıtma onun da yüzünden vardı.

"Bak işte bu kadar naz yapmana ne gerek vardı?  Bu zevki en başında yaşayabilirdik. " Gülerek yanağını okşadım. "Bana eşim dedin, ama benim için yabancıydın. Nasıl yapabilirdim sana aşık değildim. " Gülerek burnumu öptü. "Şimdi aşık mısın? " Her ne kadar gülerek ve şaka gibi göstermeye çalışsa da aslında içten içe bunu merak ettiğini biliyordum.

"Hemde çok fazla... "  Gözlerinde öyle bir parıltı geçti ki. Siyah gözlerinde oluşan yıldızlar karnımı kastı. "Ben de sana o kadar fazla aşığım ki,  her damarında benim kanımı paylaş istiyorum. Seni mühürleyeceğim biliyorsun? Tamamen eşim olacaksın bazı sorumluluklarınn olacak, hazır mısın? " Kafamı sallayarak onayladım onun için herşeye hazırdım.

Dudaklarımı son kez emip doğruldu. Altımda kalan o son parçayı da çıkardım.  Tam o sırada o da çıkaracakken inleyerek sol omzunu tuttu. Korkuyla açıldı gözlerim. Koyulaşmış kırmızı gözlerle bana bakması ürkütmüştü. "L-lucifer ne oldu? Ne bu halin. "  Nasıl soracağımı da bilmiyordum. 

"Sen kal ben hemen geleceğim tamam mı? " Bişey dememe izin vermeden kayboldu. Hemen üzerimi giyindim. Korkuyla olduğum yerde sallanıyordum. Ne olmuştu.  Oflayarak arkamı döndüm. Odadan çıkıp mutfağa ilerlerken kiler gibi kullandığımız küçük odadan bir ses geldi.  "Abi, sen misin? "  Gitmeye korkuyordum. Belki bişey düşmüştür düşüncesiyle kendimi ikna edip bir kaç adım attım.   Tekrardan güçlü bi devrilme sesi gelince attığım Adımları geriye çektim.   Korkudan kalbim çarpıyor yüreğim daralıyordu. Nefes alamıyor gibiydim.  Bir kaç dakika ses gelmedi. Üst üste koyduğumuz eşyalar aklıma gelince rahat bi nefes aldım.   Aptal kafam bazen dağınık dizmiştim kutuları.

Oraya bakmadan önce mutfağa girip soğuk su doldurdum. Rahatça içerek içimde ki  yangının biraz sönmesini sağladım. Bu göt korkusu çok fazlaydı bana.  Bardağı bırakıp  ağzıma üzüm tanesi alarak kilere ilerledim. Elimi kulpuna atmıştım.

Ta ki...

Lucifer'in arkamdan belirip bağırarak beni çekmesine kadar, kilerin kapısı açılmış içinden ne olduğunu bilmediğim bi tür köpek fırlamıştı. Korkudan titremeye başlamıştım. Bu köpek normal değildi. Keeçi gibi boynuzları olan upuzun bir kuyruğa sahipti. Titreyen ellerimle Lucifer'in beline sarılmaya çalıştım. " Bebeğim sakın bakma ona. " Dediğini yaparak gözlerimi kapatıp  kafamı sırtına gömdüm. 

"Kerberos, quitte cet endroit, retourne dans le trou d'où tu viens, tu t'attaques à la femme du seigneur de l'enfer. Je vais secouer ton âme."

Lucifer anlamadığım dilden fısıldadı.  Kerberos köpeğin adıydı herhalde. Sanki ismini aklımdan geçirdiğimi hissetmiş gibi hırladı. Hırlaması bile çığlık gibi gelmişti. Bir süre ses gelmedi. "Aç gözlerini bebeğim. " Yavaşca gözlerimi açtım. Karşımda eski siyah gözlerle bakan Lucifer vardı. Gözlerimden benden izinsiz akan yaşları boşvererek sıkıca sarıldım.  "Ç-çok korktum Lucifer... Az daha üstüme atlatacaktı o, neydi o? Kimdi? Nerden geldi? Nasıl girdi oraya? Nereye gitti şimdi. Hala evde mi? Lucifer gidelim dışarıya çıkalım ya yine gelirse?." Nefes almadan konuşmama gülümseyip yanaklarımı tutarak dudaklsrıma kücük bir öpücük bıraktı.