FİNAL

7.4K 364 101
                                    


Bu Kitap Her Şeyim Olan Azraya ithaf edilmiştir.

3 Yıl Sonra:

Saçlarımı okşuyan elle daha da mayışmıştım. Uyanmak istemiyordum. Benimle ilgilenmesini daha çok istiyordum. Güldüğünü işittim sonra boğazını temizleyerek konuştu. "Numara yaptığını biliyorum sevgili karım"

Anlamıştı. Gözlerimi aralayark ona baktım. Elimi yüzüne koydum ve yeni çıkan sakallarını okşadım. Elimi yüzünden çekrek dudaklarına götürüp avcuma sert bir öpücük kondurdu. Bu yaptığı hareket kalbimi harekete geçirmişti. Daha fazlasını istediğim için onu kendime çekerek dudaklarını dudaklarıma yasladım. Ben onu aceleyle öperken o beni sakince öpüyordu. Dudaklarıma son kez öpücük kondurarak geri çekildi. "Daha fazlasını istediğini biliyorum ama işe gitmem gerek nazlı" Somurttum. Yusuf okulunu bitirip avukat olmuştu, ben hâlâ üniversitedeydim. Bir yıl sonra benimde işim olacaktı. "O kadarda arsız değilim" Dediğime gülerek banyoya girmişti.

Bende hiç vakit kaybetmeden yataktan çıkmıştım. Elimi yüzümü yıkayıp doğruca mutfağa geçmiştim. Evimiz küçüktü ama bize yetiyordu. İki yıl önce evlenmiştik yusufla sade bir nikah töreniydi. Düğün yapmamıştık ben istememiştim. Her genç kız gelinlik giymek isterdi ama işte o zaman şartlar el vermemişti düğün yapmaya, babamın zorluk çıkaracağını düşünmüştüm ama babam ben nasıl istiyorsam öyle yapmamı söylemişti. Nikah gününde ağladığını hatırlıyorum. Babamın aksine abim "Olmaz" demişti. Annem onu azarlayınca mecbur kabul etmişti.

Bizden bir yıl sonrada abimle açelya evlenmişti. Mutlu bir evlilikleri vardı Dolaptan kahavaltılıkları çıkarak masaya koydum. Hızlıca soyduğum patatesleri kızartmıştım. Yusuf omlet sevdiği için ona omlet yaparak masaya oturdum. Çayları koyarak yusufu bekledim. Takım elbisesiyle mutfağın kapısından giren kocama hayranlıkla baktım.

Saçlarını dağıtmıyordu artık düzenliydi. "Ağzını kapa ağzını" Aksini yaparak hâlâ arsızca onu süzüyordum. Karşıma oturark hızlıca kahvaltısını etmeye başladı. Ben sadece çay içiyordum son günlerde midem bulanıyordu. Havalar soğuduğu için hasta olduğumu düşünüyordum.

Bu halimi gören yusuf kaşlarını çattı. "Son günlerde yemek yemiyorsun nazlı sebebi ne" Onu endişelendirmek istemiyordum. "Sabahları canım istemiyor sebebi yok" İnanmamış olacak ki kaşlarını havaya kaldırdı. "Yemeklere yüzünü ekşiterek bakıyorsun neredeyse kusacaksın doktora gidelim" Ne söylesem boşunaydı dediğini onaylayarak kendimi yemeye zorladım. Kahvaltıyı yaptıktan sonra yusuf işe gitmişti bende tüm gün evdeydim bugün dersim yoktu.

Bulaşıkları makineye düzdükten sonra evi temizlemeye karar vermiştim. Elektirik süpürgesini gürültüyle çalıştırarak halıları süpürmeye başladım. Başımın aniden dönmesiyle yerimde sendeledim. Zorlukla elektirikli süpürgeyi düğmesinden kapatarak kanapeye uzandım.

Baş dönmelerim ve mide bulantılarım artmıştı. Aklıma bir ihtimal geliyordu ama onunda olmasına çok erkendi daha. Telefonum çaldığında elime alarak ekrana yorgunca bir bakış attım. Denizdi.

"Alo deniz"

"Nasılsın nazlı"

"Fena değilim"

"Aa ne oldu ki abimlemi tartıştınız yoksa"

Dediğine gülerek kafamı iki yanıma salladım. Biz yusufla hiç tartışmamıştık ki. Deniz ve yusuf artık iyi anlaşıyordu tam bir abi kız ilişkileri vardı. Deniz hâlâ benimle aynı bölümü okuyordu bir yandanda resim kursuna gidiyordu. İşini eline aldıktan sonra hem işini hem de resim atölyesiyle ilgilenecekti.

Karamel/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin