7

4.7K 244 21
                                        

hayat bazenleri boyledir.

~

Karnımın üzerindeki ağırlıkla uyandım. Kafamı eğip baktığımda Kerem'i karnımın üzerinde uyurken buldum. Bir eli belime sarılı, diğer eli saçlarımı tutuyordu. Gülümseyip bir elimi saçlarına götürüp okşadım diğer elimle yanağını okşadım, çok masum duruyordu.

Birkaç dakika sonra kıpırdandığında burnunu karnıma sürttü, gıdıklanıp kıkırdadım. Esneyip gülümseyen suratına baktığımda o da sırıtıp bu sefer boynuma kafasını koydu.

Bir elim saçını okşarken konuştum "Okula gideceğiz hadi kalk." dediğimde homurdanıp bana daha çok sokuldu.

"İstemiyorum." dedi.

Saçlarını hafifçe kavrayıp canını acıtmayacak şekilde çektim. "Hazırlanmamız lazım kalkalım hadi." dedim. İnleyerek başını boynumdan çıkarıp suratıma baktı, yanağımı öptüğünde gülümsedim. "E kalkalım hadi." dedi.

İkimiz de kalktığımızda ben kendi odama geçtim, o da kendi odasında hazırlanmaya başladı. Elimi yüzümü yıkayıp, saçıma çeki düzen verdim. Yatağın üstünde duran üniformaları gördüğümde yüzüm düştü, okul tişörtü normaldi ama pantolon yerine etek vardı. Pantolon istemeye utandığım için mecbur etek giydim.

Aynaya bakmadan odada duran çantayı alıp çıktım, eğer baksaydım bacaklarım daha çok moralimi bozardı, hiç gerek yoktu.

Kerem de odadan çıktığında bana gülümseyerek kolunu omzuma attı. Beraber aşağı indiğimizde direkt salona geçtik. Koltuklarda Kenan abimi görünce Kerem'i unutup direkt yanına koşup oturdum. Dün işlerininin olduğunu söyleyip gitmişti, gece geç saatlerde gelip uyurken Kerem'le beni öptüğünü hayal meyal hatırlıyordum.

Beni kolunun altına aldığında, Kerem homurdanarak koltuğa oturdu. "Abini görünce hemen sat zaten." dedi. Ona masum masum baktığımda gülümseyip göz kırptı. Kırılmadığını anlayınca Kenan abime döndüm, zaten bana bakıyordu. "Bugün sizi ben bırakacağım, hazır mısın yeni okuluna?" dedi.

Derin nefes aldım, kesinlikle hazır değildim.

Tek güvencem Kerem'di. Eski okulumdaki gibi zorbalanmaktan korkuyordum. Bir de ilk günden etek giymiştim ya, o daha çok korkutuyordu. "Hazırım." dedim sahte bir gülümsemeyle. Kafasını sallayıp saçımı öptü.

Herkes yavaş yavaş geldiğinde masaya geçtik. Hepsi suratıma teker teker gülümsediği için, içim kıpır kıpır olmuştu, alışmak istiyordum, umarım her zaman böyle devam ederdik.

Yemek yemeye başladığımızda bu sefer Kerem tabağımı doldurmuştu, hatta bir ara Enis abimin bile karşı taraftan uzanıp bir şeyler koyduğunu görmüştüm. Rahatsızlıktan ziyade ilgili davranmaları beni daha da mutlu ettiğinden sesimi çıkarmadım, zor bulmuştum böylesini, bırakmazdım.

"Ben okul işini hallettim, Kerem'le aynı sınıftasınız." babam bana bakarak gülümsediğinde ben de gülümsedim. "Kerem kardeşine sahip çıkıyorsun, dikkat edin birbirinize emanetsiniz." annemin nasihatleri ile kahvaltıyı tamamladık.

Evden çıkmadan önce herkesle teker teker vedalaştım, sanki çok uzak bir yere gidiyormuşum gibi davranıp sarılıp nasihat veriyorlardı. Oysa ki sadece okula gidiyordum, ama dediğim gibi şikayetçi değildim.

Arabaya bindiğimizde bu sefer nasihat veren Kenan abimdi. Birbirimize dikkat etmemizi söylüyordu hatta bir ara Kerem'e, erkeklerden uzak tut dediğini bile duydum.

Diyemedim ki, kim beni ne yapsın?

Büyük bir okulun önüne geldiğimizde araba durdu. Kerem indiğinde Kenan abime baktım "Görüşürüz." dedim. "Gel buraya." diyip iki eliyle yanaklarımdan tutup alnımı öptü. İkimiz de gülümseyerek ayrıldık, hızlı bir şekilde cebinden bir kart çıkartıp bana uzattı.

İNKİSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin