sixteen

1.3K 90 63
                                    

pekala sanırım en sevdiğim bölümlerden biri bu :) bir de şeyi merak ediyorum en sevdiğiniz 5sos şarkısı hangisi? aslında benimki sürekli değişiyor ama bu aralar mrs.all american taktım :D neyse yorum yaparsanız konuşuruz :) memnun olurum... iyi okumalar:)) bu arada multi için de yorum istiyorum...

CALUM HOOD

Lanet o.sadece lanet o.

Onu ilk gördüğüm günden beri beni mahvedeceğini biliyordum. Beni o kadar çok kendine bağlamıştı ki, bu tehlikeliydi. Beni kırabilecek biri varsa o da may'di. büsbütün ve tamamen ruhumu parçalayabilirdi.. Daha önce aşık olmamıştım , ya da birine hayranlık duymamıştım.

Belki de gözlerinde saflıktan büyülenmiştim. Ya da ne zaman biri ona hakaret etse her zaman dik duuruşundan. İnsanlar sadece gerzekti.( pekala aslında ''sik'' yazıyor ama nasıl yazacağımı bilemedim*-*) onu tanımak için zaman ayırmıyorlardı bile. Ona saf iğrenme ile bakıyorlardı ve bu beni kızdırıyordu.

Ama bu onların kayıbıydı.onun küçük aptal ama tatlı espirilerini kaçırıyorlardı.bir şeyler hoşuna gittiği zamanki tatlı surat ifadesini ve güldüğünde gözlerinin kenarlarının kırışmasını ve sadece inleyen şu kahkahasını atmasını. Diğer insanlar için sinir bozucu olabilirdi ama benim kulaklarıma müzik gibi geliyordu.

Mutfaktan ayrılalı daha on dakika olmuştu ama onu şimdiden özlemiştim. Pantolonumun içinde yarattığı karışıklıktan dolayı soğuk bir duş almaya karar vermiştim.ve evinin içinde böyle at koşturmamın hiçbir yolu yoktu. Belime bir havlu sarıp duştan çıktığımda bir kapı çarpma sesi duydum.

Kaşlarımı çatıp dışarı bir göz attım. May'i bir duvara yaslanmış ağlarken gördüm.

''may?'' dedim.

Hızlıca başını kaldırdı ve..dış görünüşü düzeltmeye çalıştı?

''hey, evet?''

''uh, pijamaya ve bilirsin bir baksır'a ihtiyacım var.'' Hafifçe kıkırdadım. Benim gibi gerzek yedek kıyafeti olmadan banyo ederdi zaten.

''Luke veya Michael bir şeyler bırakmış mı diye bakayım.'' Diye fısıldadı. Koridorda ilerleyip bir odaya girdi. Ona sorunun ne olduğunu daha sonra soracaktım. Şimdi pek uygun bir zaman değilmiş gibi görünüyordu.

''Al'' sesi beni düşüncelerimden kopardı. Elinde ekoseli uzun kollu bir tişört birde kısa bir pantolon tutuyordu. ''teşekkür ederim'' kıyafetlere uzandığımda birden alt tarafımda bir hava akımı hissettim. Yüzüm kızarırken havluyu tekrar belime bağlamak için eğildim.

''ah siktir'' dedi. Birden gülmeye başladı. Duyduğum en yüksek sesli kahkahasıydı.

''ne?'' dedim kaşlarımı çatarak.

Lanet olsun. Daha önce hiç erkekliğimin büyüklüğünden utanmamıştım. Ama birden onun fikri benim için en önemlisi olmuştu.

''bu sadece oldu.'' Gözlerinde yaşlar akıyordu.

''beklediğin şey olmadığım için özür dilerim.'' Dedim acıklı bir şekilde kapıyı kapatmadan önce. Şu an daha hissetmediğim kadar kendime güvensiz hissediyordum. Hızlıca üzerimi giyindim ve diğer kıyafetlerimi bulduğum bir çantaya koydum. Dışarı çıktığımda may hala orada dikiliyordu.

Artık gülmüyordu.yüzünde eğlenen hiçbir ifade yoktu. Üzüntü vardı...belki de biraz pişmanlık.

''senin şeyin yüzünden gülmüyordum...''biraz kızardı. ''boyutun yüzünden. Sadece bu olayın tuhaf bir şekilde olmasına güldüm.'' Rahatlarcasına bir nefes verdim. Küçük olduğum için değil durumun tuhaflığından gülmüştü.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin