fourteen

1.2K 79 19
                                    

biraz kısa ama olsun iyi okumalar:))

MAY ALLEN

Araba yolculuğu o kadar da kötü geçmedi. Beni sakinleştirmek için polis memuru trafikte daha hızlı gidebilmemiz için bana mavi ışıkları yaktırmıştı. Eğlenceliydi. Ama gizli bir aracın arka koltuğunda oturmak beni heyecanlandırmış mıydı?

Bunun doğru kelime olduğuna emin değildim. Ama eğlenceliydi.ama en azından suçlu değildim ve kelepçe falan takmam gerekmiyordu. Calum yanımda rahatsızca kıpırdandı. Ama onu suçlayamazdım. Onu kalp kalbe karşı bir konuşmanın ortasında bırakıp gitmiştim.

Aramızı açmak için biraz kırdandım, calum'un tek kolu omzumun üzerinde beni sarıyordu diğer eli ise bacağımda dinleniyordu ama aramız biraz açılamadan calum kolunu sıkılaştırdı ve olduğum gibi kaldım.

Ona kızgın olmalıydım ama ne için? Onu kendimden uzaklaştıramazdım. Başımı omzuna yasladım ve o da alnımı öptü. Bu hareketi ile kızardım. Delice aşık olduğum yakışıklı çocuktan bakışlarımı çekip bir donut (biliyorsunuzdur bir çeşit tatlı) çıkaran polis memuruna güldüm. Klasik polislerin bu kadar yağ içeren bir şey yiyip kilo alma hikayelerini doğrulamıştı.

Daha önce hiç donut yememiştim, alamadığım için değil tabi, alerjim vardı.Başımı tekrar beni yolculuk boyunca bırakmayan calum'a çevirdim. Ve tüm gecedir ilk defa doğru dürüst nasıl göründüğüne baktım. Başına taktığı ters şapka ve üzerindeki baskılı tişört ile mükemmel görünüyordu.

''bu ne demek?'' tişörtünün kenarındaki baskıyı gösterdim , o camdan bakarken dikkatini bana verdi.

''hı?'' işaret parmağıma baktı. ''sadece tişört için yeni bir marka bir arkadaşım kendi kıyafet koleksiyonunu yapıyor.'' İçimi kıskançlık kapladı. Ama yüzümü sabit tuttum. Bu çocuk beni resmen parmağına dolamıştı. Ama bunu bilmiyordu. Ve bilmeyecekti. Erkekler bunu bir kere bilsin hemen seni kontrol etmeye çalışıyordu. Bunu bir çok kez görmüştüm. Filmlerde, gerçek hayatta, hatta okuduğum birkaç kitapta.

Sevgini sana karşı kullanıyorlardı. Seni aldatıyorlardı. Ama bu tamamen önemsizdi çünkü onu affediyordunuz. basitçe onu sevdiğiniz için.

Ve ben Calum Hood'a aşık olduğumu söylemeyecektim. Sadece delice aşıktım. Ama bu en çok korktuğum şeydi.bu yüzden kırılmak. Ben belki güçlü bir kız olabilirim ama kalbim buna başa çıkabilir miydi emin değildim.

''ama bu sadece bir reklam tişörtü.asıl tasarım değil. O ve kız arkadaşı hala bir şeyler üzerinde çalışıyor.'' Diye kıkırdadı düşüncelerimi bölerek.

O arkadaşının kız arkadaşından bahsedince içimdeki kıskançlık saniyeler içinde uçup gitti. ( küçük not! Calum'un arkadaşı kız ve bir sevgilisi var yani anladığım kadarıyla lezbiyen)

''oh.bu tatlı'' dedim gülümseyip. Bana bakıp katılırcasına geri gülümsedi. O dilini çıkarıp acayip tatlı görünen alt dudağında gezdirdiğinde ağzına baktım. Biraz öne eğildi ve nefeslerimiz hızlandı. Nefesi naneli sakız gibi kokuyordu.

Tanrım.

''pekala çocuklar'' dedi arabayı birden durduran polis memuru. Kızararak başımı çevirdim. Dikkatim dağılsın diye camdan dışarı baktım.

Tanrım. Bu az önce gerçekten olmuştu. Calum neredeyse ilk öpücüğümü alıyordu. Neler oluyordu ,bunu yapamazdım. Ağır ağır nefes alıp ve camdan dışarı bakmayı sürdürdüm. Karşıda karakol görünüyordu.

Calum parmaklarını benimkilere kenetledi ve elimi dudaklarına götürdü. Utanmamak için ona dönüp bakmadım.ama sorgu odasına gideceğim için gerilen sinirlerim dudakları sayesinde rahatlamıştı. Yolcu koltuğundaki adam kapıyı açtı ve arabadan indim. Bu sırada calum'un elini bıraktım.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin