"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de."
"Sen yengeye Elif diyor musun?" dedim alayla bir dizinin repliğine gönderme yaparak.
"Sen Polat de. Gerekirse dünya...
Bayramdan dolayı bir iki hafta olmayacağımı söyledim ama siz beni beklerken kısa da olsa bayrama özel bir bölüm yazmak istedim.
Bu arada 300k olduk. Hepinize teşekkür ederim. Sizi seviyorum❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍬🍬🍬 Sen bayramıma şeker ol, ben sana kurban olurum Boncuk. 🍬🍬
18 yıl önce
Elif Naz'ın gözüne uyku girmiyordu. Yarın bayramdı ve annesi eline kına sürmüştü. Her bayram bunu yapardı.
Beyaz bir elbise almıştı babası ona. Ama Elif Naz kırmızı giymek istiyordu. Annesi kırmızı giyince babası ona çok yakıştırıyordu. Babası annesine çok güzel bakıyordu. Elif Naz babasını annesinden kıskanıyordu. Babası onu da çok sevsin diye hep kırmızı giymek istiyordu.
Gecenin bir vakti annesiyle beraber gidip kırmızı bir elbise aldı. Kırmızı ayakkabılar ve kırmızı bir toka.
Kıyafetlerini baş ucuna koydu. Ayakkabısını yatağının hemen yanına. Ellerindeki kına kurumaya başlamıştı. İçi kıpır kıpırdı.
Gece güne dönmek için oldukça inat etse de Elif Naz sonunda uyumuştu.
Sabah kalkar Kalkmaz elini yıkadı. Avuç içindeki kırmızılık onu gülümsetirken hemen aldığı elbiseyi giydi. Ayakkabısını da giyip kurdele şeklindeki tokayla beraber anne ve babasının odasına koştu. Annesi saçını tarayacak ve saçına tokasını takacaktı.
Koşarak anne ve babasının odasına gelmiş ve kapıyı üç defa çalmıştı. Annesinin gel demesiyle içeri girdi.
"Bayramlar iyi. Bayramlar iyi. Bayramlar iyi." diye gülerek annesinin ayaklarına sarıldı.
Medine hanım kızını kucağına almak istese de karnındaki küçük kızı buna müsaade etmiyordu. Karnı oldukça belirginleştiği için rahatça oturup kalkamıyordu.
"Bayramlar iyi değil kızım. İyi bayramlar." diye düzeltti Medine hanım küçük kızını.
"Anne saçımı tarar mısın?" dedi Elif Naz. İçi içine sığmıyor bir an önce şeker toplamak için dışarı çıkmak istiyordu. Elindeki tokayı da annesine uzatıp "Bunu da takar mısın?" dediğinde Medine hanım kızının elinden tokayı aldı ve makyaj masasının üzerindeki tarağı alarak yatağın üstüne oturan kızının yanına doğru yürüdü.
Elif Naz'ın saçlarımı önce taradı. Sonra kızına 23 Nisan gösterisi için aldığı maşayla saçlarının uçlarını kıvırdı. Önden bir iki tutam saçını geriye alarak tokasını taktı. Kızı saçlarını toplamayı pek sevmiyordu.
Elif Naz yatakta ayağa kalkarak annesiyle aynı boya geldi. Dudağını annesinin yanağına bastırdığında annesi onu kendine çekip sımsıkı sarıldı. Birbirinden ayrıldıkları ilk saniyede Elif Naz eğilip annesinin karnını, küçük kardeşini, da öpmeyi ihmal etmedi.
