Kameralar, mikrofonlar, flaş ışıkları, belimi tutan cehennem kadar yakışıklı bu adam ve arkadaşlarım. Aman tanrım, bu bir rüya olmalı diye düşünüyordum burada böylece dikip, poz verirken kendi kendime ama değildi, gerçekten değildi. Peki ya ben, gerçek olmamasını ister miydim? Tüm bu yaşananların rüya olmasını ister miydim? Sanırım hayır, yaşadığım şeyler olmasaydı, nasıl burada böylece gururluca dikilebilirdim ki? Nasıl böyle burada durabilirdim?
Gözlerim, ışıkların altında gerçekten de bir yunan heykeli gibi parlayan sevgilime kaydığında stresten dişleyip durduğum dudağımı daha çok ısırmıştım. Çok heyecanlıydım, yeri geliyor titriyor, yeri geliyor bayılacak gibi oluyor, terliyordum. Bu benim için bir ilkti sonuçta, koskocaman kameralar, bir sürü mikrofon ve insanlar...
Bir sürü kişi vardı. Gerçekten ünlü insanlar bile vardı şu an aramızda. Hepsi namjoon sayesindeydi tabii. Yutkunup, sırtımı taehyung'un göğsüne dayadığımda kollarını gerçekten bana tamamen sarmış ve omzumu öpmüştü.
Siyah deri bir pantolon, beyaz iç gösteren bir gömlek ve onun üstünde ceket giyiyordum, bunun aynı kombininin kırmızısını ise taehyung taşıyordu.
Kim Taehyung...
Çok yakışıklıydı bu gece. Anlamadığım şekilde alnını açmıştı, saçlarını geriye yatırmıştı. O bunu yapmazdı ki, sevmezdi alnını. Deliriyordum bu yüzden, gözüm ona değdikçe kuduruyor, onu istiyordum.
"Kamerala bak, bana değil. " Diye fısıldadı kulağıma, dudakları kulak meme temas etmişti. Yutkundum, kendini bana iyice yaslarken, ben de öyle yaptım. Kendimi ona yasladım ama ona bakmadan nasıl durabilirim bilemedim, öğrenebileceğim bir şey değildi gözlerimi ondan almak. Öğrenmek istemiyordum da zaten, sadece ona bakmak istiyordum ben.
"Poz vermemiz gerekiyor, bu gecenin en iyi ikilisi biziz."
Bu gecenin en iyi ikisili biziz. Gerçekten öyle miyiz, Kim Taehyung?
Evet, öyleyiz. Her zaman öyleydik ve her zaman öyle olacağız. Bu bildiğim bir şeydi, duymama gerek yoktu onun güzel dudakları arasından böyle bir cümleyi belki de ama duymak çok iyi gelmişti nedensizce.
Ve onun istediği gibi, poz vermeye çalıştım ve sonunda bitti.
Her şey bitti.
Çektiğimiz film, yaptığımız gala, katıldığımız programlar, her şey tam olarak bugün, şu saniye içerisinde bitti. Her şey çıkmıştı. Jin hyung ile yaptığımız video yayınlanmıştı mesela, uzun bir aradan sonra taehyung ile ikimizin açtığı canlı yayın rekor kırmıştı. Aynı zamanda film ön biletleri de patlamıştı, bilmiyorum, bilmiyorum her şey bitmişti gerçekten de.
Çok heyecanlıydık, aldığımız geri yanıtlar çok güzeldi. Deli gibi teklifler alıyor ve röportajlara çağırıyorduk ama reddediyorduk çünkü uzak kaldığımız dönemi birbirimizle gidermemiz gerekiyordu, acısını atmalıydık.
Tekrar etmek istiyorum.
Kim Taehyung bugün cehennem gibi yakışıklıydı, cehennem gibi beni yakıyordu. Tüm samimiyetimle söylüyorum, cilveli hali beni kudurtuyordu, ona baktığım her an yemin ederim ki ağzımın suyu akıyordu. Bu yüzden kıskandım onu. kameralara bakmasın istedim, yarın emindim herkes onu konuşacaktı. Bu hep olurdu, o mükemmeldi! Kameralardan kurtardım bu yüzden onu, daha sakin bir yere geçtik ve içtik, arkadaşlarımızla takıldık.
Mikrofona bir iki konuştuk ama ben içeri girip, filmi izlemeye kalmadan taehyung'u oradan çıkardım.
Eve gitmeliydik. Kıskançlığım ve arzum beni zorluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. perfectly fine ✓
FanfictionJungkook, açtığı canlı yayında gösterdiği eski arkadaşının kore'nin aranan bir numaralı seri katili olduğunu bilmiyordu. -- /2021