Hello aşkolar. Bir önceki bölümde Korkut ve Defne'nin ilk karşılaşmasını yazmıştım umarım beğenmişsinizdir.
Defne unuttuğunu öğrenecek mi falan diye sormuşsunuz tabi ki öğrenecek. Zaten ileride olacak bölümlerde de nasıl ve neden unuttuğunu da yazacağım.
Bir de şimdi Dalyan'ın, Yasin'in bir de Dalia'nın Korkut ile olan tanışıklığını yazmak istiyorum ama önce hangisini yazayım? Bu arada uzun uzun yazmayacağım.
Ve bundan sonra Korkut ile Defne'yi daha sık yanyana göreceğiz. SİZİN KADAR BENDE HEYECANLIYIM VALLA.
Neyse hadi iyi okumalar size <3
•••
Günümüz
YazardanDefne'nin titreyen bacakları artık onu taşıyamayacağını anladığı an duvardan destek aldı. Korkut koşar adımlarla onun kolundan tutup inmesine yardımcı oldu.
Az önce konuşulan her şeyi duymuştu. Belki de Dalia duyması için bağırmıştı.
Defne koltuğa gelince kolunu kendine çekti ve hala tutmakta olan Korkut'un ellerinden kurtardı. "Anlatın!" dedi gözleri ikisinin arasında gidip gelirken.
"Şimdi sırası değ-"
"Kes sesini de bana gerçeği anlat!" diye bağırdı Defne. Korkut'un yarım kalmış sözünü bitirmesine engel olmuştu çünkü artık yalanlara karnı toktu. Gerçeği istiyordu. Onun canını yaksa da duymak istiyordu gerçeği.
"Nereden başlayayım?" dedi Korkut. Defne'nin oturduğu koltuğun önünde duran sehbanın ucuna oturdu. "Kim ölmüş? Kimin siniri bana? H-Handan?"
Korkut boğazını temizledi ve bir kaç saniye düşündü. Nasıl başlayacaktı. Birden gerçeği ona nasıl anlatırdı ki?
Yeni bir yalan söylemek istemiyordu.
"Defne sen.." dedi. Diyeceklerini bir türlü toparlayamıyordu. "Sen unuttun. Öyle bir kaç günlük şeyleri de değil. Sen baya öncesini unuttun. Mesela bir üç dört yıl öncesini hatırlıyor musun?"
Defne yere bakarak kaşlarını çattı. Hatırlamaya çalıştı ama evet. Babası öldükten sonra o ara onda gitmişti. En son babasının ölümü ve annesi ile ağabeyinin ölümü. "Ha-hayır." dedi kısıkça Korkut'a bakarak. "Neden hatırlayamıyorum?!" ağlamasına az kalmıştı. Ama içinde biriken gözyaşlarını tuttu. "Nasıl hatırlamam?!"
"Ağabeyin." dedi Korkut. "Ağabeyin sana bir süre ilaç verdi. Belki zorlarsan hatırlarsın."
Defne tekrar yere baktı ve düşünmeye, hatırlamaya çalıştı. Hatırla Defne. Hatırla, diye söylendi kendi kendine ama hayır. Hatırlamıyordu. Yine.
"Annen ve ağabeyin madde bağımlısıydı bunu biliyorsun." deyince kafa salladı. "Ağabeyin bu durumu babana söylememeni istemiş ve sende başta bunu kabul etmişsin. Ama daha sonra babana söylemek istediğini söylemişsin ağabeyine. Ve o da." dedi ve masayı tutan ellerini sıktı. "Çareyi sana ilaç vermekte bulmuş. Unutmanı sağlamak için bir kaç hap. Bunu sana devamlı içirdi. Zaten kötü dönemlerindi, bazen beyin istenmeyen anıları kenara atar ve hatırlamanı zorlaştırır. Bu durum da haplar üzerinde ki etkisini artırdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lades
Fiksi RemajaUnutmak için bir gece geçirdiğim adını bile bilmediğim adamı, bir hafta sonra boks maçında gördüm. Üstelik taktığı maskenin ardından o olup olmadığını da bilmiyordum. Şans mıydı bu yoksa şanssızlığım mı? Yoksa kader miydi? Belki kaderin cilvesi dedi...