14.Bölüm: Yalanlar Ve Yalancılar

176K 7.2K 5K
                                    

Ben geldiiiiiimmm.

Uzun bir bölüm oldu. Buna da kısa demeyinnnnnn küserim!!!!

Sınava giren bütün ballarım, umarım her şey güzel gönüllerinizce olur.

Sizi seviyorum. ❤️❤️

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın.

Yorumlarda görüşürüz. 💋

İyi okumalar 🤗

❤️

Öpsen geçmezdi ama acısı dinerdi.

❤️

Kalbim ağzımda atarken Polat beni arkasına aldı. Korkuyla Polat'ın omzuna tutunduğumda nefes almam zorlaşmıştı.

Yanımızdan hızla geçen arabanın içinden biri düşmüştü. Ya da biri bilerek atmıştı.

Bir adam yerde kanlar içinde yatıyordu.

Polat bana doğru dönüp yüzümü avuçlarının arasına aldı. Benim gözlerim yerde yatan adamdayken Polat eliyle başımı çevirip ona bakmamı sağladı.

"Naz." dedi sesi korkar gibi değil endişeli gibi çıkmıştı. "Arabaya bin ve ben aksini söylemeden sakın inme."

Elimi yüzümdeki elinin üstüne koyup başımı olumsuz anlamda sağa sola salladım. "Sen de bin." parmakları yüzümü okşuyordu sakinleşmem için. "Polisi arayalım."

"Geleceğim Boncuk." dedi korktuğumu fark edince yatıştırıcı bir sesle konuşmuştu. "Yerde yatana bakıp hemen yanına geleceğim."

"Polat." Sesim titrmeişti. "Korkuyorum." dedim itirafta bulunur gibi.

Elini yüzümden çekip beni kendine çekti. Korkuyla elimi beline doladım. Yerdeki adamın sırtı bize dönüktü. Üzerindeki beyaz tişört kana bulanmıştı.

"Korkma Boncuğum." dudaklarını saçlarımın arasında hissedince zor aldığım nefes bana daha da zorlu hâle geldi. "Ben varken sana bir şey olmaz." benden uzaklaşıp elimi tuttu ve arabanın kapısını açtı. "Arabaya bin." karşı çıkmadan arabaya bindim.

Polat kapımı kapatmadan önce torpidodan silahını çıkarıp beline koydu. Bölmeye koyduğu telefonunu da alıp kapımı kapattı.

Hızlı adımlarla yerde yatan adamın yanına gittiğinde ve yüzüne gördüğünde gözleri şaşkınlıkla kocaman açılmıştı.

Yere çöküp nabzını kontrol ettiğinde ve yüzünü avuçlarının arasına alıp bir şeyler söylediğinde tanıdık biri olduğunu anladım.

Gözlerinde korku vardı. Kaybetme korkusu.

Elim istemsizce kalbime gittiğinde yerde yatan adamın yüzünü hâlâ göremiyordum. Polat kafasını dizine koyduğunda ve gözleri dolduğunda daha fazla dayanamayıp arabadan inmek için kapıyı açtım.

Bir ayağımı dışarı atacağım sırada "Gelme." diye bağırdı. "Gelme Naz." dedi yalvarır gibi.

Arabadan insemde ona doğru gitmedim. Polat telefonuyla birini aradığında ve gözünden bir damla yaş döküldüğünde dayanamayıp yanına gittim.

Hızlı adımlarla yanına gittiğimde ayağımın çıplak oluşuna hiç takılmamıştım. Öyle ki sol ayağıma bir şey batmış ve canımı çok yakmıştı. Ama önemli değildi. Çünkü canım Polat'ın kucağında yatan kişiyi görünce daha çok yanmıştı.

Polat'ın kucağında yatan kişi Aren'di.

"Aç gözlerini." dedi Polat titreyen sesiyle. "Aren." sesi ağlamaklı çıkınca gözlerim doldu. "Aç gözlerini kardeşim."

DİLHUN ZALİM AĞA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin