three

2.1K 123 12
                                    

MAY ALLEN

Okul gününün bittiğine işaret eden son ders zili çaldı.Bu akşam ödevim olmadığından kitaplarımı ve defterlerimi dolabıma koydum.

"Heeyyyy'' dedi calum tesadüfen benimkinin yanında olan dolaba yaslanırken.

''Hi'' dedim bakışlarımı dolabımda tutarken.

Hala onun etrafındayken biraz utangaçtım.Ama beni kim suçlayabilirdi?Calum gibi bir iri parça benimle neden arkadaş olmak istesin ki?Bekle,biz arkadaşmıydık ki?

Pekala,seni eve bırakmayı teklif etti.

Gerçekten mi? Gerçekten May mi?

Ben ne yapıyordum? Kim kendi kendiyle tartışıyordu?

"uh,May?'' dedi Calum elini yüzümün önünde sallayarak.

''Özür dilerim,bir şey mi demiştin?''sırt çantamı aldım,omzuma astım ve onunla park yerine yürüdüm.

''Sadece seni bırakmadan önce beraber bir pizza ve dondurma yer miyiz diye merak ediyordum?'' dedi ve ellerini kotunun cebine soktu.

Bu bir randevu sayılır mıydı? Hayır sayılmazdı.... Değil mi?Bunu yapamazdım.Onun kadar çekici biri neden benim gibi bir kızla randevuya çıksın ki?

''Ben gelemem!'' dedim aniden,yüzünü deki hayal kırıklığını görünce hemen pişman olarak.

"Oh"

" Sadece çok ödevim var ve sanırım dünden kalan birkaç ev işi...'' diye saçmalamaya başladım ne zaman tuhaf bir durumda olsam yaptığım gibi.Yani bu tuhaf değildi ama beklenmedik ve aniydi.Ellerim sıkıca çantamın saplarını tutarken gözlerim arabasına giden yolda yere sabitlenmişti.

"Ne? Beni ödev için mi ekiyorsun?'' diye sözümü kesti.Kolunu omzuma attı ve gerilmeme sebep oldu.''Hadi ama !Birazcık hayatını yaşa,ödevlerini sabahleyin yaparsın ve ev işlerini daha sonra ya erteleyebilirsin."

"Ama-"

"Ah,lanet olsun sen benimle geliyorsun.Bu artık bir davet değil, Bu bir talep." Calum güldü ,onun tahmin ettiğim, arabasına geldiğimizde cebinden anahtarları çıkarıp siyah temiz jeep'i açtı.

"Sadece dört saat önce tanıştık ve sen seninle yemeğe gitmemde kararsız olmamamı mı beliyorsun?'' diye sordum,ve kollarımı esen rüzgar yüzünden kollarımı çaprazladım.Hemen aracı açtı ve ikimizde bindik.Bana bakmadan önce ısıyı açtı.

"Pekala o zaman şöyle düşün.Yıllar sonra geriye dönüp benimle yemek yemiş olmayı istemez miydin?Evine giderken pizza almadık diye ölebiliriz.Mesela bir astroit gelip bize...'diye gevelemeye başladı.

''Tamam! Tanrım Calum.' Diye hafifçe güldüm." Gidip bir pizza alalım."dedim.

"Pekala!"ellerini çırptı park yerinden çıkmadan önce.

" Bence biberli salamlı almalıyız" dedim.

"Peki ya almazsak"diye sataştı.

"sanırım benim yolun kenarında bırakablirsin." Dedim suratımı asıp kollarımı çaprazlarken.sonrada kendime güldüm.

Kahkaham dinene kadar sadece gülümsedi.

"Kahkahanı sevdim.Sanırım bunu ilk duyuşum."dedi gözleri ara ara ben ve yol arasında gidip gelirken.

" Teşekkürler"dedim yüzüm iltifatı üzerine kızarırken.

"Evet büyük boy bir tane alabilirm yarısı biberli diğer yarısı..." dedi Calum ve bana döndü.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin