Lisa
Bambam, Park Chaeyoung denen kızı o kadar iştahlı anlatıyordu ki bir ara aşık olduğunu düşünmeye başladım.
"ya abi sapsarı saçları var upuzun ipek gibi resssmen yıkılıyor."
"Jisoo eonni hiç bahsetmedi bana."
"bahsetse miydi yani?" birbirimizle kıskançlık konusunda şakalaşıp duruyorduk.
"öğle arasında kafeteryada pusuya yatmayı düşünüyorum, kimlerle takılıyor veya kimler peşinde koşuyor görmem lazım."
Bambam Yugyeom'u kıskandığı için böyle davranıyordu. onun için Yugyeom hiçbir şey yapmasa bile kızlar veya erkekler peşinde koşacakmış gibi.
"biz seninle arka bahçeye geçsek yemek yedikten hemen sonra olur mu? sabah benim yüzümden kahvaltı yapamadın diye kendimi kötü hissediyorum, aramızda çözeriz onu da."
gülümsedi, başını omzuma koyup "olur, zaten kafeteryanın gürültüsünü sevmiyorum."
biz sohbete dalmışken Jisoo sınıfa girdi, yanımıza koşup "siz ilk görüşte aşka inanır mısınız?"
hepimiz aynı anda başımızı salladık, komik ama bir o kadar da iç ısıtıcıydı bu cevabımız.
"neden sordun eonni?" ilk hamleyi yapan Jennie oldu.
"çünkü.. yani sanırım."
aklımızdaki tek kişi Park Chaeyoung'du.
"yeni gelen sarışın kız mı?" Bambam de olaya dahil olmuştu.
Jisoo kafasını başka taraflara çevirdikten sonra boş bir sandalye çekip karşımıza oturdu. "sınıfa ilk girdiğinde karnımdan bıçaklanmış gibi hissettim."
biz buna karnımda kelebekler uçuştu diyoruz ama bu yaklaşımı da beğendim, uyuşukluk hissi daha güzel tarif edilemezdi.
Jennie gülümsedi, "kalbinin boğazında attığını ve bütün vücudunun zangır zangır titrediğini de hissettin mi?"
konuştuğumuz konudan sapıp Jennie'nin söylediklerini düşünmeye başladım. beni ilk gördüğünde böyle mi hissetmişti?
"hissettim. kendini tanıtırken birkaç kez göz göze geldik, içim yandı."
Bambam her zamanki gibi gevşekliğini konuşturdu,"yandı yandı içim yandıı içti aşkı kanmadıı"
omzuna vurup "dalga geçmesene." dedim.
Jisoo gülerek "ortam yumuşadı iyi oldu aslında."
Jennie çok meraklı davranıyordu, Jisoo'nun mutlu olmasını istediğini davranışlarından anlayabiliyordum.
"ikili sohbete girdiniz mi?"
"girecektik, yani girmek üzereydik ama hoca kızdığı için kendimi geri çektim, zil çalınca da koşa koşa buraya geldim."
"e peki?"
"tek kaldığı bir zaman yakalarsam konuşacağım, herkes tanışmak için tepesinde dikiliyor."
aralarındaki iletişimi kıskanmadım desem yalan söylemiş olurum.
Bambam biraz somurtarak "Yugyeom ile tanıştılar mı?" diye sordu.
Jisoo bir anda afalladı çünkü Yugyeom'u tanıdığını sanmıyorum.
"böyle uzun boylu, kumral, siyah saçlı yakışıklı bir çocuk. basketbol takımında hatta."
"öyle biriyle tanıştığını görmedim, arkadaşın mı?"
"garip bi ilişkimiz var, yani arkadaş değiliz ama sevgili de değiliz."
