14. Bölüm

6 3 0
                                    

"Tamay, beni duyuyor musun?" 

"Tamay Hanım, sesimi duyuyorsanız elimi sıkın!" 

"Teyzecim, uyan hadi!" 

Böyle birçok ses duyuyordum ama görüntü yoktu. Gözlerimi zar zor açtığımda karşımda Efsun Hanım, teyzem ve beyaz önlüklü bir adam vardı. "Oh çok şükür!" 

"Tamay Hanım nasıl hissediyorsunuz?"

Ben nerede olduğumu anlamak için etrafa bakarken beyaz önlüklü adam bana doğru eğildi. "Yaklaşma!" diye bağırdım. Adam neye uğradığını şaşırmış bir şekilde geri çekildi. Teyzem yanıma gelip "Tatlım, o doktor." diye fısıldadı. "Güvendesin!" 

Oturmak için doğruldum. "Nasıl geldim buraya? Ne oldu bana?" diye sordum. "Biri 'Tamay!' diye bağırdı. Biz hemen dışarı çıktık sesin üzerine, seni yerde baygın halde bulduk. Teyzenin arabasına bindirdik. Şimdi de hastanedesin." diyerek açıklamada bulundu Efsun Hanım. Kapı tıklatıldı ve içeri Burçak abla girdi. Ellerinde hazır kekler ve meyve suları vardı. "Tamay, uyanmışsın!" dedi büyük bir sevinçle. "Durumu gayet iyi. Kalp atışlarının hızlanması sonucu nefes alamamış ve bu da bayılmasına sebep olmuş. Koşuyor muydunuz Tamay Hanım?" dedi doktor bey. Kafamı salladım kabul ederek. "Anladım. Geçmiş olsun!" dedi ve odadan çıktı. Bu sırada Efsun Hanımın telefonu çaldı. "Efendim?" dedi telefondakine. Bana baktı ve "Hemen geliyorum!" dedi. "Bir şey mi oldu? Bartu'la ilgili mi?" dedim endişeyle. "Yok bir şey! Sen dinlenmene bak." deyip odadan çıktı. "Sin dinlinmini bik!" diye taklit etti Burçak abla. Kıkırdadım bu halini görünce. Teyzem ellerimi tuttu. "Neden koştun? Birini mi gördün?" diye sordu. "Bana saldıran şahısı gördüm gibi oldu ama şimdi düşünüyorum da o değilmiş..." 

"Nasıl biriydi?" diye sordu teyzem. "Saçları kahverengi ile sarı arası bir şeydi, gözleri maviydi. 40 yaşlarında falandı galiba." diye tarif ettim adamı. "İsmini söyledi mi?" diye sordu teyzem. "Hayır, zaten omzuma dokunduğu anda kaçtım ondan. Sonra da bayılmışım." Teyzem bir dedektif gibi beni sorguya çekmişti. İpucu bulup şüpheli kişileri tespit edecekti herhalde. "Tanıyor musun?" dedim teyzeme. "Benzettim, neyse... Al şu kekleri ye!" deyip elime kekleri tutuşturdu. Ben paketi açmaya çalışırken teyzem odanın camına doğru gidip bir şeyler fısıldadı. Geçmiş ile ilgili olmalıydı herhalde. Burçak abla ortamın sessizliğini bozmak ister gibi ayağa kalkıp yanıma geldi. "Yastık koyayım mı arkana, tatlım?" dedi. "Yok, teşekkür ederim Burçak abla! Hatta ben artık gitmek istiyorum. Sadece bayıldım. Ne işim var hastanede?" dedim sıkıldığımı belli etmek için kazağımı çekiştirirken. "Merak etme çıkacağız ama seni yurda götüreceğim," dediği anda teyzemin telefonu çalmaya başladı. Telefonu açıp kulağına götürdü. O telefondaki sesi dinlerken biz ise teyzemin söyleyeceklerine dikkat kesilmiştik. "Tamam, geliyoruz!" dedi sinirli ve üzgün bir şekilde. Telefonu kapatıp yıkılmış bir şekilde tekli koltuklardan birine oturdu. Uzandığım yataktan kalkıp yanına gittim. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Seni çocukları olarak almak isteyen çift durumu öğrenmiş. Bunu aleyhimize kullanacakmış. Şansım git gide azalıyor..." dedi gözünden bir damla yaş düşerken. "Teyze yapma böyle!" 

İkimiz de ağlamaya başladık. Burçak abla da çok üzülmüştü ama bizi toparlaması gerektiğini biliyordu. "Ya Hazan, toparlan yaa! Tamay'ımızı bizden alamayacaklar! Buna izin vermeyeceğiz!" dedi ve yanımıza gelip bizi oturduğumuz yerden kaldırdı. Birbirimize sarıldık. "Seni bırakmayacağım kuzum. Bizi ayıramayacaklar." dedi teyzem burnunu çekerek. "Bizi ayıramayacaklar!" diye fısıldadım gülerek. Eşyalarımızı toplayıp hastaneden çıkış yaptık. Arabaya binince Burçak abla neşelenmemizi söyledi ve radyodan bir müzik açtı. Sözlerini bilmediğim bu şarkı melodisiyle rahatlatmıştı beni. Yol boyunca şarkılar dinleyerek geldik ve artık okulun önündeydik. Yurda doğru yol alıp vardığımızda arabadan indik. Teyzemle el ele tutuşup Efsun Hanım'ın odasına girdik. Süreyya Bey ve Gönül Hanım bize bakıyorlardı. Ayağı kalkıp selamlaştılar teyzemle. Hepimiz yerleştikten sonra Efsun Hanım söze başladı. "Evet, iki taraf da birbiriyle tanışma fırsatı buldu. Bu maalesef korkunç bir olay sonucunda aceleye geldi ama artık yapabileceğimiz bir şey yok." 

MARTILARA SEVDALI KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin