Sorun ne -M-

771 63 35
                                    

"Sessiz olmalıyız"

"Çok heyecanlıyım. Uzun zaman sonra birlikte olucaz"

"En son rekorumuz 17ydi değil mi?"

"Hmhm, onu 18 yapmak çok isterim. En yakın zamanda yapalım. Ama bugün en fazla 5 yaparız herhalde"

Güldü ve yataktan kalkıp makyaj masasının üstündeki kargo paketini açtı. Kutunun içinden kayganlaştırıcı ve prezervatif çıkarttığında şaşırmıştım.

Kayganlaştırıcıyı bol bol eline döktü ve deliğimin üzerinde gezdirmeye başladı.

"Mhm, sok hadi"

Dediğimi yaptı ve parmağını içime ittirdi. Beklemeden ikinci parmağını da soktuğunda inleyerek elimi ensesine attım.

"Kasma kendini."

Fısıldayarak söylemesi daha çok tahrik etmişti.

"Ahm, söylemesi kol-ahy"

Birden makas hareketi yapmaya başladı.

"Yeter. Seninkini istiyorum."

Parmaklarını içimden çıkardıktan sonra gözlerimin içine bakarak parmaklarını yaladı. Üstüme biraz daha eğildi ve tek eliyle ağzımı kapatıp kulağıma fısıldadı.

"Sessiz ol."

Eliyle ağzıma daha çok bastırıp birden içime girmesiyle gözlerimden yaş aktı ve bir an nefes alamadım. Hareketlerine devam ederken kendime geldiğimde derin ve boğuk bir şekilde inledim. Elimle elini ağzımdan çektim.

"Yavaş, lütfen ihm! Ç-çok büyük ahh!"

"Şşt, alışacaksın

Daha da hızlandığında tırnaklarımı sırtına geçirdim.

"Ah, hahh H-hyunjin mhm"

Biraz daha böyle devam ettikten sonra hızlıca içimden çıkıp beni ters çevirdi ve yine hızlıca içime girdi...

___________

Ertesi gün

"Baba, biz yukarı çıkıyoruz"

"Tamam bebeğim, bir şey olduğunda seslen"

Yongjin bana kafa sallayıp Jimin'in elini tuttu ve merdivenlere yöneldi. Ben de kafamı oynaşmaya başlayan minsung ikilisine çevirdim. Seungmin ve Chan lavabodan çıktıklarında onlara döndüm.

"Vay amına koyayım. Burda mı seviştiniz???"

"Evet."

"Hiç utanması da yok ya."

Seungmin ağzını açıp bir şey diyeceği sırada zilin çalmasıyla geri kapattı ağzını.

"Kocam geldi"

Ayağa kalkıp kapıyı açmaya gittim. Dediğim gibi, kocam gelmişti.

"Hoş geldin hayatım."

"Hoş buldum sevgilim."

Kollarını belime sardı ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Ayrıldığımız da kapıyı kapattım ve birlikte içeri geçtik.

"Hyunjin de geldiğine göre artık yemek yiyebiliriz"

Diyerek hepimizden önce masaya oturdu Changbin hyung.

Eğlenceli bir yemekten sonra masayı ve bulaşıkları topladık hep birlikte. Şu an, herkese kahve yapıyordum. Jisung arkamdan sarıldı ve kafasını omzuma yasladı.

"Off çok güzelsin be."

Kıkırdadım. Hiç değişmemişti gerçekten. Kahveleri yaptıktan sonra çocuklara da süt yaptığımda hepsini bir tepsiye koydum, yaptığım brownieleri, abur cuburları da farklı bir tepsiye koydum ve Jisung'un eline tutuşturdum. Bende kahveleri alıp içeri geçtim.

Tepsiyi ortaya koyduğumda Hyunjin'inkini ve kendiminkini alıp sevgilimin yanına oturdum. Onunkini uzatınca teşekkür edip aldı elimden. Herkesin kupasının üstünde adı yazdığı için rahat bir şekilde almışlardı kahvelerini. Evet hepimizin evinde 8 kişilik özel kupalar vardı.

Çocuklar aşağı indiğinde onlara sütlerini verdik. Yongjin benim kucağıma oturduğunda garipsedim çünkü normalde Hyunjin ile aramıza otururdu. Hyunjin de bir şeylerin yanlış olduğunu fark ettiğinde göz göze geldik.

"Oğlum, naptın bugün"

Yongjin hepimizi şok edecek şekilde Hyunjin'e sırtını döndü ve bana sarıldı. Bu hareketi Hyunjin'i gerçekten üzmüştü. Dolu gözlerine baktım ve elini tutup sıktım.

"Sorun ne bebeğim."

Sadece omuz silkmekle yetişmişti. Cidden ne olmuştu? Jisung ayağa kalktı ve Yongjin'i kucağımdan alarak mutfağa gitti. O sırada Hyunjin'e baktığımda neredeyse ağlayacak olduğunu gördüm. Sıkıca sarıldım ona. Omzum ıslanınca ağladığını fark ettim, daha da sıkı sarıldım.

Why//hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin