twenty four

1K 69 34
                                    

MAY ALLEN

Anna'nın öldürüldüğünü öğrenmemizin üzerinden birkaç gün geçmişti.margaret,anna'nın annesi, olayı kırık bir kol ile atlatmıştı. Anna'nın teyzesinden öğrendiğim kadarıyla annesi ve babası tek kızlarının kaybıyla başa çıkmakta zorlanıyorlardı.

Annem ve babam bunlar olurken şehir dışındaydı ama öğrenir öğrenmez bilet ayarlayıp ertesi ün gelmişlerdi. Şimdi de hepimiz anna'nın cenazesine , new york'a gitmek için eşyalarımızı hazırlıyorduk.

Luke kendini odasına kilitlemiş,sadece lavaboyu kullanmak ya da duş almak gibi gerekli şeyler için çıkıyordu.bunun haricinde akşam yemeği haricinde de çıkmıyordu.ve eğer şanslıysak onu kahvaltı için sabahleyin görebiliyorduk.

Bu aralarda da kendi zihniyle çok meşgul olduğunu fark ettiğim zaman onu rahatlatmaya çalışıyordum. Gözleri buğulanıyordu ama bu kadar üzgün olmasından dolayı onu suçlayamazdım. Hayatımın aşkını kaybetmiş olsam bende aynı durumda olurdum.

Ben gece otururken telefonum titremeye başladı bende elimdeki kitabı bırakıp telefonumu elime aldım.

''alo?''

''o nasıl?''

''kederi haricinde,iyi.bir şeyleri yıkıp dökmedi ya da onun gibi bir şey.'' Elimi saçlarımdan geçirip arkadan turşu ve fıstık ezmesi istediğini bağıran sevgilisi olan ağabeyime dikkatimi verdim.

''beni dinle kadın!'' dedi kız arkadaşına,hafifçe kıkırdadım.'' Senin lanet isteklerini bir dakika içinde getireceğim!''

''ama ben şimdi istiyorum!'' dedi o da.

Sadece iç çekti. ''gitmem gerek.bu kızı asla tatmin edemiyorum.''

Birazcık hayal kırıklığına uğradım çünkü onu özlemiştim ve otuz saniyeden fazla konuşmamıştık ama bakması gereken insanlar olduğunu bildiğim için hemen bu duyguyu bastırdım.

''hey dur! Geleceksin değil mi?" Etrafıma sanki luke her an bir yerlerden çıkabilirmiş gibi baktım."cenazeye?"

Michael'ın iç çektiğini duydum " tabiki . O benim de kardeşim. Hepimize ihtiyacı olacak."

" vienna gelecek mi?" Diye sordum gelmesini umuyordum onu ve hamilelik göbeğini özlemiştim.

"Hayır.doktoru seyahati enaz seviyede tutmamızı söyledi." Dedi sesi üzgün geliyordu.

"Aw,tamam " dedim.michael arkadan onu tekrar çağıran kız arkadaşına tısladı.

" gitmem gerek kardeşim.yarın görüşürüz." Dedi kapatmadan önce.ben telefonumu yerine koyamadan tekrar titremeye başladı.hafifçe gülümseyip cevapladım." Efendim?"

"Camı aç"

Alayla iç cektim " çok uzak" diye mırıldandım.

" yanımda atıştırmalık var"

"Tamam!" Telefonu kapatıp cama koşturdum ve açtım.

" cal?" Diye kısık sesle bağırdım. Saat gece 10' u geçiyordu ve sokak lambaları yanıyordu.

" burdayım" diye fısıldadı " geri çekil" kaşlarımı çatıp geri çekildim ve içeri bir çanta uçtu.

"Bu da-"

" atıştırmalık"

Başımı sallayıp yardım etmek için kolunu tuttum.

"Siktir!" Dedi ikimiz de yere yuvarlanmadan önce.ikimizde gülmeye başladık .hemen elimi ağzına kapatıp kendi kahkahamı da bastırmaya çalıştım.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin