Yetiştirmeye çalışıyorum, bazen de öyle bi tıkanıyorum ki. Of of. İyi okumalar bol yorumlar.
-
-
-
-
-
-
-
Gece boyu ağladığım için yorgun bedenim daha fazla dayanamamıştı.
Sabah ise gözümü rahatsız eden bir ışık vardı. Gözümü açamıyordum ağrıdan. Şişti tabi gözlerim. Allah belanı versin Lucifer.O sırada ışık gitti, rahat bi nefes alıp olduğum yerde iyice yayılarak yattım. Tam uykuya dalmamıştım ki yanağımda sulu bir öpücük hissettim. Hissetmemle kendimi fırlatır gibi kaldırıp yan tarafa yuvarlanmam bir oldu. Ayaklandığım zaman sendeledim. Aniden kalkmak başımı döndermişti. Yatağımda oturmuş sessiz sessiz beni izleyen şeytanla şaşırdım. Beklemiyordum kesinlikle böyle bir şey. Yüzsüz müydü neydi?
"Ne işin var senin burada? " Aklıma dolan anılarla ağlamamak için kendimi zor tuttum. Karşısında ağlayamazdım. Ya da karşısında ağlayıp daha da acı çekmesine sebep olabilirdim. Gözlerinden okunuyordu bitkin hali. Göz pınarlarım taşarken yatağa tekrar oturdum, iç çekip sildim göz yaşlarımı.
"Ağlama, bebeğim lütfen ağlama. Efe vur bana, yok et beni gerçekten sök kalbimi. Ağlama ama dayanamıyorum, ya da sen ağlama ben senin yerine de ağlarım. " Ona doğru baktığımda onun da ağlıyor olduğunu gördüm.
Şeytanlar ağlar mıydı?
Ağlıyormuş.
"Ben bu mühür işini bitirmek istiyorum, ne zamana kadar sürekli senin bir yerlerden çıkan sevgililerinle uğraşacağım. Tanrı beni sana eş yaptı diye düşünüyordum. İkimizin bir bebeği olacağını düşünürken o şeytan çıkıp, Tanrının onu senin çocuğunu doğurmak için gönderdiğini söylüyor. Ben seni ağlayarak beklerken, ömrümden ömür giderken, sevgili eşim başka bir kadınla gece geçiriyor. Ben yapsaydı-" Daha cümlemi bitiremeden dudaklarıma atıldı.
Kollarımı göğsüne koyup itmeye çalışsam da işe yaramadı. En sonunda kurtulup yanağına sert bir tokat attım. Ne kadar acıdıysa artık. "Onunla bir gece geçirmedim. ONA DOKUNMADIM! "
Elimi tutup kalbinin üzerine koydu. Oha adamın kalbi varmış lan, Off konunub ortasında düşündüğüm salak saçma şeylere küfür ettim. Elimi iyice bastırdı kalbinin üzerine. Eğilip dudağımı tekrar öptü. Gözlerini gözlerime kilitleyerek kızarmış gözlerine baktım. Böylesine siyah bir adama, kırmızı nasıl güzel yakışıyordu, ona aşkımdan ölsem de, kanını akıtmayı o an o kadar isterdim ki. O kadın dudağına yapıştığı zaman dudaklarını bıcakla parçalamak isterdim.
"Bana nefret eder gibi bakma, sana aşıkken nasıl ona dokunabilirim. Herşey plandı. Sana bunu söylemedim asla kabul etmezdin çünkü. O bir şeytan Efe ona Tanrı dedi diye hemen inanamazsın. İnan şeytanlar tanrıyı bile dillerinde oyuncak niyetine kullanırlar. O gece sen uyuduktan sonra ben zaten geldim. Beni görmedin ama ben ordaydım, sen tamamen uyuyunca yanına uzanıp sabaha kadar saçlarını okşadım. Sen uyanacağın zaman da kalkıp gittim. O akşam o kadının son günüydü, sen gelmeseydin şuan hayatta olmazdı. O iğrenç kadının kalbini almam lazımdı. Sana bunu açıklayıp korkutmak istemiyorum ama o kalp bize lazım. Küçükken arkadaşım olsa da büyüyünce haddi olmadan kara büyüye yöneldi. Görevi değilken şeytanlara bile ihanet etti. Onu yok etmek de benim görevimdi."
Sessizce dinledim, ne kadar doğru söylüyor olabilirdi. Belki yalan söylüyordu. "Sana nasıl inanacağım. Ya bana yalan söylüyorsan. " Ellerini yavaşca çekti üzerimden, vücudumu saran üşüme hissiyle titresem de karşımda dik Omuzların yeriniomuzlar, çökmüş omuzlar almıştı. Gözlerini bana çevirince içimde bir yerlerin koptuğunu hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTAN'IN GÖZDESİ
ActionKulağımın hemen dibinde ki fısıltıyla yerimden sıçardım. "Nadide Eşim..." Evet benim adım, Efe Kartal. 19 yaşındayım abimle birlikte yaşayıp, hasta annemize bakmak için çalışıyoruz. Herşey mükemmeldi, Lakin arkadaşlarıma uyup Şeytan aşık etme büyüs...