ŞEYTAN'IN GÖZDESİ

Bölüm/15

Yorumlar düşmüş, bu bölümden sonra Allâh bilir diğer bölümü ne zaman yazarım,  insanda yazma hevesi de kalmıyor arkadaş.

-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-

Sabahın  kırmızı ışıklarıyla gözlerimi açtım. Yalan değildi. Bildiğimiz kırmızıydı . Yan tarafıma dönerek gözleri kapalı eşime baktım. Ah be adam ne güzel de uyuyordu. Eğilip dudağına bir öpücük bıraktım. Dönmez  olaydım. Kalçama giren ağrıyla hafif tiz bir inleme bıraktım.  Lucifer hemen gözlerini açtı.    Yatakta doğrulup elini yanağıma koydu. Dolu gözlerle hemen boynuna gömüldüm.

"Bebeğim, noldu canın mı yanıyor? " Boynundan çekilip kaşlarımı çattım.
"Sence? Üstümden kamyon geçmiş gibi."

Gülmemek için alt dudağını ağzının içinde yuvarladı. Boğazını temizleyip yatakta oturur pozisyona geldi,  ayağa kalkarak odadan bir çekmeceyi açtı. Elinde küçük bir kutu vardı. İçinde de değişik su gibi bir sıvı vardı. "Bebeğim acıyan yerini açar mısın? " Hala gülmemeye çalışıyordu. Utançtan yanaklarımdan tut boynum boğazım her yerim kızarmıştı.  "Ben yapsrım ya sen şey yapma, ver onu bana ben hallederim. "

Tek kaşını kaldırıp gözlerime baktı, biliyordum bu bakışı. Oflayarak altımda ki şortu indirdim usulca arkamı dönüp yüzümü yastığa gömdüm.   Sıcak nefesini deliğimin etrafında hissedince kasıldım. Siktir aklımı karıştırıyordu. Aslında baya zevk almıştım...  İçimde ilerleyen alet, dar duvarlarıma her çarptıkca vücuduma elektrik gibi yayılan zevk.  Bütün hücrelerim  resmen titremişti. Akıma kapılmış gibiydi vücudum. Islak dilini deliğime sürtmesiyle kafamı kaldırıp inledim. Kutunun ağzını açmasıyla hemen doğrulup elini tuttum.

"Eeee, şey aşkım. Bence  krem işini sonraya bırakabiliriz. Sanırım acısı geçti.  Bir tur seviştikten sonra sürersin hem ikisinin acısını aradan çıkarmış oluruz ne dersinn. "  Beni umursamadan tekrar çevirdi.

"Saçmalama canın yanıyor senin derdin ne, sen bu haldeyken asla yapmam."  Tekrar ona döndüm.    Kremi elinden alıp köşeye bırakarak  Lucifer'i yatağa çektim.  Sırıtarak dudaklarına öpücük bırakıp üzerine çıktım. Ne kadar yok dese de altımda ki sertlik tam tersini söylüyordu.    Kalçalarımı biraz oynattım üzerinde. " Yaa ama aşkııımmmm... Niye yok diyorsun, eşini tatmin etmen gerekiyor şeytancık. "

Bu dediğime göz devirip beni altına aldı.  Dudaklarıma sıkı bir öpücük bırakıp. "Güzelim, arsızlık yapıyorsun, arsız arsız konuşup sürtünüyorsun sonra da biz işi pişirdikten sonra utanıp yüzüme bakamıyorsun. Ha bu hallerin de hoşuma gidiyor çok güzel geliyor her haraketin ama sonunda utanan sensin. "  Evet öyle bir salaklık cidden yapıyordum.

Ama napayım ya ben aklıma dediklerim içimde daha hızlı olmasını istemem falan gelince utanıyordum. Kesinlikle istemiyor değildim. Sadece ben böyle değildim.  Bu üstümde ki azgınlık nerden geliyor bilmiyordum.

Korktuğum noktalardan birisi ise onu kaybetmekti. Sanki doyamayacağız birbirimize uzak kalacağız gibime geliyordu. Korkuyordum bu düşünceden.    Onu doya doya tatmak istiyordum. Kaybetmemek istiyordum.  Dayanamayacağını bildiğim için tilkilerr sinyal gönderdim.  Gözlerimi doldurup kucağından inerek yan tarafa oturdum.  İşin tuhaf olan tarafı altımın hala açık olması. Kollarımı göğsümden bağladım.

"Güzelim ne oluyor? Napıyorsun böyle niye döndün bana arkanı. "  Elini omzuma koymasıyla omzumu çektim. "Sevmiyorsun artık beni dimi? İstemiyorsun belki de... Seni yeterince tatmin edemedim. Sert sevişmek isteyen birisin ama ben öyle yapamıyorum demi...? "   Sıkıntıyla nefes verişini duydum karşıma geçip önümde diz çöktü. Hani benim tilkiler vardı ya, onlarla alakası yoktu. Ne ara bu kadar ciddi dediğimi bilmiyordum.  'Olabilir mi?' Diye düşünmekten yoruldum.  Bunu da bu yoldan dile getirmiş oldum.