okurken peçeteleri hazırlayın sizi sümüklüler *-* iyi okumalar..:)
CALUM HOOD
Bir saat boyunca oturup kimin su savaşını kaybettiğini tartışıp kim en çok düştü diye birbirimizle ala ettikten sonra bu gecenin bitemeyeceğine karar verdik.bende dondurma yemeyi teklif ettim. Markete gidene kadar ellerimiz kenetliydi ve onun diğer eli,benim elimi tutmayan eli avcumun içine rastgele şekiller çiziyordu ve bu beni rahatlatıyordu.
''bu gece beklediğim gibi değildi biliyorsun değil mi.'' Dedi gözlerini ellerime dikip. Sözleri ile midem kasıldı. ''gerçekten mi?'' diye sordum hemen.siktir.gerçekten üzerine şarap döküp masayı yakmak istememiştim. Tanrım bu kadar çok sevdiğim elbisesini bilerek mahvetmezdim ki.
''evet .beş yıldızlı bir yere gideriz sanmıştım ama sen tam aksini yaptın.'' Dedi sesi tamamen duygusuzdu. Kaşlarını çatmıştır ya da ilk randevusunu mahvettim diye ağlar diye başımı ona çevirirken korkuyordum. Derin bir nefes aldı ve tüm vücudum kasıldı.
''mükemmeldi.'' Bunu söyleyerek beni şaşırttı ve başımı hızla ona çevirdim.
''ne ?'' dedim ve kahkahası arabamın içini doldururken rahatladım. Tekrar bakışlarını kucağında duran ellerimize çevirdi.''evet.sadece kendi halimizde birbirimizle mutlu olduğumuz için memnunum.başkası olsa yangın dan pek memnun olmazdı sanırım.'' Deyip kıkırdadı ve bende onunla birlikte güldüm.
''göt deliğinin tekisin'' onu yandan kıstırdım ve oda cıyaklayıp koluma vurdu. Arabayı biraz yoldan çıkarıp ona yan bir bakış attım .'' may Josephine allen!! Araba kullanıyorum nasıl cüret edersin!!''
Kafamın arkasına vurup surat astı .'' bu haksızlık ben senin ikinci adını bilmiyorum.''
''aw'' yalandan surat astım .'' berbat olmak berbat olmalı sanırım.'' Bir şey demeyip birkaç saniye sonra elimi bıraktı.
''hey! Tamam özür dilerim!-'' orta koltuğu kaldırdı ve yanıma kaydı. ''sorun değil.'' Orta koltuğun kemerini alıp tekrar kemerini taktı.''sadece sana daha yakın olmak istedim.''
Sözlerine gülümseyip tekrar elini elime kenetledim ama o elimi bırakıp kendi omzunun üzerine koydu. ''yumuşak '' diye mırıldandı yanıma doğru. Elim yavaşça sırtında aşağı yukarı giderken.elbisesinin kumaşının yumuşak olduğunu fark ettim.
''ne berbat biliyor musun?'' diye sordum bir dakika geçmeden .hımladı.
''çoktan gelmiş olmamız'' kıkırdadım o da homurdanıp kendini daha çok bana bastırdı.
''ben yalnız gireyim mi?'' diye teklifte bulundum kontağı çevirirken.iki kolumu da güvenle etrafına sardım.
''evet lütfen,naneli çikolata ile üzerine sıcak çikolata sosu istiyorum lütfen.'' Dedi bana bakıp.
''tamamdır bebeğim.'' Arabadan inmeden önce hızlıca dudaklarımı onunkilere bastırıp içer adımladım. Yolun biraz uzun olduğunu fark ettiğimde tekrar may'in yanında arabamda olmak istedim. Telefonum cebimde titredi.onu çıkarıp ekranına baktım. Zaten düşündüğüm kızımdan mesaj gelmişti.
Ona doğru baktığımda camdan telefonunun arkasından sırıtıp telefonumu işaret etti.
May: kalçan buradan çok tatlı görünüyor;)
Yazdığına sırıtıp hemen bir cevap yazdım.
Ben:buradan neyin iyi göründüğünü bilmek ister misin bebeğim.
Sıra ilerlerken kendi kendime sırıtıp ona bakarak cevabını beklemeye başladım.sonra telefonum tekrar titredi.
May: neymiş o bebeğim?
Gönder düğmesine basmadan parmaklarım ekranda gezindi.
Ben: o güzel yüzün ve belki de senin şu ikizler;)
Kızardı mı diye döndüğümde zaferle sırıtarak tekrar önüme döndüm.
