3.2

6.5K 364 54
                                    

Yarım saatin sonunda annem ve babam bulunduğumuz masaya doğru gelmişlerdi.Annem samimi olmaya çalışıyordu,babamsa somurtuyordu.İnsan azıcık gülerdi,annem kaş göz işaret etsede oralı olmuyordu.Yusuf bir garsona el işareti yaparak yanımıza çağırdı.


"Hoş geldiniz efendim ne isterdiniz?"

"Koçum biz kahvaltı yapacağız sen masayı donat"

"Peki efendim"

Garson gittikten sonra masada sessizlik oldu.Ben hâlâ gergindim.


"Ee hülya kızım ne iş yaparsınız kocanızıda soracağım ama o geldiğinden beridir somurtuyor"

"Benmi somurtuyorum alakası yok hatice hanım"

"Siz kocamın kusuruna bakmayın hatice hanım ben hemşireyim eşim polis"

"Yok estağfurullah kızım ne kusuru ben anladım fırat beyi nazlı için somurtuyor"

"Evet fırat nazlıya çok düşkündür  hatta nazlı bebekken düşmüştü bir baktım ikiside ağlıyor"

"Hülya nereden çıktı ağlama şeyi falan ağlamamıştım ben"


Masadaki gerginlik biraz olsada azalmıştı.Babamın asık suratı kaybolmuş sohbet koyulaşmıştı.Nihayet garson kahvaltıyı getirince herkes sohbeti keserek yemeye başlamıştı.Bir şey fark etmiştim ela geldiğimizden beri sesi çıkmamıştı.Baktığımda kahvaltısıyla oynuyordu.En çokta o istemişti buraya gelmeyi.Galiba anne ve babası aklına gelmişti.


"Elacığım kahvaltını yapsana canım"

"Canım istemiyor artık nazlıcım"

O böyle söyleyince masada ki herkes gülmüştü.Anneme bakarak devreye girmesini istedim.

"Bak elacığım eğer yemezsen hasta olursun şimdi güzelce yemeğini ye anlaştıkmı"

"Peki üstüme gelmeyin daha fazla yiyeceğim"


Herkes tekrar yemeğine dönmüştü.Yusufa baktığımda büyük bir iştahla yemeğini yiyordu aç olmalıydı.Ona baktığımı fark ettiğinde gözünü kırpmıştı.Araya giren babamla büyülü an bozulmuştu.

"Yusuf sen anlat bakalım"

"Ne anlatayım efendim"

"Kendinden bahset işte"

"Yurtta büyüdüm yurttan çıktıktan sonra babaannemi buldum sonra üniversite falan ardayla aynı üniversitedeyiz hatta"

"Bahsetmedi hiç arda özel olmazsa bir şey soracağım annen ve baban yokmu?"

Yusuf bu sorudan sonra gerilmişti.

"Yok daha fazla annem ve babam hakkında konuşmak istemiyorum"

Bu konuşmadan sonra hiç kimse konuşmamıştı.Babam belli etmesede bu duruma üzülmüştü.Lavoboya gitmek için ayaklanmışken canım babam yine devreye girmişti.

"Nereye nazlı?"

"Lavoboya gideceğim babacım"


Herkes tekrardan sohbete döndükten sonra aceleyle bulunduğumuz mekanın lavobosuna girdim.İşimi bitirdikten sonra saçlarımı düzeltmek için aynanın karşısına geçtim.Tam saçımı toplayacakken aynada gördüğüm kişiyle donakaldım.

"Beni özledinmi bebeğim"

Tolga tam şu an karşımda ve ben şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Senin ne işin var burada?"

"Belli değilmi senin için geldim buraya"

"Zahmet etmişsin çekil çıkacağım"

Dilini damağına vurarak kapıya yaslandı.Kendini ne sanıyordu ki babam buradayken bana zarar verebileceğini düşünüyordu.

"Babam buradayken sen neyin cesaretini sergiliyorsun acaba hatta şimdi buraya gelir"

"Gelsin o geldiği zaman biz gitmiş olacağız"

"Ne saçmalıyorsun sen"


Üzerime doğru adımlamaya başladığında bende adım adım geriye gidiyordum.Sırtım soğuk duvarla buluşunca nefesimi tuttum.Tam çığlık atacakken ağzıma ve burnuma dolan kokuyla kendimden geçmiştim.Şu an o kadar çaresizdim ki yusufa ihtiyacım vardı.En son hatırladığım şey tolga'nın beni kucaklamasıydı.

***

Başı çok güzel sonu gerilimli bitti ha.

Arkadaşlar bölümleri geç atıyorum çünkü işlerim oluyor fırsat buldukça atmaya çalışıyorum.Şunu söyleyeyim 40.bölümlerde final yapmayı düşünüyorum.

Verdiğiniz değer için teşekkür ederim iyi ki varsınız sizleri seviyorum.

Oy vermeyi unutmayın öpüldünüz:**


Karamel/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin