DİLHUN ZALİM AĞA

Bölüm4: İZMİR

Ben geldiiimmm 🤗 🤗

Bölüm hakkında bilgi almak için Helinmavi1 takip edebilirsiniz.

Yorumlarda görüşürüz.

Sizi seviyorum💙

İyi okumalar 🤗

𓆩♡𓆪

Korku esnasında Kalp atışı hızlanır, ağız kurur, panikleyen beyin ne olduğunu yavaş yavaş kaydetmeye başlar.

Kalp atışım hiç olmadığı kadar hızlı, ağzım aylardır su içmemişim gibi kuru, olayları anlayamayacak kadar afallamıştım.

Polat, çatık kaşıyla bana bakarken ben telefonda yazılan yazıya bakıyordum.

Dur kalbim. Atma öyle. Atma anlayacak.

"Bu kim?" dedi. Aramızdaki bir kaç adımlık mesafeyi kapatıp karşıma geçti. "Kim arıyor Naz?"

Beni kim arıyor?

Gece 03.15

Pelin uyuyalı saatler olmuş ama beni bir türlü uyku tutmamıştı. Pelin'in alnına dudağımı değdirip çıktım yataktan ve odadan.

Kendimi çok kötü hissediyordum. Barlas konusunda vicdan azabı çekiyor bir an önce bilmesi gerektiğini düşünüyordum.

Dile kolay, dört yılın üç yılını birbirimize adamıştık.

Telefonu alıp mesaj kısmına geçtim. Yazdığı onca mesajı görmezden gelmek zorundaydım. Okusaydım dayanamazdım.

Bir kaç güne geri dönüyorum. Merak etme iyiyim. Gelince konuşacağız. Yazıp gönderdim.

Ne diyebilirdim ki başka?

Sevgilim diye kaydetmiştim onu. Oysa artık sevgilim değildi. Sözlü bir kadının sevgilisi olamazdı. Bu bana yakışmazdı.

Onu ilk tanıdığımda, biz daha arkadaş bile olmamışken, arkadaşları ona Barbar diyordu. Arkadaş olduğumuzda ben de onu Barbar diye kaydetmiştim. Sonra ilişkimiz değişince, onu hayatıma aldığımda, sevgilim diye kaydettim.

Şimdi sevgilim değildi. Sevdiğimdi. Sevdiğim biriydi. Barlas önceden benimdi.

Di'li geçmiş zaman kullanıyordum. Barlas benim için hep geniş zamandı. Geleceğim, geçmişim, şimdim olarak gördüğüm kişi artık sadece geçmiş zamandı.

Barbar yazdım. Onu ilk kaydettiğim haliyle kaydettim tekrar. Olması gereken buydu.

Bir gece, saat üç bilmem kaç geçe sevdiğimle olan bütün fotoğrafları ve videoları sildim.

Üç yıllık fotoğraflar üç saatte silinmişti.

Koskoca üç yıl, üç saate sığmıştı.

1.022 fotoğraf  247 video.

Şimdi

Telefonda yazılan Barbar ismi kalbimin sıkışmasına neden olmuştu ama beni asıl geren telefonumun Polat'ın elinde olması ve bana çatık kaşlarıyla bakmasıydı.