''ilerleyecek misin?'' arkamdan kısık bir ses konuştu. Sonra sıranın ilerlediğini fark ettim ve ilerledim.
''kusura bakma'' özür dilemek için döndüğümde kız hafifçe başını salladı. İlk dikkatimi çeken saçı oldu.sadece yanlarında açık renkler vardı. Hemen görünmüyordu çünkü saç renginden pek ayırt edilmiyordu.ama eğer boyamadıysa ben fark edebiliyordum.
''güzel saç'' dedim bir muhabbet başlatmak için.
''teşekkür ederim..?'' dedi kız şaşkınca.
Ensemi kaşıdım ''özür dilerim sadece bir konuşma başlatmaya çalışıyordum.''
''anlıyorum'' tekrar başını salladı.
''calum'' deyip elimi uzattım hafifçe elimi sıktı.
''stephany'' dedi hafif bir gülümseme ile.
''tanıştığıma memnun oldum stephany.'' Dedim ona gülümseyerek.
Kaşlarını çatıp arkamdan baktı. ''uh sanırım kız arkadaşın ya da birisi seni çağırıyor.'' Parmağı ile gösterdi ve hemen arkamı döndüm.may beni çağırıyordu.hareketleri aceleciydi.
''hemen dönerim!'' dedim zar zor çoktan yolu yarılamışken yolcu kapısının camına ulaştım.
''gitmemiz gerekiyor luke'un bana ihtiyacı var.'' Dedi sesi gergin geliyordu.hızlıca arabaya binip evine giden tanıdık yola çıktım.
''ne oldu?'' diye sordum otoban'a çıkarken.
''bilmiyorum sadece beni aradı ağlıyordu ne dediğini anlayamadım sadece lütfen eve gel dediğini anladım.calum çok korkuyorum.luke asla ağlamaz.'' Titremeye başladı ama elini tuttum.
''bebeğim eminim her şey yoluna girecek.sadece nefes al.'' Dedim ve elini öpüp kucağıma koydum. İç çekip tüm yol boyunca bana yaslandı. Sürekli bacağı titriyordu. Evlerine vardığımızda ben daha park edemeden arabadan inmişti. Kontağı tekrar kapattığımda çoktan içeri girmişti.
Yolu koşup her şeyin yolunda olması için dua ettim. May onun asla ağlamadığını söylediğine göre ağlıyor olması korkunç olmalıydı. Ama asla asla deme değil mi?
May'in koltukta kıvrılmış kardeşi ile konuşmaya çalışan sesini duyduğumda gerildim.
''sorun ne?'' tekrar sordu onun da gözleri yaşarmıştı.
''o'' hıçkırık ''gitti'' hıçkırık. May'in yüzü tamamen düşerken eminim kim olduğunu tahmin ediyordu.yüzü iyice soldu.
''kim luke?'' dedi sessizce kardeşi ona uzanırken o da onu rahatlatmak için elini saçlarından geçirdi.
''anna'' diyerek burnunu çekti.
Anna..anna... nerede duymuştum bu ismi?
Tabi ya! Anna! Luke nişanlısı,anna. Siktir.kocaman bir siktir.
''ne oldu?'' diye fısıldadı.luke ağlamasını en az seviyede tutmaya çalışıyordu,sebebini bilmiyordum.
''o ve margaret elbisesi için birkaç şey almaya çıkmıştı.'' Durup zorla nefes aldı. ''son kez ve sarhoşun teki ona çarptı.'' İnsan dışı bir ses çıkarırken son cümlede öksürdü.
''onu anında öldürdü.'' Dedi luke ikisi göz yaşlarına boğulurken.
Nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum çünkü anayı tanımıyordum aslında onu şahsen tanımıyordum.ama ikisi için çok kötü hissediyordum. Oturup may'e sarıldım.luke hala ona sarılırken kocaman bir kucaklaşma içine girdik.
Ama bu sıradan tatlı bir kucaklaşma değildi. Bir çok gözyaşı ve duygusal acı barındırıyordu. Burada oturup birbirimizi rahatlatmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)
Fanfiction''seni güzel hissettireceğim'' May sadece sıradan bir genç kız. Pekala büyük uyluk ve geniş kalçaları olan sıradan bir genç kız. Kendine hiç güvenmiyor ve ailesi ve iki yakın arkadaşı hariç pek kimseyle konuşmuyor.ama kendine güvenen bir kivi onun h...