eighteen

1.2K 79 45
                                    

okuyan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim ..:) iyi okumalar:)

MAY ALLEN

Bu çok tuhaftı. Duygularımı daha iyi saklamayı öğrenmem gerekti, özellikle de huysuz olduğum zamanlar. Duştayken adet olmuştum ve bu da daha duygusal olmama neden oluyordu. Bu da benim ve calum'un ilişkimiz hakkında düşünmem demekti.ya da daha neysek artık onu.

Genelde portakal suyu içerdim ama ne kadar kalorisi olduğunu hatırlayınca vazgeçmiştim. Kendime calum'un aşkına sahip olabilmek için kilo vermem gerektiğini hatırlatmıştım. Birilerine sataşmıyor olma sebebim sabah uyandığımdan beri şu kivi çocuk yüzünden hissettiğim baş döndürücü histi.

Dün geceyi hatırlayınca yüzümde soluk bir gülümseme belirdi.onunla bir randevuya çıkmam için beni davet etmesi. Gece boyunca süren öpücükler ve kucaklaşmalar. Bunu her gece yapabilirdim.ve her gün.beni mutlu ediyordu.calum beni tamamlayan tek kişiydi.

Eskiden her şeyim olduğunu düşünürdüm ama şimdi resmin içine o girmişti. Bir şeyin boşluğunu hissediyordum sanki bir tek onun doldurabileceği bir boşluk.

''evet,evet'' bir ses konuştu düşüncelerimi bölerek. Başımı kaldırdığımda bana sırıtan bir ashton ile karşılaştım.

''hey!'' dedim heyecanla. Bir sandalye çekip yanıma oturduğunda bir şey demedim.

''pekala may, sana biraz kırgınım.'' Suratını astı.

''ne yaptım?'' diye sordum şaşkınlıkla.

''mesajımı okuyup cevap yazmadın.'' Koluma hafifçe vurdu.

Ona şaşkınlıkla baktım. '' telefonumu kontrol etmedim.''

''okuduğun yazıyordu.'' Telefonunu çıkarıp bana görüldü yazısını gösterdi. Telefonumu çıkardım ama çoktan bir şeylerin yazılmış olduğunu gördüğümde kaşlarımı çattım.

Taslak: hey 'ahbap' ben calum ve ben bir şey yapmadan kızımı rahat bırakmanı istiyorum

Bu kadardı.

Bir şekilde kalbim eritmiş ve hislerim ona karşı bayılmıştı ama bir yandan da insanlara onlarla arkadaş olamayacağımı yazması beni kızdırmıştı.

''doğru! Çünkü banyoya girmiştim ve sana yazmayı unuttum sanırım'' diye yalan söyleyip telefonumu tekrar çantama attım.

''oh,sorun değil.'' Omuz silkti. ''takılıyordum'' ve kıkırdadı.

Aman tanrım. Onun gibi uzun boylu kaslı bir çocuk nasıl kıkırdayabilirdi? Ama şikayet etmiyordum ,dinlemesi çok tatlıydı.

''tekrar evde olmak nasıl hissettiriyor?'' diye sordum bir konuşma başlatmak için.

''oldukça iyi. Eski arkadaşları görmek güzel.'' Dedi düşünceli bir şekilde. ''güzel.'' Dedim ama sonra daha fazla bir şey söyleyebileceğimi fark edip yüzümü buruşturdum.

''evet,senden ne haber?'' diye sordu nazikçe.

''iyilik.'' Aklıma calum gelirken gülümsedim. ''peki ya senden ?'' diye sordum nazikçe sadece nezaketen değil gerçekten umursadığım için sormuştum .onu ana okulundan beri tanıyordum.

''harika.seni gördüğümden beri.'' Göz kırpıp kıkırdadı. Hafifçe gülümseyip kızardım.

''kiminle geldin?'' sordu merakla.ellerini masanın üzerinde kenetlemişti. Bir süredir hepsi lavabodaydı, bu kadar uzun süren neydi ki? Ashton'ın varlığından rahatsız değildim ama birden calum'un vücudunun sıcaklığını özlemiştim.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin