Niyeymiş o?"
Gözlerimin içine bakıyordu o güler yüzlü yüzü, kısılmış gözleri ve derin gamzesiyle. Ama ne var ki söyleyemezdim. Ona ne kadar hayran olduğumu. Hatta ona ne kadar aşık olduğumu... Söyleyemezdim....
Kesin yine saçmalayacaktım. Pek de inanmadığım tanrıya yalvarmaya başladım. Tanrım, lütfen biri beni bu sorudan kurtarsın.
"Lix, duymadın sanırım. Niye öyle dedin?"
Daha ciddi bir ifadeyle sormuştu. O an zaten pek de inanmadığım tanrıya olan inancım daha da azalıyordu. Ta ki...
"Çok beklettim mi?"
CHANGBİN HYUNG!! GERÇEK KURTARICIM. TEŞEKKÜR EDERİM TANRI.
(haşa amk insanım ben. sakin ol.)
İlk kez işe yaramışsın, sus konuşma.
(niye öyle dedin? geçen bölümde de ilk kez demiştin. iki oldu bu ayıp edion.)
Çok pardon amk, ayıp etmişim.
(yok ben seni soft bişe olarak yazdım. ağzını topla.)
Toplamıom sanane.
(kaşınıyon diyom inanmıyolar.)"Çok beklettim mi derken? Geleceğini düşünmemiştim. Bilsem beklerdim."
Kahretsin. Chan hyunga sormadan onu çağırmıştım. Rutinimiz olduğu için düşünmeden çağırmıştım. Bi' dakika.. Tek olmak mı istemişti? Yazar ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum ki.
Changbin hyung anlamsız bakışlarla bana bakıyordu. Ona yalvaran yüzümle çağırdığımı söylememesi gerektiğini işaret ettim."Şöyle ki hyung... Felix date'e çıktığınızı söyledi. Ben de izlemek istedim."
KAŞ GÖZ YAPMAZ OLAYDIM DA FELİX ÇAĞIRDI DİYEYDİ. DAHA FAZLA UTANDIRAMAZDI BENİ. BEN ÖYL-
"BEN ÖYLE BİR ŞEY DEMEDİM."
evet utançtan artık iç sesimin sesi de kısıldı. çok güzel. ne kadar daha rezil edebilirim kendimi diye plan yapsam bu kadar edemem.
(harbi edemezsin hee)
SUS AMK SUSSS. HER ŞEY SENİN BAŞININ ALTINDAN ÇIKIYO ZATEN!
(napim amk yazar benim, zırlayabilirsin)
YAZARDAN NEFRET EDENLER DERNEĞİ KURUYORUM! BU SATIRA ALALIM SİZLERİ.
(yalnız okuyucularım beni seviyo ben de onları çok seviyorum. gelmezler yani o satıra doğru😌)
SENİ GÖT ETMEK İÇİN GELECEKLER. GÖRÜRSÜN. NOKTA.
(oha Felix. ben seni böyle yazmadım. kendi kendine karakterini değiştirme. kendine gel soft yongbok.)
BEN BÖYLEYİM BUNDAN SONRA TAMAM MI?! UTANMA FALAN NEYMİŞ?! HIH!
(tamam falan değil. görürsün lan sen)"Öyle mi Lixie?"
LAN NAPIYORSUN ALLAH BELANI VERSİN SENİN OFFF!!
Chan hyung.. Hayal kırıklığıyla bakıyordu bana... Ne diyeceğim..
"Hyung öyle d-"
"Sana kimseye söylememeni söylemiştim."
Ne.
Benden önce Changbin hyung bağırdı.
"NEEEEEEEEE"
Chan hyung gülümsedi.
"Gördün mü? Eğer gerçekten demiş olsaydı bu tepkiyi vermezdin. Beni kandıramazsın Seo Changbinnnn~~"
Ben öylece kalakalmıştım. Gerçek olamayacağını bilsem bile düşüncesi bir anlığına cennetteymişim gibi hissettirmişti. Yine, gerçek olmadığını bilsem bile öyle demesi beni istemsizce üzmüştü. Suçu yine yazara atıyorum.
(ben naptım yine yaa)
Hep üzüyon beni, sus konuşma benimle.
(karakterimizden de trip yedik iyi mi)
Sussana
(of çok ağlıyon ama)
Bi angst bitsin de, sen o zaman görürsün kim ağlıyor.
(lan ne diyon-)
![](https://img.wattpad.com/cover/343303410-288-k688427.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT COINCIDENCE {chanlix}
FanfictionFelix stajyerliğe başladığından beri Bang Chan'a hayrandı. Bunun hayranlıkla kalmadığını anlaması uzun sürmedi. Fakat Felix'in aksine, Chan'ın duygularını anlaması fazla uzun sürdü ve doğruyu söylemek gerekirse, zamanlaması biraz kötüydü. Peki, zama...