🎞️cooler than me
Akşam yemeğinde sonra Gavin, istemeye istemeye abisi ve babasının peşine takıldı. Bana şirketle ilgili olduğunu fısıldadıktan sonra bayılmış taklidi yapıp beni kurtarıp kurtaramayacağımı da sordu; o sırada Luisa benimle konuşmak istediği için Gavin'i reddetmek zorunda kaldım. Yoksa yapmaya hazırlanmıştım.
Geldiğimden beri bana sorgulayıcı bakışlar atan Luisa, ilgili ve sakin görünüyordu. Hatta beni odasına götürdü. Masmavi odasına. Mavi olmasına rağmen sadeydi. Her şey gerektiği kadardı. Ne bir süs, ne de yaşını belirten renkli şeyler vardı. Hatta zevkli bir köşe bile yoktu. Neredeyse maviden başka hiçbir ton da yoktu odada.
"Odamı beğendin mi?"
"Fena değil."
"Ben pek beğenmiyorum. Çok sade. Annem poster asmama izin vermiyor." diyerek çalışma masasının çekmecesini açtı. "Ben de çekmecelerin içine yapıştırıyorum."
Kaşlarımı kaldırmışken patencilerin bulunduğu, eşyaların kenarlarında az çok görünen posterleri inceledim. Çoğunluğunda Yuzuru Hanyu vardı. "Yuzuru hayranıyız sanırım, hım?"
Bakışlarını kaçırdı. "Şey, çok tatlı." Birden şaşırarak bana baktı. "Sen tanıyor musun? İsimlerini biliyor musun?" Az çok der gibi başımı salladım. "Ah, baya ilgiliydin yani."
"Öyle de diyebiliriz." Konuyu değiştirmek için etrafa bakındım. "Odanda maviden başka bir renge sahip bir şey var mı?"
"Var." dedi hafifçe gülerek. "Ojelerim. Kıyafetlerim." Bu sabah giydiği kıyafetin rengindeki mavi tırnaklarını kaldırdı. "Giyeceğim mayoya göre boyuyorum. Bak tırnaklarıma. Mavi."
"Hımm." Kendi tırnaklarıma baktım. "Kırmızı ojen var mı?"
"Var. Mavi daha iyi değil mi?" Tereddütle ona baktığımda sordu: "Ne oldu?"
"Mavi rengini pek sevmem."
Omuz silkti. "Ben seviyorum. Benim çoğu günüm mavinin içinde geçiyor."
Benim de günüm mavinin içinde geçiyordu eskiden. O zamanlar renkle bir problemim yoktu.
Ah? Belki de sorun buydu?
Maviyi sevmeme sebebim rengin bana hatırlattıkları olabilir miydi?
Cidden mi ya?
"Pist mavi. Gökyüzü mavi." diyerek tırnaklarını yanağına vurdu, bu sırada dik durarak yavaşça yatağına oturdu. "Oh, abimin gözleri de mavi! Onları sevmiyor musun?"
"Birlikte olduğun kişinin her şeyini beğenmek zorunda değilsin ki. Bazen, bazı şeylere tahammül etmek yeterli oluy- Neyse, boşver." dedim, anlayamayacağı şekilde konuştuğumu düşünerek. Hatta umursamaması bile muhtemeldi.
Hafif dalgalı, abisininkine benzer kahve tonuna sahip saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı. "Neyini seviyorsun peki?"
"O... Tatlı?"
"Bir çocuk gibi mi?"
Alnımı ovdum. Neredeyse aynısı olan bir konuşmayı Gavin'le yaşamıştım. "Yetişkin erkekler de tatlı olabilir."
"Tatlı erkekler benim sadece arkadaşım olabilirler."
"Aman Tanrım." diyerek kahkaha attım. "Sen gerçekten Gavin'in kardeşisin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir zehir gibi
Teen Fiction(5) Gavin Drew, gözlerinin tüm kadınları tavlayabileceğine inanıyordu. Ne var ki Novella Flores, mavinin her tonundan nefret ederdi.