Bölüm Dört- X

22K 676 212
                                    

   Bir çok isim girip çıkcak hikayeye kafanız karışabilir o yüzden sorarsanız ayrınlatabilirim sizi.

Medya: Yavuz Altay

Yazardan

Genç kadın, sağ eli ile sol bileğini ovuşturdu. Uzun bir süredir bilekleri iple bağlı kaldığı için bir hayli zedelenmişti.

Odayı aydınlatan tek şey tepede yanan cılız ışıktı. Kadın, az önce bağlı olduğu sandalyesinde doğruldu ve karşı duvara yaslanmış olan adama baktı.

"Konuş." dedi Korkut. "Yavuz Altay'ı nereden tanıyorsun?"

"Beni koruyacağınızı bana inandırırsanız neden olmasın, konuşurum tabi."

Korkut'un yanında duran ve zorla sabreden Dalyan sessizliğini bozdu. "Ulan sen ne diyorsun?! Çocukları zehirleyen bir karıyı mı koruyacağız bir de!" dedi sinirle. Şuan kadına dokunamadığı için içi içini yiyordu. Ama kurallar kesindi.

Asla bir kadına dokunulmazdı.

"Peki ya insanları öldürmek çok mu etik?" dedi kadın çenesini kaldırarak. "Sözünüzden çıkan adamlarınızı gözünüzü kırpmadan infaz etmiyor musunuz? Ben kendi işimi yaptığım için mi suçlu oluyorum?"

Dalyan, dilini dudaklarında gezerdi ve elini kaldırdı. "Lan." dedi, "Lan! Sabır Allahım." deyip elini geri indirdi. "Dua et erkek değilsin. Yoksa çekeceğin vardı."

"İyi ki erkek değilim." dedi kadın alaycı bir ifadeyle.

"Boş yapmayı bırakıp konuşsan mı artık? İşlerim var seninle uğraşamam." dedi Korkut ellerini cebine koyarak. "Yavuz'u nereden tanıyorsun?"

"Küçük bir geçmişimiz oldu diyebilirim." dedi kadın.

"Ne geçmişinden bahsediyorsun be sen?! Adam gibi konuş yoksa," dedi ve kapı açılıp kapandı. "Gerisine karışmam."

Sandalyede oturan kadın arkasında kalan kapıya baktı. Uzun boylu, kumral bir kadın içeri girdi. Bir eli üzerinde giydiği deri ceketin cebindeyken diğeri eli aşağıdaydı. Ve o elinde bir bıçak tutuyordu. "Kurallarınız var!" diye bağırdı kadın. "Bana dokunamazsınız!"

"Onlar dokunamaz." dedi içeri giren kadın, dudaklarını büzdü ve bir eliyle bıçağın sapını tutarken diğer elini bıçağın sırtına dokundu. "Ama ben dokunabilirim."

Kadın onu tanıyordu. Adı sanı falan yoktu ama namı duyulmuştu. Ne zaman biri sorgulanacak olsa o kadın hemen gelirdi. Ve istediğini almadan da gitmezdi.

"Senindir Dalia." dedi Korkut kadının omzuna dokunurken.

"Bırakma beni! Yemin ederim konuşacağım! Lütfen." dedi kadın sandalyede iyice küçülerek.

Korkut gülümseyerek arkasını döndü. "Konuş." dedi ve geri eski ciddi ifadesine büründü.

"Yavuz Altay." dedi kadın. "Engerek ile birlikte çalışıyor. Üstelik komutayı kendi eline almış herkesi o yönlendiriyor."

"Yalanlarınla işim yok." dedi Korkut. "Gerçeği söylemezsen onun eline bırakacağım seni." dedi ve Dalia'yı gösterdi. "Yemin ederim doğru söylüyorum!" dedi kadın nefes nefese.

Lades Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin