5 Yıl Sonra...
.
Lisa
"bu koli mutfağın mıydı?"
elimdeki ağır koliyi nefes nefese taşımaya çalışırken bahçe mobilyalarını silen Jennie'ye seslendim.
omzunun üstünden kısa bir bakış atıp kafasını salladı, "evet."
mutfağa ilerleyip yığılmış kolilerin yanına bir yenisini daha ekledim. hayallerimizi süsleyen ülkeye, Kanada'ya taşınmıştık.
Kore'den ayrılmak bizim için çok zor oldu, ikimiz de orada büyümüştük ve anılarımızın her biri Seoul sokaklarındaydı.
ardımızda bıraktıklarımıza ne kadar üzülsek de böyle bir yerde yepyeni bir başlangıç yapacak olmanın heyecanı kaplıyordu içimizi.
Jennie bahçedeki işini bitirmiş olacak ki ben kolilere dalıp gitmişken belimden sarılan kolları sayesinde kendime geldim.
"sevgilim."
kafasını omuz boşluğuma yaslayıp köprücüklerimden öptü, "dalıp gitmişsin yine."
"geldiğimiz noktayı düşündüm bir an."
"inanması güç değil mi? ben de bazen donup kalıyorum bunu düşünürken."
belimin üstündeki kollarına sarılıp kafamı yanağına yasladım. "birlikte başardık."
kıkırdadı, "birlikte başardık sevgilim."
yavaşça kendini çekip kollarını havaya kaldırdı, iyice gerindikten sonra karşıma oturup etrafı inceledi.
"sence şu duvara üstünde aslanağzı ve kiraz çiçeği çizimleri olan tablolar yakışır mı?"
"yakışır güzelim, çerçeveleri düz ahşap ve eskitmeli olursa nostaljik bir hava da katar."
"o kadar iyi biliyorsun ki neyin nerede nasıl duracağını.. hayranım sana."
"senin kucağımda durman lazım mesela."
patpat poşetlerden birini top yapıp üstüme fırlattı, "arsız."
.
"efendim? alo? sesiniz gelmiyor, kimsiniz?"
bilinmeyen numaradan gelen aramayla cebelleşirken kapı çaldı, mahalledekiler hoşgeldiniz demeye geldiği için alışık olduğumdan kim gelmiş diye bakmadan kapıyı açtım.
"kızım sesim mi gelmiyor alo?"
kulağında telefonla kapının önünde dikilen Bambam'i görünce ağzım bir karış açıldı.
"burada telefon çekmiyor mu anasını satayım?"
gözlerimin dolduğunu hissedince hiçbir şey söylemeden sadece sarılabildim.
"ağlama, sümüklerin gömleğime bulaşacak."
"neden haber vermedin?"
"vermeye çalıştım da sesim gelmedi, köye mi taşındınız niye şebeke yok burada?"
"kanada hattı kullanman lazım, arama yapsan da bir işe yaramıyor öbür türlü."
omuzlarımdan tutup ittirdi, "ya sümük oldu her yerim."
"ay ölmezsin ya, ne yapsak suç."
son 8 aydır taşınma işleriyle çok meşguldük, Bambam da Yugyeom ile ilişkilerine yoğunlaştığı için görüşme sayımız neredeyse sıfıra düşmüştü.