"Ne boklar oluyor hiçbir fikrim yok ama.."
Bir an için kararsız kalsa da söylemeyi uygun görmüştü Seungmin.
"..çözene kadar yanımıza gelmeyin. Ve çözüp her şeyi bize açıklamazsanız beni unutun."
"Seungmin dur. Gitme."
Changbin endişeli bir şekilde sevdiği çocuğa seslendiğinde durmuştu Seungmin.
"Açıklayacağım. Lütfen gitme."
Chan Changbin'e 'ne çeviriyorsun' bakışları atarken Seungmin başını yana çevirip açıklama beklediğini belli etmişti.
"Oda. Chan hyungun odasına gidelim. Her şeyi anlatacağım."
Bunları dedikten sonra Chan'a dönüp 'lütfen' demişti dudaklarını oynatarak. Chan pes edip odaya yürümeye başladı. Bu sırada Seungmin Changbin'in önüne geçip
"İnan bana çok merak ediyorum bu saçmalığın nedenini."
demiş ve Chan'ı takip etmeye başlamıştı.
•••
"Evet, bekliyorum."
Changbin derin bir nefes aldı.
"Bak Min, yaptığımın yanlış olduğunu çok iyi biliyorum. Ama olması gereken buydu. Bu yüzden dinlemeden çıkışmanı istemiyorum."
Seungmin tereddütle baktığı Chan'dan onay alınca iç çekti.
"Devam et."
"Felix.. Chan hyunga aşık. Hayrandı zaten biliyorsun, ama bunun hayranlıktan öte olduğunu anlaması uzun sürmedi. Minho hyungun seçildiği gün. Ağlayıp eve gitmekten bahsetti. Chan hyung şans eseri duyunca beraber çalışacaklarını söyledi. O günden sonra Felix hâlâ rahat olmasa da eskisi kadar kızarıp utanmamaya başladı. Neyse işte biz de üçlü bi şekilde takılıyorduk. Bir gün yine beraber yemek yemeye gitmiştik. Chan hyung Felix kendini çok kastığı için içelim demişti. Felix çok içmese de sarhoş olmuştu. Ve.. şey..."
Kendine tereddütle bakan gözleri dolu Changbin'i görünce kafasını sallayıp anlatmaya devam etti Chan.
"Ve bana açıldı. Konuşarak yüzüme doğru eğildiğinde panikledim. Ne yapacağımı bilemedim. Garip bi heyecan kaplamıştı bedenimi. Gerginlikten olduğunu düşündüm. Neyse.. bir şeylerin farkına varamayacak ya da hatırlamayacak kadar sarhoş değildi. Yüzüme eğildiğinde omuzlarından yumuşak şekilde ittirmiş bulundum. Sonra gözleri doldu ve koşarak çıktı."
"Ee? Arkasından gitmedim deme."
Chan'ın sessiz kalıp başını eğmesi Seungmin'i sinirlendirmişti. Sarhoş birini, özellikle sarhoş Felix'i, nasıl gecenin karanlığında tek başına bırakabilirdi? Aklı almıyordu Seungmin'in. Tam kızacaktı ki aklına Changbin'in dedikleri geldi. Bunları anlatmalarının bir nedeni vardır diye düşündü ve derin bir nefes aldı.
"Devam et."
"Ondan sonra.. sonraki günler hiç güldüğünü görmedim. Çalışmalarımız dışında yüzüme de bakmadı. 1 hafta böyle geçti. Göğsüm sıkışıp durdu o bir hafta boyunca. En son dayanamadım mesaj attım gecenin ikisinde. Konum attı evine gittim. Bahçedeki çardakta oturduk ve konuştuk. Benden özür diledi, bana aşık olduğu için. Bunu duyduğumda ona özür dilemesi gerekiyormuş gibi hissettirdiğim için kendimden nefret ettim. Duyguları yüzünden özür dilememeliydi."
Seungmin şaşırmıştı. Hyunguna böyle itiraflar gelirdi ama hiçbir zaman bu kadar duygusal yaklaşmamış, nazikçe reddetmişti.
"Hyung sen.. senin daha önce gelen itiraflara böyle tepki verdiğini hatırlamıyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT COINCIDENCE {chanlix}
FanficFelix stajyerliğe başladığından beri Bang Chan'a hayrandı. Bunun hayranlıkla kalmadığını anlaması uzun sürmedi. Fakat Felix'in aksine, Chan'ın duygularını anlaması fazla uzun sürdü ve doğruyu söylemek gerekirse, zamanlaması biraz kötüydü. Peki, zama...