Bölüm Yirmi İki- Soğuk Günler

5K 284 129
                                    

Merhabalaroo aşkolarım. Bu bölüm itibari ile bundan sonra aksiyon 💆🏻‍♀️

İnstagrama modelleri attım GÖRDÜNÜZ DEĞİL Mİ 💅

Neyse hadi iyi okumalar size. Bu bölümü uzun yazmayı düşünüyorumm... Bababayyy

•••
Yazardan

Evin her yanında yankılanan ses hoparlörden geliyordu. Defne son ses açtığı Insane In The Brain şarkısına ritim uydurarak resim kalemini masaya vurup çeviyordu.

Ev boştu çünkü Korkutlar iki saat önce bir işlerinin çıktığını söyleyip gitmişti. Korkut artık Defne'ye fazla yakın davranmıyordu. Bunun nedenini Defne anlamasa bile canını sıkıyordu. Sormak istiyordu ama bir türlü yalnız kalamıyorlardı.

O gün eve yorgun argın gelmesinin üzerinden bi hafta geçmişti ve bu bir hafta içinde hiç yalnız kalmadılar. Ki zaten Korkut'un çabası da buydu.

Ayrılmaz dörtlü her gün evdeydi. Bu sayede ikisi konuşacak zamanı bulamıyordu.

Oflayarak kalemi yeni çizdiği resmin üzerine bıraktı. Zaten gölgeyi de yanlış tonda yapmıştı. O yüzden hevesi kaçmıştı.

Hoparlörün düğmesine basarak müziği kapattı. Ellerini dağınık olan topuzuna geçirdi ve tokayı çıkartarak nemli saçlarının aşağıya düşmesini sağladı. Eliyle saçlarını düzeltip masadan kalktı.

Son bir haftadır yaptığı gibi yeniden yatağına girip uyumaya çalıştı. Gözleri açık uyumayı istiyordu çünkü ne zaman kapatsa gözlerinin önüne Korkut geliyordu. Fena aşık olmuşum, diye geçirdi her seferinde. Sonra tekrar bir an geliyordu gözlerine. Korkut'un bu gereksiz soğuk hareketleri.

Defne, kafasını sallayıp yan döndü. Gözlerini yumarak farklı şeyler düşünmeye başladı.

×

Köşeye saklanan adam, elinde ki silahın şarjörünü kontrol etti ve duvardan çıkıp etrafa baktı. Düşmanı burada değildi. Şuanlık.

Dizlerini kırıp pustuğu yerden hızlı ama temkinli adımlarla gözüne çarpan fıçının arkasına saklandı. Tüfeğini bırakıp tabancasını aldığında onun da şarjörünü kontrol etti.

Fıçının üzerinden etrafa baktı ama az önceki yerine göre buradan görüş alanı sınırlıydı. Tabancayı bırakıp tüfeği eline aldı ve ayaklandı. Etrafa baka baka başka bir duvarın arkasına baktı.

Önce kendi arkasını daha sonra ise duvardan çıkıp etrafı inceledi. Neredeydi bu şerefsiz?

"Sürpriz!" diye bağıran Barbaros, pusan adamı arkasından vurdu.

"Hilene sokayım!" diye bağırdı Yasin. Elinde ki oyun kolunu koltuğa fırlattı. "Oynamıyorum amına koyayım!"

"Ağlama!" diye gülerek karşılık verdi Barbaros. Oda kendi oyun kolunu masaya bırakınca ayağa kalkıp kollarını havaya kaldırdı. Parmaklarını şıklatıp omuzlarını hareket ettirdi. "Alayım 5 bin." dedi hala oynarken.

"O 5 bin götüne girsin." dedi Yasin. "Hileyle oyun mu alınır? Nerede adamlığın?"

Barbaros kaşlarını kaldırıp tamamen alaycı bir ifadeye büründü. "Ağlama!" dedi ve ardından gülmeye devam etti.

Lades Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin